Bu yazımda sizlere Başkanı olduğum Türk Parlamenterler Birliği İzmir Şubesinden söz etmek istiyorum.
Türk Parlamenterler Birliği 1976 yılın da kuruldu. Genel merkezi Ankara’dadır. Eski yeni milletvekillerini, Senatörleri ve Kurucu Meclis üyeleri bünyesinde yer alır.
26 Mart 2009 yılın da arkadaşlarımla beraber İzmir Şubesinin yönetimine seçildik. O tarihten bu yana bir yandan üyelerimizin çeşitli sorunlarına çözümler bulmaya çalışırken, aramızdaki dayanışmayı daha da güçlendirmek için toplantılar, yemekler, geziler düzenledik.
Ancak esas gayretlerimiz Türk Parlamenterler Birliğinin bir sivil toplum örgütü olarak Ülke ve İzmir’in sorunlarına etkili bir biçimde el atarak bir taraftan meseleleri ortaya koymaya, diğer taraftan da çözüm yolları aramaya yönelmesidir… Çünkü TPB belirttiğim gibi Ülkemiz de Milletvekilliği, Bakanlık, Meclis Başkanlığı gibi en üst düzeyde yönetimlerde bulunmuş insanlardan oluşmaktadır. Bu denli deneyimi, bilgi ve birikimi hizmetin ve demokratik girişimlerin dışında tutmak başlı başına bilgi, imkan ve tecrübe israfı demek olur. Bu sebeple hemen her konuda görüşlerimizi toplumla paylaşmaya çalıştık.
Öncelikle yönetim Kurulu olarak tespit ettiğimiz “Siyasal Katılım Ve Siyasetin Güler Yüzü” ana başlığı altında 10 kadar önemli l bulduğumuz konuyu her ay iki defa olmak üzere ehil kişiler tarafından üyelerimize ve 700 den fazla yurttaşımıza mesajlar yolu ile ulaşarak salonumuz da konferanslar vermeye çalıştık. Bu konferansların en önemli özelliği konuşma bitiminde iştirak eden yurttaşlarla sorulu cevaplı bir tarz da devam etmesi idi. Gerek geçen sene ve gerekse bu sene toplam 20 dolayında ki konuyu böylece ilgilenen yurttaşlarımızla paylaştık ve karşılıklı bilgi alışverişinde bulunduk.
Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, Anayasa, TBMM, Üniter Devlet, Cumhuriyetin temel İlkeleri, Dış Politika ve Türk Coğrafyası, Siyaset Ve Yolsuzluk, Siyasi Partiler ve Seçim yasaları, Ekonomik Sistemler, Yurttaşlık Bilgisi ve Bilinci, Sosyal Devlet, Ulusal Devlet ve Eğitim, Siyaset Ve Medya, Demokrasi Ve Hukuk Devleti, Küreselleşme ve Ekonomi gibi konular değerli bilim adamları, siyaset adamları tarafından dinlemeye gelenlere konferans olarak aktarılmış ve her konferansın sonunda sorular ve cevaplarla adeta bir toplumsal açık oturum yaratılmıştır.
Bilgi ve birikimlerini bizlerden esirgemeyen değerli bilim ve siyaset adamlarına çok teşekkür ediyorum.
Ay sonların da da “Ayın konukları” başlığı altında ileri gelen basın mensupları, kooperatifçilik önderleri, sanatçılarla dar çerçevede ve ilgili birimlerin sorunları ele alınarak üyelerimizle birlikte sohbetler yapılmıştır.
Pek çok demokratik kitle örgütlerinin panellerine katılmış ve TPB’nin görüşlerini aktarmaya gayret edilmiştir.
Valilik ve Büyük Şehir Belediyesi başta olmak üzere yapılan girişimlerle sonucu TPB’nin deneyim ve birikimlerinden adı geçen kuruluşlarla beraber diğer Belediyelerinde yararlanabilmeleri için yapılacak toplantı ve faaliyetlere katılmak istediğimiz yazılı olarak ifade edilmiştir. Pek çoğuna katılarak görüşlerimiz sunulmuştur.
Bunlara benzer pek çok faaliyete imza atıldığı halde yine de birkaç konu ile ilgili sitemlerimizi burada ifade etmek istiyoruz :.:
Yapılan çalışmalar öncelikle basınımıza sunulduğu halde yeterince yer alamadığımız ve bunun kişisel değil ama toplumsal paylaşımda etkili olmamız yönünde eksiklik yarattığını belirtmek istiyorum.
Bunu yanı sıra ne yazık ki Türkiye bir bilgi ve deneyim mezarlığı konumundadır. Bilgi ve birikim ve deneyimden kurum ve kuruluşların yararlanmadığını ifade etmek istiyorum.. Bu konuda ki yoğun girişimlerimiz beklendiği oran da sonuç vermemiştir. Mesela, Ege Koop gibi kuruluşlar bu konuda fevkalade hassasiyet gösterdikleri hal de , diğer kurum ve kuruluşlardan resmi ve gayri resmi aynı duyarlılığı görmediğimizi üzüntülerimle belirtmek istiyorum..
Sonuç olarak hiç olmazsa ve çok özet olarak kendi sütunum da TPB den bahsedeyim istedim.
Hoşgörünüze sığınarak.