GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
15 Ocak 2023 Pazar

Karşıyaka'dan

Gazeteci Vecdi Altay…

1989’da Karşıyaka Belediye Başkanlığına seçilen Cihan Türsen döneminde… Basın, Halkla İlişkiler, Kültür- Sanat Danışmanlığı, Protokol ve Özel Kalem Müdürlükleri görevini yürüttü…

2003 yılında, İzmir yerel yönetim belgeseli-1 içeriğinde “Reis Bey” adlı bir kitap yazdı.

Önsözünde “Bundan sonrakileri ben mi yazarım bilemiyorum…” diyordu. Yazamadı.

Ne yazdık ki… 10 Ocak 2018 yılında vefat etti.

***

O tarihlerde Karşıyaka Müftüsü Nadir Kuru’ idi. Cihan Başkan ve daha sonraları rahmetli Kemal Baysak Başkan zamanlarında tüm sosyal etkinliklere katılırdı…

Bir tabuyu yıkarak, Karşıyaka sevdalısı Dr.Tibet Kızılcan’ın 1998’deki cenaze töreninde, kadınlara saf tutturmuştu… Aydınlık, uygar, güzel diyaloglar kuran, kaliteli bir insandı.

Kemal Başkan döneminde kalabalık belediye meclis üyeleri ve görevlilerle birlikte Bosna-Hersek’e bir ziyarette bulunmuştuk. Aramızda Vali Yardımcımız Mehmet Bey ve Müftümüz de vardı. 12 gün süre ile, hemen her yeri dolaştık…

Kemal Bey buralıydı ve çok seviliyordu…

Yakın akrabası Ticaret Odası Başkanı Kemal Grebo başta olmak üzere, akşamları bizleri müzikli yerlerde yemeğe de götürürlerdi…

Müftümüz Nadir Bey misafirliğin baş itibarlılarındandı… Belediye meclis üyelerimizle dans da ederdi. Başlarda bizim Bostanlı’dan Nilgün Hanım gelirdi. Nilgün Hanım, görgülü, hoş görülü ve çağdaş bir arkadaşımızdı…

Orada benimle de fotoğraf çektirmek istemişti. Gün gelir… ‘Arkadaşlara gösterir, Rifat Özer’i tanıyorum, hatta birlikte fotoğrafımız bile var derim.’ derdi. Ama Müftümüze karşı mahcup olmuştum. Çünkü bir türlü dediği gibi biri olamadım gitti!

***

Çiğ’li o zaman Karşıyaka’ya bağlıydı…

Celal’da oradan gelen ve belediyede çalışan işçi bir üyeydi. Ele avuca sığmazdı…

Doğumda hastanede, ölümde cenazede, nişanda, düğünde salonlarda… Yangında yangın içinde, sellerde sular içinde… İnsanların hep yanında ve içinde!

Mahallerin sorunlarını gruplarda, meclislerde gündeme getirir, çözüm ister, yapılmazsa da kızar… doğrudan insanın yüzüne söyler, tepki gösterirdi!

Şiveli konuşuyor diye, kimileri arkasından kaş göz işareti yaparlardı… Bunlara çok kızardım. Çünkü Celal tam bir halk çocuğuydu. Yaptıklarını, o çok okumuşların çok azı yapabilirdi. Böylesine atak, cesur ve dobralar, toplum için yararlı ve gerekli olanlardandı!

O yüzden de, Celal’e getirilen kimi yasaklara uymadığım için, İlçe Başkanı ile biraz burulmuştuk. Ama işin doğrusu da buydu!

***

Müftü’ye ve kitaptakilere dönersek…

Vecdi Altay’ın yazdığına göre ; Cihan Türsen Başkan, İzmir dışında olduğundan yerine, Başkan Vekili olarak sıra usulü Celal’i görevlendirmişti… Ramazan ayıydı. Müftü, Başkana ramazan tebriğine gelmişti…

Başkan Vekili Müftüyü kapıda karşılar, içeriye buyur eder… Hoş beşten sonra misafire çay kahve ikram etmek ister! Müftü nazikçe ret ve teşekkür eder…

Yine bir süre sohbetten sonra, ayağa kalkar

ve Müftüye, çay kahve içmediniz, bir kaç tane çikolata alın bari diye ikram isteğini yineler.

Müftü iyice şaşırır! İzin ister ve ayrılır…

Aslında, Celal’in misafir severlik, samimi ve temiz duygularından kaynaklanan ziyaretin Vecdi’ye bu anlatım şekli, biraz ekzajere edilmiş de olablilir. Bunu en iyi Celal bilir…

Ama, yazıldığına göre, olayın bir de sonucu olur ; devran döner, yeni bir Belediye Başkanı gelir. Celal Temizlik İşleri Müdürlüğü emrine gönderilir…

Eline çalı süpürgesi verilir. Sokakları süpürür.

Görevini en iyi şekilde sürdürür. Gocunmaz, kimseye minneti, müdanası da olmaz… Celal’in !

İyi Pazarlar…