GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
11 Kasım 2012 Pazar

Oğlunun adını hatırlamıyor ama…

Adı Dursune Pala. İki yıldır beyin tümörü tedavisi görüyor. Kanserle zorlu mücadelesini sürdüren Dursune Pala’nın, hastalığın beyinde yaptığı hasar nedeniyle belleği neredeyse çökmüş durumda.
Geçenlerde, kemoterapi tedavisi görmekte olduğu TIP merkezine oğluyla birlikte geliyor. Tedavi için gerekli işlemler yapılırken hemşire Ayşe hanımın dikkatini çekiyor; Dursune Pala oğlunun adını hatırlamıyor, tekrar tekrar soruyorlar fakat yanıt alamıyorlar. Yaşamındaki adları, anıları silmiş süpürmüş beyindeki tümör.
O anı yaşayanlardan biri; “Peki, Atatürk kim, biliyor musun?” diye sormuş. Dursune Pala; “Mustafa Kemal Atatürk’ü bilmez miyim!” diye yanıtlamış.
Oğlunun bile adını hatırlamayacak derecede hasta Dursune Pala, Atatürk’ün adını unutmuyor. Dursune Pala’nın beynini kemiren, belleğini çökerten kanserin gücü yetmiyor Atatürk’ü unutturmaya.
Dursune Pala’nın bu sözlerini, akan gözyaşlarıyla karşılamış salondakiler.
Saldırgan bir tümörden kurtulmak için seksen üçünde kemoterapi tedavisi gören annemi TIP merkezine götürdüğümde anlattılar bu olayı. O da bu Cumhuriyet’in ne olup olmadığı hakkında fikir veren kadınlardan biri. Bu yaşında, üstelik o ağır tedavi altında canıyla uğraşırken, Cumhuriyet Bayramı’nda yürüyüşe katılamamanın ezikliğini yaşadı.
Geçen akşam, çok sevdiğim, bilgeliğine hayran olduğum, benim için çok özel bir insanı hastanede ziyaret ettim. Aniden rahatsızlanınca hastaneye kaldırmışlar. O da, bu Cumhuriyet’in anıt kadınlarından biri. Sekseninde bizlere çok şey öğretmeye muktedir. En zor koşullarda beş güzel evlat yetiştirmiş ve yüzü hep gülüyor. O evlatlardan biri de benim hayatıma çok güzel şeyler katan yol arkadaşımdır.
 
Bu üç güzel insan, Cumhuriyet devriminin bizlere armağanıdır. Onlar bu Cumhuriyet’in değerlerini yaşayarak öğrendiler ve evlatlarına bu değerleri yaşatarak öğrettiler. Onlar için Laik Cumhuriyet ekmek gibi, su gibi ihtiyaçtır.
Kaldırıp başınızı çevrenize bakın, onlar hepimizin hayatında, hemen yanı başımızdalar.
Ve bu Cumhuriyet’i evlatlarına emanet ederek birer birer bu dünyadan göçüp gidecekler. 
Onlar, Cumhuriyet aydınlanmasının gerçek öncüleridir; bize barışı, kardeşliği, sevgiyi, paylaşmayı, insanı yaşatmayı öğretmek için bir ömür harcadılar.
Onların bu topraklar üzerinde yürekli ve başı dik duruşu, Cumhuriyet’in en güçlü yanıdır.
Cumhuriyet Devrimini alaşağı etmek, Atatürk’ü itibarsızlaştırmak için her yola başvuran iktidar çevreleri Dursune Pala’yı nasıl geçebilir ki!
 
Cumhuriyet’in kurucusu Atatürk’ü ölümünün 74. yıldönümünde şükranla anarken, Cumhuriyet fikriyle yetişmiş annelerimiz, neden Cumhuriyet’e sahip çıkmak gerektiğini o güzel varlıklarıyla en yalın biçimde bize anlatıyorlar.
Cumhuriyet devriminin getirdikleri hakkında onlardan öğrenecek çok şeyimiz var.