GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
28 Eylül 2009 Pazartesi

Başkanlar töhmet altında

Aslında ele alacağımız çok konu var. Ama son yazıya gelen tepkilerle devam edelim. Mustafa Sarıgül’’ün İzmir’’e İl Başkanı olarak atadığı Tekin Kansoy’’un egedesonsoz.com’’da yayınlanan açıklamaları bazı kesimleri rahatsız etti.’¶
Çoğunlukla da CHP’’lileri’…
Haklı oldukları nokta şu. Kansoy, muhabirimiz Yusuf Kırbiç’’e yaptığı açıklamada, ’‘İzmir’’de 5 belediye başkanı ile görüştüklerini’’ söylüyor ama isim telaffuzundan özellikle kaçınıyordu.
30 ilçenin 28’’nin CHP’’de olduğu göz önüne alınırsa bu 5 belediye başkanından asgari 3’’ünün CHP’’li olması muhtemeldi.
Hangi belediye başkanlarıyla dirsek temasında olduklarını söylemeyen Kansoy, farkında olmadan İzmir’’in 28 CHP’’li Belediye Başkanı’’nı hatta Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’’nu bile töhmet altında bırakıyordu.
Farkında olarak ya da olmayarak’…
Siyaset olur da polemik olmaz mı? Çok sayıda CHP’’li okurum Kansoy’’un bu isimleri açıklamasını istedi.
Hatta açıklama üzerine kaleme aldığım yazıya açıklama yapan İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan, Mustafa Sarıgül’’ün eski göz ağrısı Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin’’in bile Türkiye Değişim Hareketine katılmayacağını savundu.
Ayhan açıklamasında şöyle diyordu:
’“Menemen Belediye Başkanımız Tahir Şahin siyaseten bir dönem Mustafa Sarıgül’’le hareket etmiş olabilir. Sarıgül’’ün partilimiz olduğu ve de genel başkan olduğu dönemde bu ilişki hepimizin malumu idi. Ama Sarıgül, CHP’’den ayrılınca Tahir Şahin de Sarıgül’’le yollarını ayırdı. Genel Sekreterimiz Önder Sav’’ın İzmir ziyaretinde de bu konuda herkesin huzurunda söz verdi. Tekin Kansoy, bulanık suda balık avlamak istiyor. Belediye başkanlarımızı töhmet altında bırakıyor. Görüştüğü isimleri derhal açıklasın’” diyordu. 
Çok sayıda okurumdan gelen tepkilerde de aşağı yukarı aynı görüşler vardı. Merak edilen şey Sarıgül’’ün hangi CHP’’li başkanlarla dirsek temasında olduğuydu. İlginç olan ise belediye başkanlarının bu konuda suskun kalması, sessizliklerini korumalarıydı. Hiçbiri ’‘Ben Kansoy’’la ya da Sarıgül’’le görüşmedim, görüşmem de’’ demedi. Başkanların sessizliği de Tekin Kansoy’’u haklı çıkarıyor gibi’…
 
Kansoy mu, Aslan mı?
 
Başka bir tartışma da Sarıgül hareketi adına yapılan bu açıklamaların ne kadar yetkili bir ağızdan çıktığı yönünde’…
Türkiye Değişim Hareketi’’ne Ege-Koop Başkanı Hüseyin Aslan’’ın girişiyle birlikte İzmir kafalarda kavram kargaşası yaşanmaya başladı.
Hareketin resmi sorumlusu kim?
Tekin Kansoy her röportajında 2 yıldır hareketin içinde olduğunu ve TDH’’nin resmi İl Başkanı olduğunun altını çiziyor.
Hüseyin Aslan ise daha üst perdeden başka açıklamalar yapıyor. Bu ikilinin arasının iyi olmadığı ya da koordinasyon sorunu olduğu ortada’…
Zaten kulislere bu yönde yansıyan bilgiler de var.
Hüseyin Aslan’’ın İzmir’’i temsil eden genel merkez yöneticisi olmasına kesin gözüyle bakıldığı göz önüne alınırsa Kansoy’’un çok uzun soluklu il başkanlığından söz etmek zor.
Ama Kansoy, Sarıgül’’ün uzun soluklu ekip arkadaşı olarak, partileşecek harekette bir şekilde yer alacaktır. Şu veya bu sıfatla’…
Hareketin İstanbul Abdi İpekçi’’deki toplantısını siyaset yazarı gözüyle inceledim. Mustafa Sarıgül gibi üç dönem Şişli Belediye Başkanlığı’’nı kazanmış bir isim için Abdi İpekçi’’yi doldurmak sorun değil.
Zaten, salonun dolacağından emindim.
Ama önemli olan insanların yani salonu bir şekilde dolduran insanların gözlerindeki pırıltı, yüreklerindeki coşkuydu.
Yapılan yayınları izlediğimde bu pırıltıyı gördüm.
Yani Sarıgül hareketinde heyecan, umut ve coşku var.
Erken genel seçim halinde sadece CHP değil, AKP de bu hareketten ciddi yara alabilir. Meclise dördüncü parti olarak girmesi bile 8 yıllık AKP iktidarının sonu olmaya yeter.
Baş bir yazımda Mustafa Sarıgül ile Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’’ın siyaset anlayışlarının benzeştiğinden söz etmiştim.
Yedi düvelle barışık ve belediye başkanlığından genel siyasete atılan iki ismin de başarıya giden tüm yolları iyi bildiğini düşünüyorum.
Alevinin gönlüne hangi yolla girilir, sunniye nasıl davranılır, Kürt’’le Kürt, Roman’’la Roman nasıl olunur? konusunda kimse bu ikilinin eline su dökemez.
Başbakan Erdoğan’’ın Beyoğlu Belediye Başkan adaylığı sırasında genelevlerdeki sex işçilerinden oy istediğini biliyoruz.
Milli görüşçü (o zamanlar) bir adayın genelevlerden oy istemesi hatta alması kamuoyunu nasıl şaşırttıysa Mustafa Sarıgül’’ün farklı etnik-mezhepsel ve siyasi yapılara dokunan siyaset anlayışı kamuoyunu önümüzdeki süreçte hem şaşırtacak hem de başarıyı getirecektir. Diye düşünüyorum.
CHP örgütünde panik şimdiden başladı. Ancak ben Sarıgül’’ün en büyük desteği (Cem Uzan gibi) çöken merkez sağ seçmeninden alacağını düşünüyorum.
Tabi ki Rıfat Hisarcıklıoğlu önderliğinde bir Demokrat Parti hareketi söz konusu olmaz ise.
 
Atila Sertel’’e tebrik
 
Gazeteciler Federasyonu Başkanı seçilen İzmir Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Atila Sertel’’i yürekten kutluyorum. Aslında Atila Sertel, bıçak sırtı seçimi alarak İzmir’’e ikinci kez örnek oldu. Geçmişinde İzmir’’den ulusal dergi çıkar mı? Sorusuna Şehir&Başkan ile yanıt veren Sertel, son başarısıyla da ’‘İzmir’’den genel başkan çıkar mı? Sorusuna yanıt vermiş oldu. Altı ayda hem İzmir’’de hem de Türkiye’’de iktidar devirmek kolay ve herkesin göze alacağı bir iş değil. Ciddi bir birikim, enerji gerektiren bu başarı İzmir’’e de Sertel’’e de yakıştı. Ayrıca bu başarı ile Atila Sertel’’in siyasetteki tüm yolları da açılmış oldu. İstediği partiden ya da üyesi olduğu CHP’’den aday olması halinde milletvekilliği de başkanlığı da şimdiden garanti.