GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
27 Temmuz 2012 Cuma

Seçim sath-ı mailli İzmir!

Bir yandan yaz bir yandan mübarek Ramazan…
İzmir’in nabzı iyiden iyiye düştü.  
Gece/gündüz nefes aldırmayan boğucu sıcak…
Yarısı (haklı olarak) sayfiyeye kaçmış koca bir kent…
Siyaset desen iftardan sahura…
AK Partililer ‘gönül’ sofralarında, seçmenin gönlüne girmeye çalışıyor.
CHP’lililer öne alınma ihtimali güçlenen yerel seçimin derdine düştü.
Nihayet tabi…
Aylardır yok mahalle seçimi yok ilçe kongresi, il kongresi, kurultay, PM, MYK, olağanüstü kurultaydı derken parti içi siyasete gömülen CHP’li başkanlar ufukta beliren seçimin farkına nihayet vardı! Şimdilerde adeta tutuşmuş vaziyette pek çoğu…
Kaldı ki tutuşsalar iyi olur. Aldığım sağlam tüyolara göre yerel seçim önümüzdeki yılın Eylül ayında… AK Parti bu konuda çok kararlı.
Yani 13 ay sonra sandığa gidiyoruz. Bunun üç ayını propaganda süresi olarak alırsak 10 ayları kaldı CHP’li başkanların…
Vaziyetse pek de iç açıcı sayılmaz aslında.
Büyükşehir ölçeğinde sorun gözükmese de yaklaşık 15 ilçenin el değiştirmesi olası…
Genel seçim verilerine bakarak metropolde Bayraklı, Karabağlar, Gaziemir, Buca gibi ilçelerde öne geçen Bornova’da CHP’yi yakalayan AK Parti, önümüzdeki günlerde muhalefet dozunu arttırmaya hazırlanıyor. Başta Büyükşehir olmak üzere tüm ilçe belediye başkanlarının 2009’daki seçim beyannamesini inceleyen ve hangi sözlerin tutulmadığını tespit etmeye çalışan AK Parti’yi Ramazan sonrası sokakta daha çok görebiliriz.
 
Kongre sonrası aldığı yaraları sarmaya çalışan İl Başkanı Ömer Cihat Akay, yeni kadrosuyla sürece odaklanmaya çalışırken bazı milletvekillerinin özel gayretleri ve de katkısıyla muhalefet dozunun giderek artacağının işaretlerini görüyorum.
Bunun anlamı şu…
Genel seçimi 35 İzmir 35 proje sloganıyla kotaran ama gelinen noktada ‘tıkanan’ İzmir yaklaşımının yeniden ele alınması…
Daha sert ve isabetli vuruşlarla CHP’li yerel yönetimlerin hedef alınması…
Sadece Büyükşehir değil tüm ilçe belediyelerin topyekûn hedefe konulması…

Tabi ki CHP’li belediyeler de bekledikleri bu taarruzlara karşı hazırlık yapmak ya da karşı atağa geçmek durumunda… Bazıları söyleyecek söz bulamasa da bazıları çok sert karşılık verecektir.
Başkan Aziz Kocaoğlu’na gelince…
Kentsel dönüşüm zirvesindeki çıkışıyla aslında yerel seçim sathı mahalline girildiğini resmen ilan etti Başkan Kocaoğlu…
Bugüne kadar ‘toz kondurmadığı’ ve pek çok projede birlikte çalıştığı Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın yüzüne karşı ‘Alsancak’taki AVM’ye dava açarız’ çıkışı yapan Aziz Başkan, Uğur Dündar’a yaptığı açıklamada kentsel dönüşümün merkezindeki TOKİ’yi açıkça ‘rantçı’ diye niteleyerek, peş peşe kendisinden beklenmeyen sertlikte çıkışlara imza attı.
 
