Memlekette kıyamet kopuyor, televizyonlar bangır bangır yayındalar, internette haber siteleri yıkılıyor; dakika başı manşet değişiyor.
Hukukçular desen, tıpkı deprem zamanı kıymete binen deprem profesörleri gibi; o kanal senin/bu kanal benim görüş bildiriyor ve tıpkı deprem profesörleri gibi birinin söylediği, diğerini tutmuyor. İyimser olarak birleştikleri konu, ortada (yasalarla ilgili) sorun var. Kimine göre bir, kimine göre 5 maddede.
Evet, ortada mertek misali bir sorun var ama ben yandan geçiyorum.
Nasıl olsa akşam ege tv’de program finali ‘Söz Meclisten İçeri’ var, münazaraya biz de ‘canlı’dan dalacağız; en iyisi ben bugün kıyıdan kıyıdan köyümden bildireyim diyorum.
Müsadenizle başlıyorum.
* * *
12 Haziran akşamını, açılan sandıkların dilinin ne olacağını merakla bekleyenlerdendim. Hangi partinin ne alıp ne almayacağı, İzmir’in hangi mesajları vereceği, kritik sıradaki sevgili arkadaşım Mustafa Moroğlu’nun ipi göğüsleyip göğüsleyemeyeceği gibi meraklarımın arasında, ortaya ciddi bir iddia koymuş olan Başkan Aziz Kocaoğlu’nun sözleri de vardı.
Bu sitenin sadık takipçileri hatırlayacaklar. Hatırlamayanlar için ise ‘röportajlar’ bölümünde halen duruyor.
Yaklaşık 1-15 ay önce, Aziz Kocaoğlu ile bir röportaj yapmıştım.
Büyükşehir Belediyesi’ne yapılan operasyon, Paris’e gitmeme kararına neyin yol açtığı ve elbette Türkiye/İzmir seçim tahminleri üzerineydi o uzun söyleşi.
Başkan’ın bu konudaki sözlerinin üzerinden geçecek değilim. Söyledikleri/tahminleri ve seçim sonuçları ortada.
Yazı konumuz, o gün orada Aziz Başkan’ın ‘bitmeyen metro projesinin seçimlere etkisi’ üzerine yaptığı tahmin.
Sorum şuydu:
Oy kaybını, en fazla Hatay bölgesinden mi bekliyorsunuzdur herhalde?
-Umduğumuzdan fazla çıkar.
Nasıl yani?
- Öyle yani… O bölgede herkesin umduğundan daha fazla CHP’ye oy alacağız.
Neye dayanarak söylüyorsunuz bu iddialı sözleri?
- Oradaki vatandaşın sağduyusuna dayanarak söylüyorum. Seçim akşamı görüşürüz… Yaz bunu… (gülüyor)
Elbet yazacağım, kayıttayız zaten de nasıl olacak bu? O bölgede yaşayanlar her gün feryat figan ediyor. İşleri kesildi, tozu toprağı gürültüsü cabası…Bunların hepsi hikaye mi yani?
- Hikaye demiyorum. Tabii ki sıkıntı yaşıyorlar, doğru. Mağdur oldular ama bizim bu konudaki samimiyetimizi, çalışmamızı, özverimizi biliyorlar. Ve sonunda ışığı göreceklerine de inanıyorlar. Ben sürekli geziyorum. Bu operasyondan 2-3 gün önce oradaydım, tek başıma. Bu laf da biraz Milattan Önce, Milattan Sonra gibi oldu….
Gerçekten çok ilginç. Seçim tahmini konusunda yuvarlak konuşuyorsunuz ama söz konusu Hatay civarı olunca, çok net cevap verdiniz…
- Evet gayet net. Orada CHP oyları, her zamankinden fazla çıkacak. Seçim akşamı görüşürüz…
Aziz Başkan ile seçim akşamı görüşmedik tabii. İzmir’in geneli üzerinde öyle çok tantana koptu ki, sıra bir türlü ‘metronun seçimlere etkisi’ üzerine gelemedi. En azından şahsım için. Ama merakım hala meraktı ve Aziz Bey’in bu kadar iddialı sözlerinin sonucunu almamam mümkün olamazdı.
İşte bugün, o cevabı aldım. Sevgili meslektaşım Fırat Soylu bana yardımcı oldu ve metronun doğrudan mağdurları arasında yer alan, yani dükkanları iş yapamaz hale gelen, gürültü/görüntü kirliliğini dibine kadar yaşayan, sık sık değişen otobüs güzergahları yüzünden bir sabah uyandıklarında kapılarının önünün durak olduğunu gören, kendi aracını üç kilometre öteye park etmek durumunda kalan ve sayılabilecek onlarca nedenle başlarına ‘talih kuşu’ değil de ‘metro’ düşmüş vatandaşların yaşadığı mahallelerdeki sandıkların dökümünü yaptı.
