Son söyleyeceğimizi…
En başta masanın üstüne nazikçe koyalım…
Aslında…
Bu yazının şah damarı…
CHP’nin Çatı Katı’nın bir belediye başkanı ile…
Affınıza sığınarak…
“Didişmesi”dir…
Cem Karaca’nın şarkısındaki gibi…
“Kır kalemi kes cezamı yaşamayı neyledim?”
Dedirtecek kadar acıklıdır…
Ve…
Sandığa giderken hatırlanması gerekir…
***
CHP’de 13 yıl sonra “kaptan” değişti…
Kurultay’la birlikte; Özgür Özel, geldi ve…
Yerel seçime aylar varken ilk sözü şu oldu:
“Önceki Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'nun ilan ettiği, bizim de sahiplendiğimiz üç büyükşehir belediye başkan adayımız dışında kimseye verdiğimiz bir söz yok…”
Kim bu “söz kesilen” başkanlar?
İstanbul için Ekrem İmamoğlu, Ankara için Mansur Yavaş ve Aydın için Özlem Çerçioğlu…
Peki; “üç büyükleri tamamlayan” İzmir n’olacak?
CHP’nin kaptanı bu soruya 20 gün sonra cevap verdi:
“İzmir'e dair mevcut başkanla ilgili memnuniyet anketi yapılıyor... Mevcut başkan aday olacaksa ilan edeceğiz, eğer olmayacaksa da başka aday adayları arasında bir anket çalışması yapacağız…”
Ancaaak…
CHP liderinin üstüne basa basa söylediği şu cümle ilginç…
“Seçildiği noktadan geride olanları değiştirmek gerek!”
Vay canına; ne demek bu?
Aynen şu demek:
“Eğer o başkan 2019’daki seçimden gerideyse değişecek... Yüzde 70’le seçilmiş, şimdi 65’te... Demek ki, bir şeyler kötüye gidiyor... Oysa orada herkesin gönlünü alması lazımdı... Seçildiği yerden geride olanların değişmesi gerektiğini düşünüyorum...”
Ve…
Bu gelişmelerin üstünden en az 100 gün geçti…
Aranızda…
İzmir için vaat edilen anketi veya anketler buketini…
Ya da “İzmir’e özel bir araştırma” sonucunu gören var mı?
Yok!
Neden yok?
Sebebini öğrenmek için iki şık var:
Birincisi:
Gerçekten anketlere göre İzmir’in durumu iyi “mevcut” ile devam…
İkincisi:
Gerçekten anketlere göre; İzmir’in durumu “içler acısı” değişim şart…
Bugünkü tabloya bakıldığında ne görüyoruz?
Yeni bir “büyük başkan” adayı…
Yani…
Mevcut başkan; seçildiğinde aldığı oy yüzdesinin altında kalmış(!)…
Nerede bu “sonuç”?
Gören var mı?
Peki…
O anketler neden açıklanmıyor?
Şunun için soruyorum…
Not alın isterseniz…
İstanbul, Ankara ve Aydın başkanlarının…
Beş yıl önce kazandıkları seçimlerin oy oranı…
İzmir’i kazanan başkanın oy oranının altında…
Yeni bir seçime giderken İzmir’in durumunun…
Rakamsal halini…
İzmir seçmeni merak etmeyecek mi?
***
Bir sağlam örnek daha sonra bitiriyoruz…
Tam seçime giderken…
“Değişim”in yarattığı heyecandan olsa gerek…
Bir yıl önce…
Hayatının depreminde 25 bine yakın hemşehrisini kaybeden…
Hatay Büyükşehir Belediyesi’nin…
İki dönemdir Reisi…
Doç. Dr. Lütfü Savaş yaşadı en büyük acıları…
Ulu Önder Atatürk’ün…
Tek kurşun sıkmadan Fransızlar’ın elinden aldığı…
Üstelik…
Türkiye Cumhuriyeti haritasının değişmesine neden olan…
O yöreye “sevdalı” bir isim…
O’nu…
AK Parti’den CHP’ye davet eden de Kemal Kılıçdaroğlu…
Ancak…
Depremin yası…
Türkiye’nin kalbini hala kor ateş gibi yakarken…
Birdenbire…
Rüzgar tersine döndü…
CHP’nin Çatı katı…
Büyük olasılıkla “Acılı Hatay” için başka bir Reis bulmuştu…
Oysa…
CHP lideri Özgür Özel, kısa bir süre önce…
Mevcut Başkan Lütfü Savaş’ın neden tercih edildiğini…
Şöyle açıklamıştı:
“Kırsaldan acayip oy alıyor ve başka isimleri koyduğumuzda kaybediyoruz… Alternatif bulamadık… Dört kez ölçtük... CHP’nin gösterebileceği, en çok oy alan aday o…)
Aradan bir ay geçti; geçmedi…
Lütfü Savaş…
“6 Şubat Depremi”nin yıldönümünde…
Kendi kentinde protesto edildi…
Bunun üzerine(!)…
Cumhuriyet Halk Partisi…
Üç gün içinde…
Lütfü Savaş Başkan için anket yaptırıp…
Yeniden karar verileceğini açıkladı…
Bu Türkiye’nin “Seçim Tarihi”ne geçecek bir eylemdi…
Sonra ne olduysa oldu…
İddialara göre…
Son ankette Lütfü Başkan geride(!) kalmıştı…
Siz o başkanın yerinde olsanız ne yapardınız?
Aklınızdan geçen doğru!
Nitekim…
Doğal olarak tepesi atan Lütfü Savaş Başkan…
Söylentilere göre şu tepkiyi vermişti:
“Kendimi yapılan bu son ankete yedirmem! Bağımsız aday olurum…”
Ve…
CHP’nin Çatı Katı anında…
Resti görmüş ve Hatay tartışmasını noktalamış…
Doğal olarak şöyle düşünüyor bu örnekleri yaşayanlar:
“İzmir’in anketleri nerede; neden açıklanmıyor? Yoksa İzmir’de hiç mi anket yapılmadı?”
En azından İzmir müsterih(*) olsun…
Nokta…
(*) Müsterih:Herhangi bir kaygısı bulunmayan, içi rahat olan…
Hamiş: Meşhur özlü sözdür; “Terzi kendi söküğünü dikemez” derler… Neden böyle derler? Çünkü: “Başkaları için yaptığımız güzellikleri kendimiz için yapmayız ya da yapamayız!” da ondan…
Sonsöz: “Politikada olmak, futbol antrenörlüğü gibidir... Oyunu anlayacak kadar akıllı, ciddiyetine inanacak kadar da budala olmak gerekir..." / Eugene Mc Carthy / Eski Amerika Birleşik Devletleri Senatörü…”