GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cemil DİRİM
YAZARLAR
25 Temmuz 2012 Çarşamba

AK Parti’de çürüme işaretleri

Geçtiğimiz günlerde yazdığım “AK Parti de Yeni Dönem” başlıklı yazı büyük ilgi gördü. Yazının ilk bölümünde AK Parti de yeni yönetimde görev alan bazı isimlerle ilgili duyumlarımı dile getirmiş ve önümüzdeki dönemde bu isimlerle ilgili bazı iddiaların gündeme geleceğini yazmıştım.

Gelen tepkilere baktığımda AK Parti de demokrasi kültürünün yerleşmediğini ve kurulur kurulmaz iktidara geldiği için de “biz yanlış yapmayız” anlayışının egemen olduğunu görüyorum. Özellikle dışarıdan parti mensuplarına bir eleştiri geldiğinde hemen savunmaya geçiyorlar. Yazı yazarken kimin kızıp, alınacağına değil, yazdıklarımızın doğru olup olmadığına dikkat ediyor ve emin olmadığımız bilgileri yazmıyoruz. “Köpeksiz köyde değneksiz gezmeye” alışmış bazıları ise iktidar partisi mensubu olmanın imkanlarını sonuna kadar kullanıp elde ettiği haksız kazancı korumaya çalışıyorlar. Doğru bildiğimizi yazmaktan bugüne kadar vazgeçmedik, birkaç kifayetsiz muhteris yüzünden de vazgeçecek değiliz.

Burada şahit olduğum bir anekdotu aktarmadan geçemeyeceğim. Yanılmıyorsam yıl 2001. Yılın son ayları ve AK Parti’nin İzmir İl Yönetimi oluşturulmaya çalışılıyor. İl Başkanlığı için İsmail Katmerci’nin ismi üzerinde karar kılınmış. Bir dostum da il yönetimine girmek için müracaat ediyor. Ancak kabul edilmiyor başvurusu. Gerekçe ise o dönemde bazı kamu kurumlarının ihalelerine girip iş yapıyor olması. Evet o dönemde devlete iş yapan isimleri yönetimine almayan AK Parti, geçtiğimiz günlerde yaptığı kongre de devletle iş yapan pek çok ismi il yönetimine alıyor. Hani derler ya “nereden nereye”. Ancak bu değişimin iyi yönde olduğunu söylemek zor.

Yönetime giren insanlar belki yıllardır bu işi yapıyorlar, belki çok dürüstler ama aynı ihaleye giren rakip firmaların “ AK Parti il yönetim kurulu üyesi” olduğu için kayırıldığına, ayrıcalık tanındığına dair dedikodularını nasıl önleyecekler. Ya da ihale rakamının altında olduğu için “doğrudan temin” yöntemiyle kendilerinden mal veya hizmet satın alan kamu kurumlarındaki personele baskı yapmadıklarını nasıl ispatlayacaklar. Hele bazı isimler AK Parti’ye girdikten sonra malvarlıkları ışık hızıyla arttıysa ve bunun İzmir de çok sayıda örneği varsa. Kamu hastaneleri bazı mal ve hizmetleri aralarında anlaşmış gibi tek firmadan alıyorsa ve firma AK Parti döneminde tekel konumuna gelmişse.

Evet yukarıdaki soruları cevaplayan ve bizi ikna eden olursa bu sütunlarda onlardan özür dileyeceğim. Bizi bilen bilir. Kimseye minnetimiz olmadığı gibi hata yaptığımız da telafi etmesini de biliriz. Yazılarımızda ideolojik davranmamaya, haklı ve doğrudan yana taraf olmaya çaba gösteriyoruz. Meslekteki üstatlarımızdan gazetecinin partisinin olmayacağını ve herkese karşı objektif davranması gerektiğini öğrendik ve uygulamaya çalışıyoruz.   

Gelelim başlıkta kullandığım çürüme kelimesine. Bizi uzun zamandır takip edenler bilir. Hiçbir partinin üyesi olmadığım gibi yazılarımda da objektif davranmaya çaba gösteririm. Yıllardır seçim çalışmalarında farklı partilerden çok sayıda kişiyi tanıma fırsatım oldu. Bunların içinde AK Partililer de vardı. Ailesiyle geçireceği zamanı partisine ayıran, kısıtlı ekonomik imkanlarına rağmen teşkilatta arı gibi çalışan ve cebinden para harcayan çok sayıda AK Partili tanıdım. AK Parti, başarı elde ettiyse bu fedakar insanların sayesindedir. Bugünlerde bu insanların kendilerini aldatılmış ve partileri ellerinden alınmış gibi hissettiklerini gözlüyorum. Partinin kapısından girmemiş insanların paraşütle bir yerlere gelmeleri, daha dün birlikte çalıştıkları bazı isimlerin anormal zenginleşmesi bu insanların kafasında soru işaretleri oluşturuyor. Partiye bağlılıklarının azaldığını görüyor ve izliyorum. Bunlar çürüme işaretleridir. Bu soru işaretleri giderilmediği, bazı önde gelen insanlarla ilgili iddialar cevaplanmadığı sürece bu çürüme daha da yaygınlaşacak ve bünyeyi kaplayacaktır. Benim gördüğüm bu işaretleri pek çok partili de görüyor. Kapalı kapılar ardında konuşuluyor. Ancak parti zarar görmesin diye kamuoyuyla paylaşılmıyor. Bu çürüme kangrene dönüşmeden önlem alınır ve kangren olan bölüm temizlenirse iyi olur. Yoksa yıllardır partisi için emek harcayan insanların emeğine yazık olacak. Ayrıca bu çürümeyi önlemenin yolu eleştirilere düşmanca yaklaşmak değil. Yukarıdaki soruları dürüstçe cevaplamak ve gereğini yapmaktır. 


Zaten Başbakan Erdoğan’da HAS Parti Genel Başkanı Numan Kurtulmuş’un partiye katılımı ile ilgili yaptığı açıklama da AK Parti de hücre yenilenmesi yapacaklarını vurguladı. AK Parti önümüzdeki aylarda yapılacak Kongre de Merkezden başlayarak bozulan hücreleri yenileri ile değiştirmeye başlayacak diye düşünüyorum.