GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
21 Eylül 2023 Perşembe

Süslü ve azimli...

Yarın; onların 10’uncu yaş günü…

İlk kez…

22 Eylül 2013 Pazar günü…

İzmir sokaklarını…

Adı konmamış bir bayram yerine çevirdiler…

Yüzlerce İzmirli kadının…

Süslenip, püslenip…

Kendileri gibi “süslü bisikletleri” ile…

Victor Hugo’nın yakıştırdığı tarihi sıfatla…

“Prenses İzmir biziz…”

Diyebilmenin dayanılmaz güzelliğini…

Hem yaşadılar hem de hepimize yaşattılar!

Eh, bu güzel kentin bi’de şiirsel havası var…

Bir isim koyuverdik…

Prenses şehrin “prenses” hanımefendilerine…

Onlarınki…

Tövbe, “feminist” bir hareket değildi…

Onlar için…

10 yıldır içimde sakladığım sloganı ilk kez…

Şuracıkta kalem gücüyle deyivereyim gari:

“İzmir güzel… Kızlar güzel… Bisikletler güzel… Ha’di o zaman sokaklara…”

***

Şahane bir hikayeleri var…

Sabırla örmüşler attıkları adımlarını…

Biliyorum; gülümseyeceksiniz ama…

Her şey…

10 yıl önce…

İzmir Amerikan Koleji tarih Öğretmeni Sema Gür’ün…

38 yaşında…

Bisiklete binmeyi “öğrenmesi” ile başlıyor…

Ardından da…

“Bir kadın ve bisiklet etkinliği nasıl yaparım?”

Düşüncesi rüyalarına misafir olmaya başlıyor!

Ve…

Kalbinden geçenleri hemencecik arkadaşlarıyla paylaşıyor…

Yılda bir kez…

“Bisiklet ve Kadın” etkinliği yapmaya karar veriyorlar…

Sema Öğretmen, aydınlık dileğini seslendiriyor:

“Feminist bir hareket içinde olmayacağız ve siyasi bir yanımız varsa o da kadının özgür duruşu şeklinde sergilenecek…”

***

Kendilerine ve eylemlerine yakıştırdıkları isim…

Tek kelimeyle şahaneydi:

“Süslü Kadınlar Bisiklet Turu”

Yılda bir kez yapacakları tur aslında…

Bir “dikkat çekme” eylemi olacaktı…

Tura katılım şartı ise…

Adeta hayatın içinden fırlayıp bayanların önüne gelivermişti:

“Bisikletler mutlaka süslenecek ve onlara şaşkın şaşkın bakanlara el sallayıp, gülümseyeceklerdi…”

Çünkü…

Asıl hedefleri…

İzmirli hanımefendilere “cesaret” vermekti…

Hatta…

Onun kadar önemli “hayati” bir ayrıntı daha vardı:

“Egzoz kokusuna karşı parfüm kokusu…”

Bu ifade ne kadar da “hayatın tadı” oluvermişti bi’anda…

***

Sema Gür…

Şuna bütün kalbiyle inanıyordu:

“Kadın sokağa çıkarsa dünya değişir…”

Dünyanın her köşesinde…

Bisiklet…

Özgürlüğün simgesi değil miydi?

O zaman…

“Neden duruyoruz?” dediler ve kolları sıvadılar…

Veee…

“Süslü Kadınlar” yola çıktı…

Onlar pedala bastıkça…

Kentin görsel havası değişmeye başlıyordu…

Nitekim…

Belediyeler…

“Bisiklet Yolu” düzenlemeye başladılar…

Bundan güzel başarı olur mu?

***

Şimdi diyeceksiniz ki…

İzmir’in “Süslü Kadınlar”ına hiç mi eleştiri yok?

Var ama “cılız”

Kimileri onlar için “ayrımcı” demeye kalktı…

Cevap hazırdı!

(Dikkat! Savunma değil; sadece mantıklı bir cevap!)

“Bir erkeğin yönlendirmesi ve izni olmadan, dilediğimiz gibi bisikletimizle ya da bisikletsiz sosyal yaşama karışmaktır duruşumuz…”

***

10 yıl önce…

İzmir’deki ilk tura 250 kadın gelmişti…

Bugün…

32 ülkede 200 şehirde eş zamanlı…

“Süslü Kadınlar Bisiklet Turu” yapılıyor…

***

Bitiriyoruz…

“İzmir’in Süslü Kadınları”

10 yılın sonunda…

Yüzlerce şehirde eş zamanlı yapılan…

Bir “bisikletli kadın hareketi”ni koordine ediyor…

Sergiledikleri performans…

Bu ülkenin kadınlarının kalbinde…

“Cesaret, Güç ve Hedef…” madalyası oluyor!

***

Bitiriyoruz…

10 yıldır göz önündeler…

10 yıldır pedal çeviriyorlar…

Üstelik…

Bir düğüne veya galaya gider gibi giyiniyorlar…

Süsleniyorlar…

Yetmez, diyorlar…

Bisikletlerini de süslüyorlar…

Hep gülümsüyorlar…

10 yıl önce söz verdikleri gibi…

Uçlarda dolaşıyorlar…

Siyaset yapmıyorlar ama…

Artık izin verin de…

TV’de rekor kıran bir dizi filmin bıraktığı izi…

Kendi aralarında konuşsunlar…

Ezberlerdeki adlarıyla…

“Süslü Kadınlar Bisiklet Turu”

İzmir’in gözbebeğidir…

Bence hep öyle kalacaklar…

Belki az / biraz saçlara ak düşecek…

Kızlar / oğlanlar evlenecek…

Torun / tombalak sahibi olacaklar ama…

Onlar yine…

Bisikletin üstündeki “hür ve mutlu” havaları ile…

Yaşıtlarını kıskandırmaya devam edecekler…

“Çok şekersiniz hanımefendiler…”

Nokta…

Hamiş: Bizim memlekette, işini yapana erkek; kafasına koyduğunu yapana kadın denir ve gökyüzününün yarısını kadınlar taşır... / Anonim…”

Sonsöz: ‘‘Yer yüzünde gördüğümüz her şey, kadının eseridir… / Gazi Mustafa Kemal Atatürk…”