Yaklaşık 5 yıldır 5 Bucalı’yla birlikte çalışıyor olsaydınız, benim gibi tepeden tırnağa Buca olup çıkardınız. İzmir’in en büyük ve kimlik yönüyle en oturmuş kentlerinden biri olan Buca’da yerel seçimin nabzını tutmak da bu açıdan kolay değil aslında. Dahası kolay olmayan sonucu tahmin etmek…
Katılmayanlar olabilir. Ama Buca’da CHP’li yönetimin 5 yıldır iyi bir sınav verdiğini düşünmeyenlerdenim. Artık aday olmayan Ercan Tatı’nın arkasından konuşmak değil niyetim. Kaldı ki Tatı yönetimine ilişkin düşüncelerimi süreç içinde en net şekilde ortaya koymuşumdur. Ama gerek meclis çatısı altındaki kavgalar gerekse adliyeye intikal eden bazı soruşturmalar Tatı’yı iki yıl önce oyundan çıkarmıştı.
Sonuçta Buca yazmadan önce ofisteki Bucalılarla konuştum.
‘Şeboy kazanır’ diyen oldu.
‘Ortada’ diyen oldu... Piriştina’ya şans veren oldu.
Buradan da anlaşılacağı üzere bıçak sırtı bir durum söz konusu...
En azından bizim ofiste…
Diğer partileri görmezden gelmiyorum. Ama Buca’da seçimin giderek tahterevalli bir mantığa büründüğünü görüyorum. Tahterevallinin bir ucunda Levent Piriştina bir ucunda Cemil Şeboy oturuyor. Kimin ağır basacağı şu an için muamma…
Elbette, hâkim rüzgârlar Levent Piriştina’nın yelkenini şişiriyor.
Kaldı ki genç Piriştina aynı zamanda baba emaneti…
Ve CHP’nin bana göre başarısız 5 yıllık yönetiminin siyasi faturası da ‘devri sabık’ mantığıyla kapatılabilir. Yani alanda gerekirse Tatı yönetimini de eleştirebilir, eksikliklerden ‘eski’ yönetimi sorumlu tutabilir Piriştina... Bu durum da CHP için bir avantaj…
Ve en büyük avantaj ise Piriştina’nın gençliğidir.
Son süreçte özellikle Gezi Parkı ile birlikte gençliğin siyasette öne çıkma, gençlik enerjisinin devlet yönetimine yansıma ihtiyacının depreşmesi Levent Piriştina gibi henüz 36 yaşındaki bir siyasetçi için büyük bir avantaj.
Tabi ki her şey bu kadar kolay değil.
Bilhassa da Buca gibi siyaset zeminin oldukça kaygan olduğu bir kentte…
Baba memleketi de olsa ‘ithal muamelesi’ görmek genç Piriştina’nın en büyük sorunu.
Ve aday adaylığı sürecinde yakın mesafeden yani CHP’liler tarafından atılan taşlardan aldığı yaralar var bir de... Piriştina’yı oyundan çıkarmak için ortaya atılan olur olmaz iddialar var.
Ve resmi sayısı 25’e yakın küskün, dargın, kızgın var.
Onları destekleyen onlarca meclis üyesi aday adayı var. Taraftarları var.
Bu ortamda Buca’daki büyük maça iyi başlayan ve gün geçtikçe mesafe kat ettiği gözlenen Piriştina babasının ekibinin de kol kanat germesiyle alandaki adımlarını daha bilinçli atıyor.
Ve asla kolay bir lokma olmayacağını şimdiden ortaya koyuyor.
*
Ve Şeboy… Buca’ya 15 yıl hizmeti var. ANAP’ta başladığı siyaset yolculuğuna DSP, YTP ve AK Parti’de devam eden 2009’da biraz parti içi biraz başka faktörlerin etkisiyle, özel yetkili bir operasyonla siyaset dışına itilen Şeboy, eserleriyle yaşayan bir belediye başkanı.
Sadece İzmir’de değil Türkiye’deki en büyük Atatürk Maskı’nı yapan başkan…
Hem de AK Parti rozetiyle… Rakıyı susuz yahut gizli/saklı içmeyen, kentin endişelerini kamçılamayan bir profil... Başta gölet olmak üzere pek çok ses getiren projesiyle göz dolduran Şeboy, partisinin Büyükşehir adayları kulislerinde de boy gösterdi bir süre.
Buca’ya yeniden dönme konusunda çok da hevesli olmadığı anlaşılan Şeboy bana göre hala seçime odaklanabilmiş değil. Dahası beklenen motivasyonu, havayı hala yakalayabilmiş değil. Ülke genelinde esen ters rüzgarların dışında en büyük dezavantajı da bu…
Gelelim ikilinin ortak özelliklerine…
Buca aynı zamanda Rumeli kökenlilerin İzmir’in siyasetinde en etkin olduğu ilçelerden biridir. Ve İzmir’deki Rumeli kökenliler üzerinde anket yapsanız ve ‘Son 10 yılda sizi temsil eden siyasetçileri sıralayın’ deseniz.
İlk sıralarda Merhum Ahmet Piriştina ve Cemil Şeboy gelir.
Bu tablonun en bariz örneğini 2004 seçimlerinde yaşadık.
AK Parti rozetiyle Buca Belediye Başkanlığını Şeboy kazanırken, Büyükşehir oylamasında Piriştina AK Parti adayının çok önünde oy almıştı. Yani Rumeli kökenliler mührü ilçede AK Parti’ye Büyükşehir’de Piriştina’ya basmışlardı. Peki, bugün ne yapacaklar? Bence büyük bölümü bu soruya yanıt arıyor şu anda. Rumeli kökenlilerin belki de tam ortadan bölüneceği bir seçim yaşayacağız.
*
Şeboy’un en büyük artısı 15 yıllık icraatı.
Gölet, 7 göller, Mevlana Heykeli, Atatürk maskı vs.
Bu açıdan Piriştina soru işareti.
Ama onun da gençliği, yeni oluşu var.
Baba hatırını da unutmamak lazım tabi ki…
CHP’li küskünlerin gönlünü alabilirse konjonktürün de yardımıyla seçimi alabilir. Ama Cemil Başkan da halkın kantarında yüksek çeken, yaptıkları yapacaklarına teminat olan bir profil. Buca’da seçimi Şeboy kazanırsa da kimse için sürpriz olmaz.
Kim kazanır şu anda söylemek zor.
Ama bu yarış bana göre foto-finişte biter.