GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
15 Haziran 2011 Çarşamba

Tarih, sadece bazı CHP’liler için mi tekerrür eder?

Ege tv’de seçim akşamı ‘Söz meclisten içeri’ özel programında, bir yandan seçim sonuçlarını ekranlardan hızla akan rakamlardan öğrenip bir yandan yorum yapmaya çalışırken… AKP’nin yüzde 50’yi gördüğünü gördüğüm için ağzımı neredeyse bıçak açacak haldeyken, ekranlarda Başbakan’ın balkon konuşmasını beklerken Kemal Kılıçdaroğlu’yla karşılaştım ‘Oylarımızı artırdık, başarılıyız’ açıklamasını duyunca, benim de ağzımdan ‘sanki Deniz Baykal konuşuyor’ lafları dökülüverdi aynı an.
Hafızam, rakamları hemen hiç kaydetmez ama içerik, genellikle ‘taslak’larımda öylece durur, günü/zamanı geldiğinde tıpkı o seçim gecesinde olduğu gibi, ortaya çıkıverir.
Sonrasını da çok şükür ki ‘google’ halleder. Etti de.
‘Baykal, seçim sonrası açıklamaları’ yazınca, ortaya dökülüverdi.
CHP eski Genel Başkanı Deniz Baykal’ın 2007 seçimleri sonrası eve kapandıktan sonra, muhaliflerinin ‘istifa’ sesleri arasında ertesi gün yaptığı açıklamaları, gazeteler şöyle duyurmuş:
“Başarılıyız, istifa etmiyorum"
Zahmet etmeyesiniz diye haberi aynen aktarıyorum:
* * *
Seçimden sonra ilk kez açıklama yapan CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, seçimden beklenmedik bir sonuç aldıklarını ama bunun "ağır bir yenilgi" olarak nitelenemeyeceğini söyleyerek "İstifa etmeyi düşünmüyorum" dedi; muhalefet görevine devam edeceklerini söyledi.
AKP'ye elde ettiği başarıdan dolayı kutlayan Baykal, "Milletimizin kararını saygı ile karşılıyoruz. Seçimden çıkan siyasi sonuçlarını önümüzdeki dönemde değerlendireceğiz.
‘Muhalefet çalışmalarıyla iftihar ettiğini’ belirten Baykal, "Yaptığımız çalışmalar partimize yakışan bir çizgide oldu. CHP önümüzdeki dönemin siyasal sigortasıdır." dedi
CHP'nin önümüzdeki dönemde daha etkin ve başarılı olmak zorundadır olduğunu ifade eden Baykal şunları söyledi:
"Seçim sonuçları tatmin edici değildir. Oyları 1.5 oranında arttırması bizim için yeterli değildir. Oyları 1 milyon 200 bin arttırdık. Vatandaşların desteğine teşekkür ederim. Onların bize verdiği emanete sahip çıkacağız. Bu oyların siyasi mesajlarını anladık ve ona göre değerlendireceğiz. Seçim sonuçlarına hangi siyasi dinamiklerin yol açtığını araştırıp bakacağız. Zaman zaman siyasi hayatımızda iktidar partisinin ikinci kez iktidara gelmesi olayını daha önce de yaşadık."
CHP'nin neden arzu edilen sonuçları alamadığını araştıracaklarını açıklayan Baykal, "Bunun için çalışma başlatacağız. Partinin politika ve hedeflerinde doğru olduğunu biliyoruz. CHP'nin sürekli yenilenme, değişim ve oluşum için önümüzdeki dönemde yeniden bir yapılanmaya gidecektir. Türkiye'nin her yerinden örgütlerimizde bu konuyu değerlendireceğiz" dedi.
 
