GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
7 Şubat 2024 Çarşamba

Ne acılar sona erdi ne yapılan hatalar!

Cumhuriyet’ten bu yana…

Koskoca 100 yıl içinde…

Ve…

Pek azımıza nasip olan toplam “36 bin 500 gün” boyunca…

Dünyanın kabul ettiği biçimde…

“Her yer başımıza yıkılır…” dediğimiz…

“7 ve üzeri” tam 16 büyük deprem yaşadık!

Kara tablo şöyle:

1930 Hakkari (7.2 / 2 bin 500 ölü, yaralı sayısı belli değil…)

1939 Erzincan (7.9 / 33 bin ölü, 100 bin yaralı…)

1942 Tokat Erbaa (7.0 / 3 bin ölü, bir o kadar yaralı…)

1943 Samsun Ladik (7.2 / 4 bin ölü, 5 bin yaralı…)

1944 Bolu Gerede (7.2 / 4 bin ölü, yaralı sayısı belli değil…)

1953 Çanakkale Yenice (7.2 / 265 ölü, yaralı sayısı belli değil..)

1957 Muğla Fethiye (7.1 / 67 ölü, yaralı sayısı belli değil…)

1957 Bolu Abant (7.1 / 52 ölü, yüzlerce yaralı…)

1964 Balıkesir Manyas (7.0 / 23 ölü, yaralı sayısı belli değil…)

1966 Muş Varto (7.0 / 1000 ölü, yaralı sayısı belli değil…)

1970 Kütahya Gediz (7.2 / 1000 ölü, bir o kadar yaralı…)

1976 Van Çaldıran (7.5 / 4 bin ölü, 10 bin yaralı…)

1999 Düzce (7.2 / 845 ölü, 2.678 yaralı…)

1999 Marmara (7.4) 18 bin ölü, 25 bin yaralı…)

2011 Van Depremi (7.2 / 604 ölü, 4 bin 152 yaralı…)

2023 Kahramanmaraş Pazarcık (7.7 / 3 bin ölü, 16 bin yaralı…)

2023 Kahramanmaraş Elbistan (7.6 / 51 bin ölü, 108 bin yaralı…)

***

Milletçe o kadar çok depreme kurban verdik ki…

O kadar çok ağıt yaktık ki…

O kadar çok “Neden bu felaket başımıza geldi!” diye dövündük ki…

Anlatılacak gibi değil…

Yine de…

Zayıf bir ihtimal olsa bile…

Moloz yığınlarının altına “Orada kimse var mı?” diye…

Sesimiz kısılıncaya kadar bağırdık…

İş makinesinin olmadığı yerlerde…

Avuçlarımızın içi patlayıncaya kadar taş- toprak kaldırdık…

Depremin yuttuğu canlarımızın cesetlerini bile bulamadık…

Son Kahramanmaraş depremlerinde…

Mezar taşları yoktu…

Mezar taşı yerine…

Üstünde sadece dört rakam olan tahta parçalarını ıslattık gözyaşlarıyla…

Aşağıdaki satırlar…

Geçtiğimiz yılın neredeyse bugünlerinde…

Sözcü Gazetesi’nde yayınlanmıştı…

Film adı gibi:

“Acı İçinde Acı”…

“Deprem bölgesinde hayatını kaybedenler…

Mezarlıklarda topluca gömülüyor…

İş makineleriyle açılan çukura dizilen cesetlerin başına…

Yakınları direk, çubuk dikip ismini yazıyor, işaret için bez bağlıyor…

Kefen bulunamadığı için…

Cesetler…

Kurtulanların yaşama tutunması için gönderilen…

Battaniyeler ya da ceset torbaları ile defnediliyor…”

***

Kahramanmaraş merkezli…

Son depremlerde…

Hayatını kaybedenlerin sayısını…

Devlet Baba “50 bin 96” diye açıkladı…

Yaralı sayısı 110 bin civarında…

***

Türkiye…

Prof. Dr. Ahmet Mete Işıkara’yı…

En büyük felaketlerden biri olarak anılan…

Marmara Depremi ile tanıdık…

Sarsıntı başladığında…

Evin içinde nasıl bir pozisyon alacağımızı bile…

Bize o öğretti…

Ve…
Bi’de kafamıza şu öğüdü adeta zorla sokmaya(!) çalıştı:

“Unutmayın deprem öldürmez, binalar öldürür…”

İnanılacak gibi değil…

“Deprem Dede” böyle dedi…

Konutları eskisinden daha çürük(!) yapmaya başladık…

Kanıtı…

Dün…

“Büyük Felaketi”in birinci yıldönümüydü…

Hala…

“Çürük Binalar”dan…

Ya da…

Günün moda ifadesiyle…

“Dirençli Kentler”den söz ediyoruz…

***

Prof. Dr. Mete Işıkara bugün yaşıyor olsaydı…

Herhalde…

“Ben size ne demiştim ey halkım? Hala kolon kesiyorsunuz… Bu ne dangalaklıktır…”

Diyerek yüzümüzün kızarmasını beklerdi…

***

En taze acı…

Birinci yılı doldu…

Kahramanmaraş Faciası’nda…

Kaç kişi hayatını kaybetti?

Resmi rakam, 50 binden fazla…

Nerede sorumlular?

Nerede adalet?

Derken…

Medyascope”dan…

Gülseven Özkan ne güzel özetlemiş…

Acıyla yoğrulan bugünleri:

“Büyük Kahramanmaraş Depremi’nin ardından 2 bin 825 şüpheli hakkında işlem yapıldı, 267’si tutuklandı, 984’ü adli kontrol altında ve şu ana kadar 369 dava açıldı... Kamu görevlileri hakkında da soruşturmalar başlatıldı ancak henüz dava açılmadı… Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın hasar tespitleri ile mahkemelerin bilirkişi raporları arasındaki farklılıklar da dikkat çekiyor…”

***

Bitiriyoruz… 

Neyle?

EBSO Başkanı Ender Yorgancılar’ın…

Dirençli Kentler’e dokunarak…

“6 Şubat Felaketi”yle ilgili mesajından çok anlamlı…

Ama bi’o kadar da…

Ders veren sözleriyle:

“Gördük ki, tarihler değişse de…

Ne acılar sona erdi, ne de yapılan hatalar…

Bilimin, liyakatin, vicdanın, ahlakın ve…

Denetim eksikliğinin sebep olduğu bir büyüm acıyı yaşadık...

Bu değerler kapsamında gördük ki…

Etkin çalışan bir Afet Bakanlığı’na büyük ihtiyaç var…”

Nokta…

Hamiş: Tarih boyunca en çok can kaybının yaşandığı dört depremden ikisi Hatay’ın Antakya İlçesi’nde meydana geldi… Tahminlere göre 115 yılında 7,5 şiddetinde meydana gelen depremde 260 bin kişi hayatını kaybetti… Antakya’da 525 yılında 7 büyüklüğündeki depremde ise 250 bin kişi öldü…

Sonsöz: “Depremin ne zaman olacağı belli değil ama ne yapacağı belli… / Anonim…”