GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
11 Mart 2010 Perşembe

Sayın Başbakan, İzmir’’in avukatlığına ne dersiniz?

Tüketici Dernekleri Federasyonu’’nun, Ankara'da 15 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe giren yüzde 20’’lik ulaşım zammıyla ilgili, yürütmenin durdurulması ve zammın iptali talebiyle açtığı davada, Ankara 9. İdare Mahkemesi ''durdurma'' kararı verdi.’¶
Bundan 5 ay önce, İzmir’’de de benzer durum olmuştu, hatırlarsınız.
Başını Avukat Arif Ali Cangı’’nın çektiği ’“Birlikte Başaracağız Platformu’” da İzmir Büyükşehir Belediyesi’’nin 1 Haziran’’da yürürlüğe koyduğu ulaşım zammının iptali için yargıya başvurmuştu.
Davaya bakan İzmir 2. İdare Mahkemesi de 10 Kasım’’da karara varmış, ’“Büyükşehir Belediyesi'nin ulaşım ücretlerine yaptığı zamlar; enflasyon oranlarından yüksek olduğu’” gerekçesiyle, zamların yürütmesini durdurmuştu.
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi, zammın durdurulmasının ardından (yasal zorunluluktan dolayı) eski fiyat tarifesini uygulamak durumunda kalmış; ancak, hemen akabinde ’“İzmir halkıyla inatlaşırcasına’” yeni bir fiyat ayarlaması(!) yapmıştı; onu da hatırlarsınız.(Bkz. 28 Aralık 2009 tarihli yazıma)
Ancak konumuz bu değil.
Konumuz, bu konu hakkında biz İzmirlileri son derece ilgilendiren ve bilgilendiren açıklamalarda bulunan Başbakan Erdoğan’’ın açıklamaları.
 
Okumuşsunuz ya da televizyonlardan dinlemişsinizdir.
Erdoğan, Ankara'daki sağlık tesislerinin açılış töreninde, Danıştay'ın Ankara'daki ulaşım zammını iptaliyle ilgili kararını eleştirdi; ''Bu kararla Ankara Belediyesi kapısına kilit vurur. Gelsin de belediyeyi Danıştay yönetsin'' dedi. Ardından ekledi:
’“Akaryakıt fiyatını belediye mi belirliyor. Siz kalkıp bunu enflasyona orantıladığınız zaman bu yanlış bir değerlendirmedir.
Bunun başında bir Ak Partili Belediye Başkanı var batsın da ne olursa olsun derseniz bu belediye başkanına değil, Ankara halkına zulüm olur.’”
 
Değil mi ki ’“bu dükkan’” benim gazeteci arkadaşlarımın; değil mi ki ben ’“fikri hür/vicdanı hür’” bir tezgahtarım’… Benim de sayın Başbakan’’a iki çift laf hakkım/hürriyetim var herhalde değil mi?
Üstelik ben İzmirliyim. Bu kentte oturuyorum ve her gün binlerce İzmirli gibi itiş/kakış, toplu ulaşım araçlarını kullanıyorum.
Üstelik, İzmir Büyükşehir Belediyesi’’nin ulaşıma zam yapmasına, ardından hukuk kararı ve İzmirliyle dalga geçer gibi, zammı bir günlüğüne geri alıp tekrar ’“bindirmede’” bulunmasına feci halde içerlemiş biriyim.
Cevap hakkımın doğduğunu böylece ifade ettikten sonra, gelelim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ’“Melih Gökçek’’in avukatlığına soyunan’” Başbakan Erdoğan’’a’…
 