* * *
1995’te yüzde 10.7, 1999’da yüzde 8.71, 2002’de yüzde 19.4, 2007’de 20.8 oy alan, bu seçimde de, kendi seçim bölgesi Antalya’da birinciliği AKP’ye kaptıran Baykal, bu kadar iddialı hesap sorma hakkını kendinde nasıl görüyor, anlamak mümkün değil.
2007 sonrası istifa etmemek için, ‘oylarımızı 1.5 puan artırdık, başarılıyız, istifa etmem’ diyen biri, oyları 5 puan artırmış birine nasıl ‘istifa et’ diyebilir?
Hadi hafızalarımızın silindiğini düşünüyor. Google’dan da mı haberi yok sayın Baykal’ın?
Hadi hafızalarımı/google’ı yok sayıyor, ya yaşını?
Artık liderlik değil, ‘ağabeylik yapma’ yaşının gelip geçtiğini de mi fark edemiyor aynalara bakınca diyeceğim ama…
“Aynaya/iç dünyanıza en son ne zaman baktınız, en son ne zaman bir iç hesaplaşma yaptınız, ruhunuzu en son ne zaman vicdan terazisinde tarttınız Sayın Baykal” diye sormak, herhalde daha doğru olacak!
Çünkü hafızamda hatırladığım ya da taslaklara kaydettiğim bir tane özeleştiri yok.
Üstelik google’da da yok.
Çünkü siyasi hayatı boyunca, Baykal’ın yaptığı ciddi/kapsamlı bir özeleştiri yok!
O yüzden o ‘ilk taşı’ atacak ne ilk, ne de son insan siz olabilirsiniz sayın Baykal.
Madem ağabeylik yapabilecek olgunluğa erişemediniz, bari susun.
Susun ve yıllarca sadece sizi ve arkadaşlarınızı tatmin eden ‘o küçük iktidarınız’da yaptığınız gibi, “gelişmeleri kaygıyla izlemeye” devam edin.
Hesaplaşmayı da mücadeleyi de yıllar sonra CHP’yi ‘umut’ görmüş,
Yıllar sonra ‘sizlerden kurtuldu’ diye partiye oy vermiş, sizden masum insanlara bırakın.
Hiç değilse bu kez, ‘kendiliğinizden’ bırakın.
CHP’ye yapacağınız en büyük/tarihi iyilik, bu olacaktır!
* * *
İKİ NOT
HAKLIYA HAKLI: Yiğidi öldür hakkını ver. Yukarıda 2007 seçimleri sonrası Baykal’ın yaptığı konuşmada sona sakladığım bir doğru vardı. Kendisinin istifasını isteyen muhaliflerle ilgili olarak medyayı suçlayan sayın Baykal, “Medyanın heyecan isteği, bazı muhalifleri harekete geçirdi” diyordu ki; Allah için haklıya haklı!
 
HAKSIZA HAKSIZ: Kemal Kılıçdaroğlu’nun yaptığı pek çok hata var. Seçim sonuçlarına da yansıyan bu hatalar ayrı bir yazı konusu ama seçim akşamı çıkıp ‘oylarımızı artırdık, başarılıyız’ konuşması da samimiyetle örtüşmeyen ayrı bir hata. Örgütün moralman çöktüğü, CHP’ye oy verenlerin kahırdan çatladığı anda… Onca karmaşa demlenmeden/sonuçlar hazmedilmeden; ha çıkıp ‘başarılıyız’ demişsin, ha ‘küfretmişsin’; aynı etki! İnsanın da haliyle “bu akıllar size mi ait, değilse kim veriyor Kemal Bey?” diye sorası geliyor.
 
SON SÖZ DE VATANDAŞIN: Klasik CHP işte. Kavga, didişme, laf, söz, saz; vur patlasın çal oynasın.Sizin kendinize tahammülünüz yok. Kaldı ki, kültür mozaiği Türkiye halkına tahammülünüz olsun. Bu millet size vize vermez. Kendinizle barışamadınız ki halkla barışasınız. Yiyin birbirinizi.Siz yerken, bizler ampulden avizeye geçtik:)))