Neredeyse…
Dünyanın tüm kadınları ona benzemeyi…
Tüm erkekler ise onunla birlikte olmayı hayal ederdi…
“Norma Jeane Mortenson” adıyla dünyaya geldiğinde…
Küçücük yaşta…
Önce Amerika Birleşik Devletleri’nin…
Ardından da…
Star dünyasının “sarışın bomba”sı olacağını…
Kimseler tahmin edemezdi…
En büyük hatayı yapanlar ise…
O’nu…
“Aptal Sarışın” zannedenlerdi!
***
Bu hayata veda edeli…
61 sene oluyor…
Bugün, O’nun ölüm yıldönümüydü…
Hiç unutulmadı…
Uluslararası star dünyasının “yıldızı hiç sönmeyen” tek sarışınıydı…
Sapsarı dalgalı saçları…
Dolgun kırmızı dudakları…
Çocuksu konuşma yetisi…
Gözlerini süzerek erkeklere bakış atması…
Ünlü olmaya çalışan…
Saf ama çok seksi görüntüsü…
Şu yaşlı dünyada…
“Aptal Sarışın”…
Kavramının en bilinen “sembolü” olarak tarihe geçti…
O tarihlerde…
Elini tuttuğu erkeklerin günlerce elini yıkamadığı efsanesi…
Bugün bile unutulmuyor…
Bugün deyince aklıma geldi…
Sorun “vücuda dövme yapan”(*) sanatçılara…
İzmir’in erkekleri…
(Yaşları önemli değil…)
Nasıl oluyor da?
Sadece fotoğraflarından…
Ya da kırık – dökük filmlerinden hatırladıkları…
Marilyn Monroe görüntülerini…
Gencecik vücutlarına…
Özellikle de kollarına / bacaklarına nakşettiriyorlar?
İnanılacak gibi değil!
Efsane yıldız öleli 61 yıl olmuş…
Ama…
Bugünün yakışıklıları…
O sarışın ilaheyi…
Kollarındaki / bacaklarındaki dövmede yaşatmaya devam ediyor!
***
Böyle bir girişten sonra…
Akılları alan Marilyn Monroe’yi, gelecek kuşaklar için…
Biraz daha yakından tanıtmakta yarar var…
***
Taaa, 97 yıl önce…
Amerika Birleşik Devletleri’nin Los Angeles kentinde doğdu…
Annesi zihinsel engelliydi…
Devlet…
Taş Bebek Marilyn’i, koruyucu aileye verdi…
Hiç rahat edemedi…
Eli ekmek tutunca da başını sokacak bir ev satın aldı…
***
Çok güzeldi, çok tatlıydı, çok seksiydi ama…
Ne yazık ki “kekeme” idi…
Bu da yetmezmiş gibi…
Koruyucu ailesinin yanında cinsel istismara uğramıştı…
Oyuncu olmaya karar verdi…
***
İkinci Dünya Savaşı patlamıştı…
Evlerinden kilometre uzaktaki askerlerin…
Moral ve motivasyona ihtiyacı vardı…
Neredeyse…
Amerikan Ordusu’nun olduğu her yerde sahneye çıktı…
Askerler…
Marilyn’i paylaşamıyordu!
***
Genç yaşta öylesine darbeler yaşamıştı ki…
Acısını setlerde…
Yapımcılardan ve prodüksiyon çalışanlarından çıkarıyordu…
Çekimlere geç kalmak…
Alışkanlıklarından sadece biriydi…
Repliklerini sürekli unutuyordu…
***
1950 yılı “Ben geldim…” diyerek kapımızı çaldığında…
Marilyn Monroe…
“Şöhret Dünyası”nın en çok parlayan yıldızı olmuştu…
Fotoğraflarda rahatsız yaratmasın diye…
Ön dişlerini daha az görünecek şekildi değiştirmişti…
O günün teknolojisiyle…
Tenini iyice beyazlaştırdı…
Burun ve çene operasyonları için de bıçak altına yattı…
***
1950’li yılların ortalarında Marilyn’in sağlığı…
Kötüye gitmeye başladı…
Psikolojisi de bozulmuştu…
Geceleri uyuyamıyordu…
Uyuşturucuya başladı…
1962 yılının 5 Ağustos sabahında…
Evinin yatak odasında boylu boyunca yatıyordu…
Cesedi bile soğumuştu…
Ölüm raporunda…
“Akut barbirürat (*)zehirlenmesi” yazıyordu…
O hazin olay…
İntihar olarak kayıtlara işlendi…
Ancak bazı dedektifler…
Bu ölümün bir cinayet vakası olduğunu iddia ettiler…
Hatta…
Marilyn Monroe’nun ölümü hakkında…
CIA ve mafya suç örgütleri de manşetlere düştü ama…
Somut bir delil bulunamadı…
***
Yatak odasında hayata veda ettiğinde…
Sarışın afet 36 yaşındaydı…
Olay yerindeki delil yetersizliği…
Otopside alınan dokuların daha sonra kaybolması…
Görgü tanıklarının çelişkili ifadeleri…
Olayın “cinayet” olduğunu işaret ediyordu…
Politik nedenler yüzünden...
CIA, mafya ve Kennedy Ailesi’yle ilgili…
Sayısız komplo teorisi ortaya atıldı ama…
Hiç biri kanıtlanamadı…
***
Bitiriyoruz…
Norma Jeane Baker veya Norma Jeane Mortenson olduğu günlerde kimse ona güzel olduğunu söylemedi… Marilyn Monroe olduğu günden itibaren erkeklerin uykularını kaçırmaya başladı… Ölümünden sonra bile kendine âşık ettirmeyi sürdürebildi… New York Borsası'nda kurların çöktüğü, binlerce şirketin battığı, bankaların kapandığı, milyonlarca kişinin işsiz kaldığı, toprak sahibi çiftçilerin gündelik işlerin peşine düştüğü 24 Ekim 1929'da başlayan ABD'nin en büyük ekonomik bunalımını yaşadığı yıllarda büyüdü… Hiç ama hiç mutlu olamadı!
Nokta…
Hamiş 1: Bu yazının başlığı neden, “Ve Tanrı O Kadını Yarattı!” diye merak edebilirsiniz… Marilyn Monroe, ABD’de görüntüsü ve oyunculuğu (!) ile ortalığı kasıp kavururken, Avrupa’nın en seksi yıldızı Brigitte Bardot'nun başrolünü oynadığı, Roger Vadim'in yönettiği 1956 yapımı “Ve Tanrı Kadını Yarattı” filmi Hollywood’u da çok etkilemişti… Biri ABD’de, diğeri Avrupa’da, adı üstünde “Tanrı Kadını Yarattı” temalı filmler izlenme rekorları kırdı; gişe hasılatları tavan yaptı… Brigitte Bardot, bugün 95 yaşında…
Hamiş 2: Marilyn Monroe, kimselere nasip olmayan “çılgın” bir hayatı hem yaşamış hem yaşatmış! O hakiki sarışın… Öylesine “hızlı bir hayat”ın esiri olmuş ki… O’nun gibi olma isteyenler bile imrenmeye(!) korkmuş…
(*) Sakinleştirici ve uyku getirme amacıyla kullanılan ağır etki yaratabilen, anestezik amaçlı da kullanılan ilaç…
(*) Dövme / Tattoo
Sonsöz: Marilyn, film repliklerini bir türlü ezberleyemiyordu… Some Like It Hot (Bazıları Sıcak Sever) filminin çekimleri sırasında “It's me, Sugar / O Şeker Benim…” cümlesini tam 60 kez tekrar etmek zorunda kalmıştı…