Başkanlık koltuğunda oturduğu 8 yıllık süre boyunca mütevazi ve yumuşak başlı bir profil sergileyen Kocaoğlu’nun Büyükşehir davasının da etkisiyle sertleşmiş olması olası…
Ya da ‘yumuşak başlı olabilirim ama uysal bir koyun da değilim’ demeye çalışması…
 
Kocaoğlu’ndaki değişim sadece sertleşen duruşu/diliyle de sınırlı değil aslında.
Şu sıralar yaptığı/yapmaya çalıştığı örgütsel operasyonlar da onun için bir ilk.
İlk kez parti örgütüyle kol kola girmek için hamle üstüne hamle yapıyor Kocaoğlu.
Yakın zamana kadar CHP örgütü ve genel merkeziyle büyük sorunlar yaşayan Aziz Başkan’ın, il kongresindeki zaferinin ardından kurultayda şekillenen PM’deki etkisi de göz önüne alındığında, örgütle halvet olmaya çalışması normal…
Ama bir zamanlar mahalle delegesi olamadığı/yapılmadığı CHP’de gelinen noktada siyaseti dizayn eden önemli aktörlerden birine dönüşmesi de manidar.

2009 seçimlerinde daha çok halka dayanan ve sorunlar yaşadığı parti örgütüne neredeyse sırtını dönen Aziz Başkan’ın gelinen noktada CHP örgütünün sırtını sıvazlamaya başlaması, yerel seçimler için daha önce koyduğu ‘yüzde 90 adayım’ açıklamasını destekliyor.
Hatta bu oranın yüzde 99’u aştığını gösteriyor.
Hala soranlar var.
Aziz Başkan aday mı?
AK Parti iktidarına karşı hiç olmadığı kadar sertleşen CHP örgütüne karşı hiç olmadığı kadar yakınlaşan Aziz Kocaoğlu, önümüzdeki seçimin tartışmasız adayıdır bana göre.  
Tabi ki yüzde 1’lik ‘olağanüstü hal’ oranını her zaman koymalıyız.
Çünkü burası Türkiye…
Ve de CHP’den özellikle de hamleleri önceden hesaplanamayan bir lider profili çizen Kılıçdaroğlu’nun yönettiği CHP’den söz ediyoruz.
 
AK Parti’nin adayı kim olabilir?
Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım olur mu mesela?
Yıldırım’ın kaderinin İzmir ile kesişme ihtimali her zaman var bana göre. Ancak gönlünden İzmir’i geçirmediğini çok iyi biliyoruz. İzmir’e ancak ‘ustasının talimatıyla’ geleceği aşikar.
Milletvekilleri cephesinde gönlünden Büyükşehir adaylığı geçirenler var.
Ancak bu göreve hem kamuoyu hem de teşkilat tarafından yakıştırılanlar da var.
Yakıştırılanlar denildiğinde akla gelen ilk isim tabi ki İlknur Denizli…
Ancak onun da gönlünden Büyükşehir adaylığının geçmediğini biliyorum.
Etkili bir aday olacağı öngörülen İlknur Hanım genel siyaseti sevdi her şeyden önce…
Ve yoluna bir süre Ankara’da devam etmek istediğini düşünüyorum bu yüzden de.
AK Parti’nin olası adayları arasında en öne çıkan isim ise bana göre Cemil Şeboy…
Rumeli göçmenlerinin prensi…
Bir önceki seçimde de gönlünden Büyükşehir adaylığını geçiren ancak parti içi bir operasyon sonrası ‘özel yetkili’ bir sarsıntı yaşayan Şeboy, yaralarını sarabilmişse AK Parti’nin vitrine çıkarabileceği en isabetli İzmir adaylarından biri olacaktır.
Genel seçimde 6. sıra milletvekili adaylığına ‘hayır’ diyerek kendisi gibi ‘Rumeli göçmeni’ olan Rıfat Sait’in yolunu açan Şeboy, İzmir’i korkutmayan yapısı ve merkez sağ/DSP geçmişiyle de kentlinin teveccüh göstereceği potansiyellerin başında geliyor.

DEVAM EDECEK…