GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Rifat ÖZER
YAZARLAR
25 Aralık 2022 Pazar

Bir yol

12 Eylül 1980 faşist darbesinde, o gün partiler kapatılmamıştı da… Kapılarına kilit vurulmuştu. Parti Liderleri gözaltına alınmış, Ecevit ve Demirel dahil kimi siyasetçiler de, Hamzakoy’a sürgüne gönderilmişti…

O tarihte CHP’in İzmir İl ve Merkez İlçe binası Pasaport’da Kantar Karakolunun karşısındaydı.

Dr.Sedat Akman İl Başkanı, Biz de Merkez İlçe Başkanıydık…

***

Liderler sürgünden evlerine döndüler…

Ama, tüm partilerin siyasi yasağı da devam ediyordu… 1983 genel seçimleri için, yeni partilerin kuruluşuna izin verilmekle birlikte, MGK vetosu da özellikle Sodep’in başında, Demoklesin kılıcı gibi asılı… duruyordu!

10 yıl süreyle yasaklanmış liderlerin evleri, karargahlara dönmüş, Anadolu’nun her köşesinden arama ve ziyaretler başlamıştı…

Biz de Dr. Sedat Akman başkanlığında,

Kamuran Gülebastı’nın gelinlik minibüsüne doluşur, Oran’da Ecevit’i ziyarete giderdik…

Bu ziyaretlerde… Yeni bir parti kurulması gerektiği, örgütün başsız kalınca dağılacağı, bir daha toplanmasının uzun çaba ve zaman alacağı söylenir, ısrar edilirdi. Ama Ecevit buna yanaşmaz, ‘bu anayasa içinde parti kurulmaz’ diyerek… “Çile Çiçekleri!” benzetmesi yapılan örgütlenme modelini önerir, parti daha sonra kurulur derdi…

Ecevit partilerin temelli kapatıldığı 16 Ekim 1981 tarihinden epeyce önce CHP Genel Başkanlığından da ayrılmıştı. Böyle bir dönemde partiyi “başsız” bıraktığı için çok eleştiriliyordu… Genel Sekreter Mustafa Üstündağ’ı evinde ziyaretimiz de, Ecevit için : “Karamanlis olmak istiyor!” demişti…

(Kostantin Karamanlis… Yunan Başbakanı iken, Kralla ters düşüp, istifa ederek Paris’e yerleşti. Orada 11 yıl süre ile, Cunta ile mücadele etti… Kıbrıs Barış Harekatı sonucu Cunta devrilince, Yunanistan’a dönüp yeniden Başbakan oldu… Krallığı kaldırttı… Cuntacıları da yargılattı!)

***

Ecevit’le, İzmir’de de rahmetli Dr. Sedat Akman’ın evinde, yine böyle sohbetler yapılırdı… Orada kimi arkadaşlarca ‘bir parti kurulsun, siz perde arkasından idare edin’ önerileri yapılırdı…

Ecevit buna şiddetle karşı çıkar : ‘arkadan yöneterek siyaset yapmayı kendime yakıştıramam… Ben açık siyaset adamıyım.’ Hizipçilikleri ile ünlü iki kişinin adını da vererek, ‘Onlar kapalı kapılar ardında siyaset yapar. Ben onlarla baş edemem. Sırtımı yere getirirler…’ diyerek önerileri yine ret ederdi…

CHP Genel Sekreterlerinden, rahmetli Şeref Bakşık bir gün büroma geldi. Son toplantıyı sordu, ‘sırt’ olayını anlattım dinledi… notlar aldı.

2009’da “CHP İLE BİR ÖMÜR” kitabını yazdı.

CHP’nin yakın tarihinin açık ve perde gerisini, soyadı gibi… şık ve zarif üslubu ile anlattı.
Zevkle okunan ve ibret alınması gereken 542 sayfalık bir kitap oldu…

***

Yasaklar… 6 Eylül 1987’de yapılan halk oylamasında; Erdal İnönü’nün desteğindeki SHP’nin büyük katkısıyla ve binde 3,2 farkla kalktı… Ecevit, Demirel’de dahil eski liderler, emanetçilerinden… partilerini geri aldı!

12 Eylül yönetimince fesh edilen partilerin yeniden açılması için 1991’de yasa çıkarıldı.
Ama sadece, tarihsel geçmişi olan CHP açıldı.

Yasaca yetkilendirilenlerin çağrıları ile, 25. Kurultay, 9 Eylül 1992’de Ankara’da toplandı.

Şeref Bey, kurultay sonucunu kitabında ;

1538 delegeden, 1338’inin katıldığı Kurultayda: Erol Tuncer 452 oy almış, Deniz Baykal 679 oyla, CHP Genel Başkanlığına seçilmişti…

“Deniz Baykal, kendi doğrultusundaki parti meclisini 15 Mart 1993’te toplayarak yeni genel yönetim kurulunu oluşturdu. Böylece Cumhuriyet Halk Partisi gibi tarihsel bir adın örgütü, bir hizip kadrosuna teslim edilmiş oldu” diye, yazıyordu!

***

Bir yol var ki, oda…

Kurtulmalı bir parti şu 3 şeyin tümünden ;

Çözüme odaksız… kapalı kapılarcı’lardan.

Kendini tekrar eden… hizipçilerden.

Birdenbire türeyen… tweetçi’lerden.

İyi Pazarlar…