Daha önceleri neredeydiniz Sayın Erdoğan?
İzmir 2. İdare Mahkemesi, İzmir’’deki ulaşım zammını iptal ederken mesela? Neredeydiniz?
Akaryakıt fiyatlarını, tıpkı Ankara’’da olduğu, İzmir’’de de belediyeler belirlemiyor.
Ankara için, ’“Bunun başında bir Ak Partili Belediye Başkanı var, batsın da ne olursa olsun derseniz, bu belediye başkanına değil, Ankara halkına zulüm olur’” diyorsunuz.
Gerekçenizi ne kadar güzel, mübarek ağzınızla ifade etmişsiniz.
Çünkü İzmir’’deki belediyenin başında ’“AK’” değil ’“CHP’”li bir belediye başkanı var; dolayısıyla sizin bu konuda avukatlık yapma gibi meseleniz olamaz.
Sonuçta burası İzmir, belediyesi CHP’’li, ahalisi de ’“gavur’” zaten. Öyle değil mi?
 
Zamlardan geçtik, ya o adı batasıca KİK’’in verdiği ’“metro iptal kararları’” için, niye hiç İzmir’’in avukatlığına soyunduğunuzu duymuyoruz sayın Erdoğan?
’“Başında CHP’’li belediye var, batsın da ne olursa olsun’” dediğiniz için olmasın sakın?
KİK’’in her kararıyla metro yapımı uzadığı için, ’“Bu belediye başkanına değil, İzmir halkına zulüm olur’” niye diyemiyorsunuz?
İçinizden ’“İzmir halkı daha beter olur inşallah’” diye geçirdiğiniz için olmasın sakın?
 
Söz konusu İzmir olduğu zaman adaletin kestiği parmak acımıyor’…
Ama mevzu AK Partili Ankara Belediyesi ve salaklığa doyamayan Ankaralı seçmen söz konusu olunca; kesilen parmağınızın yeri, çok ama çok acıyor, değil mi Sayın Başbakan?
O iç acısıyla ’“gelsin Ankara Belediyesini Danıştay yönetsin’” denebiliyor;
’“Gelsin İzmir Belediyesini KİK yönetsin’” denemiyor tabii, öyle mi?
 
Kimse, ama kimse bana ’“bu hükümet İzmir’’i cezalandırmıyor’” demesin kardeşim! Bu ’“aklımıza hakaret’” lafı duymak istemiyorum ben.
İzmir’… İster doğru/ister yanlış bulun; AKP iktidarına ’“solak’” baktığı, Tayyip Erdoğan ve partisine güvenmediği, samimi bulmadığı, ama alternatif bulamadığı için de CHP’’li belediyelere oy verdiği için ce-za-lan-dı-rıl-mak-ta-dır.
İzmir’’e yapılanların başkaca da bir adı yoktur!
 
Hala itiraz eden varsa, söz konusu kendi partisinin yönettiği Büyükşehir olunca ’“aslan kaplan’” kesilen Erdoğan’’ın sözlerini bir daha, bir daha okusun!
Sonra dönsün, İzmir Metro’’sunda oynanan oyunlara/iptallere bir baksın.
Hala da anlamadım diyorsa da ’“YUH’” olsun.
Hatta ’“TUU’” size!
* * *
NOT: Yazıyı yazdım, ajanslar flaş uyarısıyla, ’“Ankara’’da ulaşımda indirimli tarife iptal edildi!’” haberini geçti.
Tüketici Dernekleri Federasyonu’’nun başvurusuna bakan ve zam iptali kararını veren Ankara 9. İdare Mahkemesi.
Ankara Minibüsçüler Odası’’nın, ulaşımda altı yıl önceki tarifenin geçerli olmasını sağlayan UKOME kararına ilişkin açtığı davada indirimli tarifeyi iptal eden ise Ankara 2. İdare Mahkemesi.
Zamma itiraz eden tüketici dernekleri’… Sebep, vatandaş mağdur oluyor.
İndirime iptal davası açan minibüsçüler’… Sebep, otobüs ucuz olunca, minibüsçüler az kazanıyor.
’‘Aynı’’ konuda, iki mahkeme nasıl ’‘farklı’’ karar alabiliyor?
Bu sorunun yanıtı da yargı mensupları versin artık.