GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Eylül 2022 Perşembe

Mare Nostrum ya da Hektor-Akhilleus ikilemi!

De te fabula narratur. “Anlatılan senin hikâyendir.” Horatius

Hektor; Truva kralı Priamos’un en büyük oğlu. Akhalar’a karşı Truva ordusunun başında savaşan bir kahraman.

Akhilleus; Akhalar’ın büyük mitolojik kahramanı. Hektor’u öldürdü. Paris de Akhilleus’u (Aşil) topuğundan vurarak öldürdü.

İki kahraman, iki ordu, Truva Savaşı ve büyük bir destan…

Homeros’tan aktarılan bu büyük destan bize ne ifade ediyor olabilir?

Homeros, İyonyalı bir ozan. İÖ. 8. yüzyılda yaşamış. İlyada ve Odysseia destanlarını yaratan şair olarak kabul ediliyor. Sözlü şiir geleneği ürünü sayılan destanlarında İyonya lehçesi egemendir. Destanların yazıya aktarılması ise yüzyıl kadar sonra gerçekleşmiştir.

Homeros’un Anadolu’da geçen bu destansı hikâyesinde, Hektor/Akhilleus mücadelesinde, ikilem dediğim şudur;

Hektor, Anadolu’da kalanları temsil eder. Akhilleus ise, geldikleri gibi gidenleri…

Avrupa, Batı kültürünü Roma-Helen çağının getirdikleriyle temellendirmiştir.

Roma ve Helen dönemlerinden itibaren inşa edilen Batı kültürü, öncesini yadsıyor.

Eski Yunan’da İyon etkisini, dahası Luwiler’i görmezden gelmek gibi bir defosu var Batı’nın.

Avrupa, kendi kültür ve düşünce tarihini her ne kadar Roma-Helen’den başlatıyorsa da Antik Yunan’ın gerisinde İyonya var, Luwiler var, Doğu Akdeniz var…

Böyle olduğu için, Batı, Doğu Akdeniz’den başlar. Ve bu topraklarda batılı olmak için Avrupa’nın icazetine ihtiyaç yoktur.

Fakat Anadolu halklarının bu gerçeğin ayırdında olmasına ihtiyaç olduğu da bir gerçek.

Yaşadığımız toprakların kültür mirasına yabancı kalmak hem kendimize hem insanlığa yapılmış bir haksızlık olacaktır.

İlk doğa filozoflarının ders verdikleri okullar bu şehrin sokaklarındaydı.

Levant’ın 3 büyük liman şehrinden biri olan İzmir’de yaşamak, kozmopolit kültürüyle, zeytin ve üzümden süzülen çağların kültür zenginliğiyle, bu olağanüstü kültür mirasıyla bize sorumluluk yüklüyor. Ama Homeros’a marka muamelesi yapmak için değil.

Bizler, Hektor ile Anadolu’da kalanlarız. İşte tam buradan itibaren yeniden konuşmak lazım.

Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında, yeni bir dil kurmak ve hayatı yeniden söylemek için çok fazla nedenimiz var.

Türk orduları İzmir’e girerken ABD’li gazeteci Atatürk’e, bu zafer hakkında ne düşündüğünü sorar.

Mustafa Kemal Atatürk’ün yanıtı, Fatih Sultan Mehmet’in Papa’ya yazdığı mektuptaki gibidir; “Hektor’un öcü alınmıştır.”

İzmir’in kurtuluşunun yüzüncü yılı kutlu olsun.