İşte o tablo:
Mahalle isimleri: 2007 2009 2011
KARABAĞLAR
Araphasan Mahallesi:
CHP: 57,1 70,3 63,8
AKP 17,2 16,4 22,1
Basın Sitesi Mahallesi:
CHP: 54,4 64,6 64,1
AKP: 19,1 20,3 21,5
Fahrettin Altay Mahallesi
CHP: 62,6 74,1 67,9
AKP: 14,3 13,2 17,9
Poligon Mahallesi:
CHP: 61,7 73,5 68,8
AKP: 16,2 15,4 16,2
Bahçeli Evler Mahallesi:
CHP: 54,2 64,2 58,8
AKP: 19,3 20,3 25,4
KONAK İLÇE 2007 2009 2011
Çankaya Mahallesi:
CHP: 61,3 76,9 69,9
AKP: 13,3 12,8 17,3
Göztepe Mahallesi:
CHP: 63,9 78,7 71,8
AKP: 11,4 15,1 11,7
Güzelyalı Mahallesi:
CHP: 62,2 78,3 71,5
AKP: 12,6 12,4 15,5
Kılıç Reis Mahallesi:
CHP: 47,9 69,2 60,2
AKP: 18,5 18,00 23,7
M.Ali Akman Mahallesi:
CHP: 63,7 79,1 71,2
AKP: 12,4 11,4 15,9
Piri Reis Mahallesi:
CHP: 56,8 70,5 64,8
AKP: 16,1 15,7 20,6
Murat Reis Mahallesi:
CHP: 53,6 73,9 65,5
AKP: 16,8 14,2 20,2
Sonuçları görüyorsunuz.
2007 genel seçimlerine göre, CHP’nin tüm mahallelerdeki oy artışı ortada.
2009 yerel seçimleri baz alındığında bazı mahallelerde başa baş, bazı mahallelerde 3-5 puan düşüklük göze çarpıyor.
Bunun ne kadarına ‘metro’, ne kadarına ‘Yeni CHP politikaları’ yol açtı, bilemem.
Bildiğim, genel hatlarıyla Üçyol-Üçkuyular arasındaki metro güzergahında yer alan mahallelerin sakinlerinin daha çok kentin iyi eğitimli, gelir dağılımında üst grupta yer alan, bir bakıma ‘tuzu kuru’ diyebileceğimiz, AKP’ye karşı ‘hayatına müdahale endişesi taşıyan’ kesimini oluşturduğu.
2009 seçimlerine göre küçük oy kayıpları bu açıdan, yani ‘yeni CHP politikalarının ters tepmesi’ olarak değerlendirilebilir. Ayrıca 2009 seçimlerinin bir ‘yerel seçim’ olduğu, Büyükşehir’in yanı sıra Konak adayının, meclis üyelerinin adaylığının da bir faktör olduğu, dönemin CHP yönetiminin izlediği ‘bölgenin hoşuna giden’ siyasetin sandığa yansıması da dikkate alınabilir..
2009’a göre küçük düşüşün temelinde CHP’nin milletvekili aday listesi, parti içi tartışmalar, il örgütünün yönettiği organizasyondaki aksaklıklar, seçim kampanyasının zayıflığı da göz önüne alınırsa, CHP açısından sonucun zafer olduğu söylenebilir.
2007 seçimlerine göre her mahallede en az 10 puan oy artışı sağlayan, yani muhalefetin ‘metro zulmü’ olarak tanımladığı olayda Kocaoğlu’nun haklı çıkma nedenlerine gelince…
Bölge sakinlerinin, yapımı 6 yıldır devam eden, ihalesi birçok kez iptal olan metronun gecikmesinden daha çok hükümeti sorumlu tuttuğu, Kocaoğlu’nun bu konuda elinden geleni yaptığı düşüncesinin hakim olduğu, Ve de Kocaoğlu’nun ‘metro inşaat süreci’ni olmasa da ‘metro politikası’nı iyi yönettiği söylenebilir.
Ya da biraz ‘muzır’ bakışla; Kılıçdaroğlu’nun AKP’nin yüzde 50’sini ‘Stockholm Sendromu’ olarak tanımlamasından hareketle… Bölge halkının da bir çeşit ‘metro sendromu’ndan muzdarip olduğu… Eziyetin işe yaradığı… Sonucu çıkarılabilir.
Tercih size kalmış!