Gözlerini Ankara’da açtı ama…
Kökleri…
“Ebedi Hoşgörü Kenti Mardin”e uzanıyordu…
İşte o sarışın küçük hanım…
Acaba?
Kader yolculuğunda gün gelip de İzmirli olacağını…
Hiç aklından geçirmiş miydi?
Bana sorarsanız:
“Hayır”…
***
Başkent Üniversitesi’nden mezun oldu…
“Ha’di bakalım!” dediler…
Doğru aile şirketlerine…
Baba Süleyman Bölünmez siyaseti seviyordu ama…
Vekillik yarışında…
Sırayı kızına vermenin gururu daha kocaman…
Zaten gözbebeği kızı da hiç itiraz etmiyor…
Ne de olsa…
O’nun da içinde “politika yapma” arzusu var; belli…
***
Yürekliydi… Azimliydi… Başarıya aboneydi…
Allah vergisi üç özellik yan yana geldi…
2015 Kasım’ında…
Baba memleketi Mardin’de…
26. dönem AK Parti milletvekili seçildi…
“Önemli olan zoru başarmak” dedi…
Cumhuriyet’in…
İlk kadın TBMM Amiri olarak tarihe geçti…
Hayatın fırtınalı yolculuğunda olmayı seviyordu…
İktidar Partisi…
O’nu, “herkesi şaşırtan” biçimde İzmir’de seçim yarışına soktu…
24 Haziran 2018’da…
O’nu birinci bölge üçüncü sıraya yazdılar…
Kazandı…
O, artık “İzmir Milletvekili”ydi…
Çalıştı, çabaladı…
İzmir’e kendini sevdirmeyi başardı…
Özellikle…
Dezavantajlı semtlerda “Canım Ablam” diye karşılanıyordu…
İzmir’in ne kadar sokağı varsa…
Hepsini ezberledi…
Sonunda…
O sokakların milletvekili oldu…
Vatandaşın dilekleri, arzuları “şelale” gibiydi ama…
Bi’kez olsun…
“Yoruldum artık…” demedi…
Kimsecikleri üzmedi…
Acılarına da ortak oldu, kahkahalarına da…
***
Şu ayrım çok önemli…
Siyaset arenasında…
Özellikle de sıcakkanlı insanların yaşadığı Türkiye’de…
Kıyasıya siyaset yapanlar şu tanımı iyi bilir:
“Politika; bir şeyi mümkün kılma sanatıdır!”
Doğru mu?
Çok doğru…
O zaman İktidar Partisi…
Şu süreçte…
O sarışın İzmir vekili için…
“Ha’di bakalım şimdi sıra belediye başkanlığında!”
Deyiverince…
Yeni kapılar ardına kadar açılıverdi…
***
Kaderi…
Bazen “tersten okumakta” yarar var…
Çünkü…
O alın yazısının satır aralarında…
Yaşamın “sıkıntılı” parkurlarında…
Vites değiştirmenin…
Zorluğu vardır genellikle…
Ama…
Bu siyasi öykünün başrolündeki “Kaptan Pilot” çok deneyimli…
***
Öykümüzün kahramanını…
“Şıppadanak”…
Belirlediniz biliyorum…
O zaman finale hazırlanalım…
***
Aynı Mardin gibi…
İzmir de…
8 – 9 bin yaşındaki şehirler…
Ortak yanları “kadim” kent olmaları…
Bu iki kentin…
Üç ortak özelliği var:
Sevgi… Barış… Emek…
Zaman Tüneli’ne kim girmek istemez ki?
İşte…
Bu yazının kahramanı…
Nostalji ile karışık…
İki dönemdir kadim İzmir’in vekilliğinden…
Bu şehrin kalbi Konak’a…
Şehremi(*) olmak için kolları sıvadı bile…
***
Bu tatlı hazırlığın kahramanı…
Ceyda Bölünmez Çankırı…
AK Parti milletvekili olarak…
Hayatının son altı yılını gönül verdiği İzmir’de…
Şimdi…
“Belediye Başkanı” yarışını kazanıp…
Konak’ın Reisi olmak için…
İzmirliler’in gönül kapısını çalmaya başladı bile…
Farkındasınız di’mi?
Türkiye’nin incisi İzmir’in suyunu içip…
Sabah kahvaltısını “İzmir gevreği” ile yaparak…
Bu kadim kentin “kara taşı”na basanlar…
Bi’daha bu topraklardan ayrılamıyor…
Yanılıyor muyuz Ceyda vekilim?
Nokta…
Şehremi(*) Kentin emin kişisi / Belediye Başkanı
Hamiş 1: AK Parti Konak Belediye Başkan adayı Ceyda Bölünmez Çankırı’nın şu sözleri dikkat çekici: “Konak’ta seçmenin oyunu alana kadar (yurttaş) seçimden sonra ise (ikinci sınıf vatandaş) zihniyeti son bulacak… AK belediyecilikle göz hizasında omuz omuza herkese eşit hizmet edilecek…”
Hamiş 2: Siyasi görüşü ne olursa olsun, İzmir konuklarını sever… Tablo böyle olunca da o konuklar bir süre sonra “su katılmamış” İzmirli oluverirler… Biz severiz, bizi bizden çok sevenleri…
Sonsöz: “Politikada hiçbir şey kazayla olmaz… Olmuşsa, öyle planlanmıştır… / Franklin D. Roosvelt – ABD eski Başkanı…”