GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
21 Kasım 2023 Salı

Zeytinyağından çok iyi haberler!

Önceki günlerde Urla’ya Hiç Restoran ile bir “Yeşil Yıldız” daha kazandıran değerli arkadaşım Duygu Özersan Elakdar’ın bir yazısında okumuştum “Oleokantal” sözcüğünü ilk kez.

Geçen hafta da zeytinyağı ve sağlık konusundaki en önemli iletişim kaynağım olan Prof. Dr. Mücahit Taha Özkaya’dan gelen haberi okuyunca aklıma Duygu’nun bu yazısı geldi. Mücahit Hoca, Dr. Gül Kahraman’ın tezini haber etti bana: Zeytinyağı karaciğer kanserini iyileştirmişti!

Önce Duygu’nun “Oleokantal’in faydaları” adlı yazısından bir bölümü anımsatalım:

[Oleokantal, bilim insanları tarafından biyokimyası henüz yeni anlaşılmaya başlanmış zeytinyağında bulunan çok kıymetli bir moleküldür. Adını zeytin meyvesi olea ve bir şeyi tattığımızda genzimizdeki iğnelenme, batma hissine verilen kantal kelimesi ile aldehit molekülünden alır: Oleokantal. “Oleokantal”in en bildiğimiz özelliği antienflamatuar özelliğidir. Açalım biraz: Enflamasyon, vücudumuzun travma, enfeksiyon ve hücre ölümüne verdiği tepkidir. Uzun süreli ve düşük seviyede bir enflamasyon vücutta kalp damar hastalıkları, parkinson, Alzheimer ve kansere neden olabilir. Yakın zamanda yapılan araştırmalara göre, uzun süreli ve düzenli, iyi kalite zeytinyağı tüketiminde Alzheimer hastalığının gerilediği ve hatta hayvanlarda yapılan bazı araştırmalarda kanserin geriye çekildiği gözlemlenmiştir.Oleokantal’in meme kanser hücrelerinin büyümesinde etkili olan 2 proteini engellediğini de biliyoruz.]

Dikkatli okurlarımız anımsayacaktır, bir süre önce ben de İtalya’daki yeni bir araştırmadan hareketle zeytinyağındaki yüksek polifenolün Alzheimer tedavisinde geldiği başarıdan söz etmiştim.

Hacettepe Üniversitesi Medikal Onkoloji Hastanesinde hizmet vermeye devam eden Gül Kahraman Ankara Üniversitesinde Biyokimya Doktorasını bu konuda vermiş.

Çalışmasında farklı kanser türlerinde (16 kanser türüne ait 24 farklı hücre hattında) zeytinyağı polifenollerinin (oleokantal, oleuropein, oleuropeinaglikon, ligstirositaglikon, oleasin, oleomisisonaloleokantalik asit) sitotoksik etkileri yani kanser hücresini öldürme yeteneği karşılaştırılmış.

Karaciğer kanseri dışında kalan diğer kanser türlerinde oleokantal en etkili anti-kanser doğal bileşik olarak bulunmuş. (16 kanserin 10'unda). Sadece karaciğer kanseri hücrelerinde “oleuropeinaglikon” daha etkili olduğu görülmüş.

Dr. Gül Kahraman şöyle diyor: “Sonuç olarak kanser türlerinde ki farklılık önemli bir parametredir. Polifenol bileşiklerin anti-kanser yanıtlar hücre hatlarına göre değişmektedir. Çünkü her kanser türü morfolojik ve histolojik (görüntüsel ve hücresel) olarak farklı şekilde gelişir ve kanserin meydana gelmesi için farklı hücresel mekanizmalar kullanılır bu nedenle doğal bileşiklerin o hücrelerde ki etki mekanizması da değişir.”            

Yapılanlar “hücresel faz1 laboratuvar deneyleri” ama umut verici gelişmeler bunlar.

Karaciğer kanseri konusunda “Antalya Tavşanyüreği” en başarılı çeşit olarak görülüyor.

Buradaki fark doğrudan zeytinyağını hücre kültürüne uygun olarak yağın içindeki katı maddenin çıkarılması olmuş. Ve “Oleokantal” öldürme yeteneği araştırılmış. Doğrudan yağ kullandığınızda iseAyvalık yüzde 50 oranında kanserli hücreleri öldürmeyi başarmış.

Güzel kentimizdeki ağaç sayısı maalesef azalmakta olan “İzmir Sofralık” çeşidi de Antalya Tavşanyüreğine yakın başarı sağlıyormuş. İzmir Sofralık çeşidinin polifenoliçeriğine oleokantal yüksekçıkmış. Kilis yağlık da bu anlamda çok başarılı bir çeşit. (Eyy Gaziantepli dostlar yerel çeşitleri kesip yerine Gemlik dikmek ne fena değil mi?)…

Dr. Kahraman ve arkadaşlarının çalışmalarından önümüzdeki günlere yeni ve iyi haberler alacağımız kesin. Mesela zeytinyaprağı üzerine önemli bir çalışma gerçekleşiyor.

Sadece karaciğer değil, mide, barsak ve akciğer kanserlerine yönelik çalışmalar da ilerliyor.

Elbette burada bizi sevindiren bu konuda tüm dünyada çalışmalar yapılırken, ülkemizden bilim insanlarının öne geçmesi…Bu anlamda Gül Kahraman’ı tebrik ediyorum.

Eminim ki Mücahit Taha Hocam yeni gelişmelerden de beni haberdar edecektir.

***

Yazıya Duygu Özersan Elakdar ile başladım, ondan birkaç cümle ile bitireyim:

Günümüzde zeytinyağının sağlığa faydaları bilimsel olarak ispatlanmış olsa da 1614 yılında GiacomoCastelvetro, aslında salatanın kutsal olduğunu iddia etmiş ve yeşil ve salatayla beslenmeyi diyetinde şart koşmuştu.

Peki zeytinyağı her derde deva mı? Zeytinyağı çok ciddi bir enerji kaynağı oleik asitlerle bunu biliyoruz. Polifenoller vücudumuzun koruyucu ana antioksidan kaynakları. Oleakantalantienflamasyon özelliğiyle kanseri önleyici niteliğe sahip. Tokluk hissi vererek obezitenin karşısına geçmemizi sağlayıcı bir özelliği var zeytinyağının. Zeytinyağı belki her derde deva değil ama birçok sağlık sorununun önüne geçmemizi sağlayan önemli bir besin kaynağı. 10’uncu yüzyılın önemli filozof ve hekimi Ebubekir Razi’nin şöyle bir sözü var: “Bir hastayı diyetle iyileştiremiyorsan ilaç verme.”