GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
25 Eylül 2023 Pazartesi

Kazanırsa ne olur, kaybederse ne olur?

Bi’terslik...

Bi’sıkıntı olmazsa...

38’inci Cumhuriyet Halk Partisi Olağan Kurultayı için...

“4-5 Kasım” şimdilik değişmeyecek tarih gibi görünüyor...

Bu tarihi buluşma için...

Altıok’lu partiyi an itibarıyla...

“13 yıl 120 gündür” yöneten Kemal Kılıçdaroğlu...

Çok değil...

Tam da 24 gün önce...

Ankaralı gazetecilerle buluştuğu akşam yemeğinde...

Şöyle demişti:

“Demokratikleşmenin ne olduğunu herkes görecek... Kurultay güvenli limandır... Kurultay’da değişimin önü zaten açık... Bir değişim yapacağız o kesin... Hukuki temellerini oluşturacağız o da kesin... Bunu tüzükle yapacağız... Geçmişte önseçim için aktif pasif üyelik önermiştim... Kurultay bunu reddetti... Şimdi pişmanlar yeniden gelecek... Demokratik standartları getireceğim, ondan sonra özgürce kendi genel başkanını seçecek, yeri geldiğinde görevden alacak bir kurultay olacak... Örgütün taleplerinden çok daha fazlasını yapacağız... Önseçim dahil…”

***

Günün sorusu şu:

“Kılıçdaroğlu, 38’inci kazanırsa ne olur; kaybederse ne olur?”

Siyaset’i...

Dünden, bugüne...

“Türkiye’de bir yaşam biçimi” olarak değerlendiren dostlarıma sordum...

Cevaplar, birbirinden ilginçti...

Ancak...

Bir tanesi farkıydı...

Hiç “sol” cephede siyaset yapmamış bir politikacıydı...

Ama...

CHP’yi...

“En kral CHP’liden daha doğru yorumlayan” siyasetçilerin...

Başını çekiyordu...

İzmirli siyasetçi büyüğümüz...

Söze...

“Kılıçdaroğlu Kurultay’ı kazanırsa...” diye başladı ve gerisini şöyle getirdi:

“Bilindiği gibi, Kılıçdaroğılu yaklaşık, 13 yıl dört aydır CHP’nin Genel Başkanı... Bu zaman dilimi içinde, Türkiye’de genel seçimler, yerel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimleri ve referandumlar yapıldı... Bunların hiç birinde kayda değer bir başarı elde edemedi... Başarı elde etmek şöyle dursun, bu uzun zaman dilimi içinde akılda kalacak, bir eylemi (Ankaradan İstanbul’a yaptığı yürüyüş dışında ki onunda ne işe yaradığı meçhul) ve ne de söylemi olmadı... Bütün bunlar dikkate alınarak şu sonuca varmak mümkündür... Kazanırsa, CHP’nin kaybedeceği hükmüne varmak mümkündür ki; bunun en önemli sınavı bir kez daha 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde ortaya çıkacaktır... Geçmişte bunun örnekleri pek çoktur... Seçimleri kaybedenler gitmediği için parti gitmiştir... ANAP... DYP... DSP... Refah Partisi ve daha niceleri...

***

İzmirli siyasetçi büyüğümüz...

Sohbetin ikinci perdesini...

“Kılıçdaroğlu Kurultay’ı kaybederse...” sözleriyle araladı ve şöyle devem etti:

“Muhtemelen parti kazançlı çıkacaktır... Her ne kadar muhtemel adaylar pek göz doldurmasa da, Kılıçdaroğlu’nun CHP’ye veda etmesi, partiyi yeni arayışlara sevk edecek ve hatta çok daha güçlü adaylar cesaretlenerek ortaya çıkacaktır... 100 yıllık bir partinin adaysız kalması veya hatta kimsesiz olması düşünülemez... Bütün mesele (mevcut koltuğun dolu görünür gibi olmasından kurtulmasıdır...) Denebilir ki; koltuk zahiren (görünüşe göre) dolu görünmektedir... Ne var ki; aslında boştur...”

***

Şu rastlantıya bakın ki...

Okumakta olduğunuz satırlara...

Tam nokta koyarken...

CHP Genel Başkan Adayı Özgür Özel...

Memleketi Manisa İl Kongresi'nde konuşuyordu...

Sözleri “duygu” yüklüydü...

Ancak...

CHP için...

Bugüne kadar hiç dile getirilmeyen...

Öyle bir “ayağa kaldırma” yakıştırması yaptı ki:

“Eğer (Özgür yola çık, arkandayız) diyorsanız ben yola çıkıyorum! Ben sizi seviyorum, size güveniyorum, inanıyorum... Ben sizinle bu partiyi ayağa kaldıracağıma, başaracağımıza sonuna kadar inanıyorum!”

***

Nitekim, dün Şehzadeler kentinde neler oldu?

Tam da...

Özgür Özel’in kalbinden geçenler oldu...

CHP Manisa İl Kongresi’nde...

Özgür Özel’in desteklediği Ferdi Zeyrek ile...

Özel’e muhalefet eden Semih Balaban...

Aday olarak karşı karşıya geldi...

Seçimi 342 oyla Zeyrek kazanırken, Balaban 256 oyda kaldı...

Tahminler de zaten bu yönde değil miydi?

***

Bitiriyoruz ama...

Önemli bir ayrıntıya dikkat çekerek...

Özgür Özel...

Neden?

Hemşehrilerine seslenirken...

“CHP’yi sizinle birlikte ayağa kaldıracağımıza inanıyorum!”

Cümlesine ihtiyaç duydu?

Cumhurbaşkanlığı yarışının ikinci turunda...

Öyle, Allah Allah bi’fark yoktu ki!

Sözüm ona...

Ayağa kalkamayan(!) asırlık CHP...

Nasıl oldu da...

24 milyon 500 binden fazla oy alabilmişti?

Peki...

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın topladığı oy ne kadardı?

27 milyondan “azıcık” fazla!

Şimdi seçmen bu tabloya...

CHP’ye “yardım edin ayağa kalksın” gözüyle mi bakmalı?

Zavallılaştırmak kolay!

Önemli olan el vermek...

Nokta...

Hamiş: 20. Dönem İzmir Milletvekili ve ANAP Grup Başkanvekili, Ege’de Sonsöz yazarlardan Metin Öney’in eşsiz deneyimleri için teşekkürler...

Sonsöz: “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun... Kusuru örtmeyi marifet edin kendine... İşte, o zaman kusursuz olursun... / Hz. Mevlana...”