GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
26 Kasım 2023 Pazar

İzmir’de toplumsal hareketler

Tam 11 hafta olmuş… “Geçmişten Günümüze Kurtuluşun 100. Yılında İzmir” kitap dizisinden 11 farklı yazı çıktı bugüne kadar… İzmir Büyükşehir Belediyesi Kent Arşivi, Müzeler ve Kütüphaneler Şube Müdürlüğü ve İZELMAN iş birliğiyle hazırlanan 10 ciltten oluşan “Geçmişten Günümüze Kurtuluşun 100. Yılında İzmir” kitap dizisinde ben alfabetik sırayı tercih ederek bu kıymetli kitapları tanıtmayı seçtim. Bugün bu serinin son kitabı olarak “Toplumsal Hareketler” cildinden söz etmek istiyorum.

Cumhuriyet’in 100. yılında okurlara sunulan bu kitaplar nedeniyle İzmir Büyükşehir Belediyemizi bir kez daha kutlamak istiyorum…

“Toplumsal Hareketler” cildinin editörü Paris Toplumsal Ve Siyasal Araştırmalar Merkezi’nden Prof. Dr. Ayşen Uysal, “İzmir’in Birinci Yüzyılını Toplumsal Hareketlerle Düşünmek” başlıklı giriş bölümünü yazmış.

İzmir Ekonomi Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümünden Prof. Dr. Hayriye Özen “Yaşam Alanlarını Savunmak İçin Direnmek: Bergama Hareketi” bölümünü, Brüksel Özgür Üniversitesi, Sosyal Bilimler Ve Çalışma Bilimleri Bölümünden Dr. Işıl Erdinç, “1970’lerden Bugüne İzmir Belediyelerinde İşçi Eylemleri Ve Sendikacılık” bölümünü, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi, Muğla Meslek Yüksekokulundan Öğr. Gör. Eylül Çelik “İzmirli Kadınların Erkek Şiddetiyle Mücadelesi” bölümünü, Yeditepe Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji Bölümünden Prof. Dr. Demet Lüküslü de “İzmir’in 68’i Üniversitelerin Doğuşu Ve Öğrenci Hareketi” bölümünü kaleme almışlar. Hepsi de birbirinden kıymetli yazılar. Tamamı aydınlanmacı kadınlar olan hocalarımızı tebrik ediyorum.

“İzmir’in Birinci Yüzyılını Toplumsal Hareketlerle Düşünmek” adlı çalışmasında Prof. Dr. Ayşen Uysal’ın değerlendirmelerini çok önemli buldum. Bu giriş yazısından bazı paragrafları paylaşmak isterim:

[İzmir’in ikinci yüzyılına adım atarken, geride bıraktığımız birinci yüzyılın kentte gelişen toplumsal hareketler bağlamında bir muhakemesini yapmak kentin toplumsal dinamiklerini anlamak için kaçınılmaz bir durak. Zira kent ile toplumsal hareketler arasında çok sıkı bir etkileşim mevcut. “Eylemler kentleri dönüştürür, kentler de eylemlere bir kimlik kazandırır. Dolayısıyla kentle eylemler arasında bir etkileşim mevcuttur. “Kentte gövde gösterisi yapmak, kentle gövde oluşturmaktır” der Alain Dewerpe. Bir kentteki toplumsal hareketleri incelemek, bize o kentin toplumsal yapısı ve kültürel kimliği hakkında fikir verir. Toplumsal hareketler incelemeleri kentin toplumsal ve siyasal yapısını anlamaya katkı sağladığı gibi, o kentin tarihinin yazılmasına da katkı sunar. Kentin toplumsal tarihini yazmak, aynı zamanda kentin tarihini “aşağıdan” yazmak anlamına gelir ki, bir kenti tüm dinamikleriyle anlamanın yolu da buradan geçer. ]

***

[Geçmişten Günümüze Kurtuluşun 100. Yılında İzmir kitap dizisinin toplumsal hareketlere ayrılmış bu cildi de İzmir’in yüzyıllık tarihinden kesitler sunmayı ve kentin dokusunu ve özgünlüklerini toplumsal hareketlerden yola çıkarak anlamayı ve anlatmayı amaçlıyor. Bununla birlikte, toplumsal hareketler gibi derya deniz bir alanda tüm boşlukları doldurma çabası bu kitabın sınırlarını şüphesiz fersah fersah aşıyor. O nedenle bu ciltte, yüzyılın tüm hareketlerine yer vermek, hatta bazı çok önemli hareketlere yer açmak ve bir toplumsal hareketin yüzyıllık tarihini anlatmak yerine, belli bir dönemin analizini yaptık (68 Hareketi), bazı hareketlerin belli birtakım mücadelelerini ele aldık (2000’li yıllarda kadın hareketinin erkek şiddetiyle mücadelesi), bazı toplumsal kesimlerin hak mücadelelerine ışık tuttuk (belediye işçilerinin kolektif eylemleri) ve bir dava etrafında belli bir dönemde yükselen toplumsal hareketleri (1990’larda ortaya çıkan Bergama’daki yaşam alanları mücadelesi) inceledik. ]

***

[Toplumsal hareketler İzmir’i nasıl ve ne ölçüde dönüştürdü, İzmir toplumsal hareketlere nasıl bir kimlik kazandırdı? İzmir tarihi boyunca önemli protesto ve direnişlere mekân oldu. 1923’teki İzmir-Aydın demiryolu grevi, 6. Filo protestoları, Tariş Direnişi, Bergama Köylülerinin yaşam alanları mücadelesi, Belediye işçilerinin İzmir-Ankara yürüyüşü vb.

Başta liman işçileri olmak üzere, işçi sınıfı hareketi kentte tarih boyunca güçlüydü. Öyle ki, İzmir liman işçilerinin ekonomik çıkarları için yürüttükleri mücadeleler, her ne kadar 20. yüzyılda önemli bir artış gösterse de aslında dört yüzyıl öncesine kadar geriye uzanır. Bu açıdan bakıldığında, İzmir’in bir liman kenti olması, onu liman işçileri hareketi ve mücadelesine ev sahipliği yapması bakımından diğer kentlerden ayırır. ]

***

[Bu bölümler aynı zamanda, son yıllarda sürekli olarak politik, toplumsal ve kültürel farklılığına dikkat çekilen İzmir’in, Cumhuriyetin birinci yüzyılına bıraktığı toplumsal hareketler mirasını ortaya koyuyor. Mücadeleye, direnişe ve protesto eylemlerine kimi zaman kendi damgasını vuran, ancak çoğu zaman da ulusal ajandadan ayrılmayan bir kentin toplumsal hareketler öyküsü bu…]

Emek verenlere bir kez daha teşekkürler…