Yerel seçimlerin öne alınmasının tartışıldığı ve büyük ihtimalle öne alınacağı göz önünde bulundurulursa siyasi partiler yerel seçim için önümüzdeki ay sahaya inecektir. Yerel seçim sonuçları, daha sonra yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerini ve genel seçimleri de etkileyeceği için büyük önem taşıyor. AK Parti de şimdiden B.Şehir Belediye Başkanlığı için isimler üzerinde konuşulmaya başlandı. Bakan Binali Yıldırım’ın İzmir ya da İstanbul arasında seçim yapması bekleniyor. Adaylık için İzmir’i seçerse problem yok. Ancak İstanbul’dan aday olmayı tercih ederse İzmir’de adaylık için yarış başlar. Milletvekili İlknur Denizli, Buca eski belediye başkanı Cemil Şeboy, B. Şehir Grup Başkanvekili Yusuf Kenan Çakar ilk akla gelen isimler.
CHP’ye baktığımızda ise en güçlü aday Aziz Kocaoğlu. Parti Meclisine ekibinden çok sayıda ismin girmesini sağlasa da Kılıçdaroğlu’nun MYK’ya hiçbir ismi almaması Kocaoğlu’na tepki olarak algılandı. Ancak en güçlü aday yine de Kocaoğlu. CHP Genel Merkezi’nin İzmir için yapacağı anketlerde öne çıkan metropol belediye başkanları da şanslarını artırabilir. Şu an için içlerinde şanslı göz ükenler Cevat Durak, Hakan Tartan ve Abdül Batur. Ancak o zamana kadar köprünün altından çok sular akar. Bu süreçte genel merkezle ilişkilerini sıkılaştıran ve anketlerde önde çıkanlar şanslarını artırırlar. İlçelerde bazı aday adayları çalışmalara başlarken, gönlünden adaylık geçen bazıları ise yıpranmamak için seçim tarihinin netleşmesini ve yaklaşmasını bekliyor.
CHP ‘deki Herkese Muhalif Grup
Bir önceki yazımda CHP’ye de değinmiş, Aziz Kocaoğlu ve Ali Engin ile ilgili olumlu şeyler yazmıştım. Gelen bazı yorumlar ile karşılaştığım bazı CHP’li dostların değerlendirmelerini duyunca şaşırdım. Aziz Kocaoğlu ile yıllar önce bir röportaj yapmıştım. Ondan sonra basın toplantıları dışında bir araya gelmişliğim yok. O yazıda pek çok eleştirilecek yönü olduğunu ve eleştirdiğimi ancak adının akçeli işlere karışacağına inanmadığımı söylemiştim. Birinin dürüst olduğuna inanmak başka, hatalı gördüğün icraatları eleştirmek başka şeyler. Ancak kendi partisinin belediye başkanına karşı bu kadar önyargıya sahip olmayı anlayamıyorum. CHP örgütünde görev yapanlar birbirini hasım olarak gördüğü sürece CHP’de sular durulmaz. Son kurultayda da İzmirlilerin birlikte hareket edemeyeceğini bir kez daha gördük.
Aynı eleştiriler İl Başkanı Ali Engin ile ilgili olarak da geldi. Ali Engin’in başarılı bir il başkanı olacağını yazdım. Bu benim görüşüm. Yaklaşık 20 yıldır profesyonel olarak siyasi danışmanlık yapan, seçim kampanyalarını izleyen ve siyaseti az, çok bildiğini düşünen birisi olarak söz söylemeye hakkım var diye düşünüyorum. Ancak çok sayıda tepki aldım. Bekleyip kim haklı çıkacak göreceğiz. Daha önce de partinin sıkıntılı bir döneminde elini taşın altına sokarak görev alan Tacettin Bayır ile ilgili olumlu şeyler yazdığımda da yine aynı isimler tepki göstermişti. Anladığım kadarıyla CHP İzmir örgütünde herkese ve her şeye muhalefeti görev edinmiş büyük bir grup var. Ali Engin mesaisinin büyük bölümünü bu gruba ayırıp rehabilite ederse partiye büyük iyilik yapmış olur. Ancak böylelikle partide samimi, sıcak bir ortam oluşur ve herkes eleştiriyi bırakıp işin ucundan tutmaya başlar diye düşünüyorum.
Not: Önceki hafta yazdığımız “ AK Parti de çürüme işaretleri” isimli yazı büyük ilgi gördü. Çok sayıda yorumun geldiği yazıyla ilgili telefon ve maille bize ulaşan partililer, rahatsızlıklarını dile getirdiğimiz için teşekkür ettiler. Bu arada yeni bilgiler de gönderdiler. Araştırıyoruz, önümüzdeki günlerde doğrulatabildiğimiz konuları gündeme taşıyacağız. Bu arada bazılarının da dezenformasyon çabası içinde olduğunu görüyoruz. Asılsız iddiaları gündeme getirip kimseye prim yaptırmak istemeyiz.