GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
18 Kasım 2015 Çarşamba

Her düşmanlık bir cehalettir…

Endüstriyel futboldan hoşlanmıyorum, gazeteciliğe futbol muhabiri olarak başlamama rağmen artık muhabbetinden bile uzak durmaya çalışıyorum. Endüstriyel futbolun içindeki en küçük hücreden FİFA’nın tepesine kadar ulaşmış “pislikler” onun spor yanını ruhsuzlaştırıyor. Ama tribünler başka bir şey… 
 
Spor sosyolojisinin ülkemizdeki en önemli ismi olan Ahmet Talimciler, “Futbol, tüm dünyada sosyolojik bir hareket olarak ortaya çıkmış ve kitlelerin dili haline gelmiştir. Bugün artık futbol, sadece bir oyun olmanın ötesinde çağdaş popüler kültürün derinliklerini keşfetmemizde etkili olan bir araç konumundadır” diyor… Talimciler’in şu saptaması da önemli: “Dünya üzerinde hiçbir spor dalı, futbol kadar her ülkenin sahip çıktığı ve milli kimliğin bir göstereni haline getirdiği evrensel bir referans olma özelliğine erişememiştir.”  Evet  futbol ve tribünleri ulusal kimliği yansıtır…
 
Ve şimdi gidelim 17 Kasım gecesine… Londra Wembley Stadyumu… 90 bin kişi önünde İngiltere-Fransa maçı oynanıyor… İngilizler saatler öncesinde stadyuma gelmeye başlıyorlar, ellerinde Fransız bayrakları... Maç öncesi tribünleri dolduran 90 bin İngiliz taraftar, Fransa milli marşı La Marseillaise'i hep bir ağızdan söyleyerek Fransa’ya selam duruyor. Maçın oynandığı Wembley Stadı'nın ışıkları da Fransa bayrağının renklerine bürünüyor. Tribünlerde Fransa Bayrağı kolajları…


Aynı gece İstanbul’dayız…  A Milli futbol takımı, hazırlık maçında Yunanistan'ı ağırlıyor. Selanik’ten arkadaşlarım gelmiş onlarla maçı izleyeceğiz… Ama pişman oluyorum. Dostluk maçı öncesindeki gerçekleşen milli marş töreninde tribünler Yunanistan milli marşını ıslıklanmaya başlayınca, kaptan Arda Turan taraftarlara tepki göstererek ıslıklamamalarını istiyor. Arda Turan'ın karşılık bulan yoğun çabası sonrası tribünler susuyor…  Ama tribünlerde öyle bir cahil sürüsü var ki.. Bu protestonun hemen ardından Paris'teki terör olayları için yapılan saygı duruşu da tribünlerin ıslıklı protestosuna maruz kalıyor…  'Şehitler Ölmez Vatan Bölünmez' sesleri yükseliyor… Maçı beraber izlediğimiz Yunanlı gazeteci arkadaşlarımdan utanıyorum…  (Fatih Terim’in tepkisini samimi bulmuyorum, aynı tepkiyi Konya’daki seyirciyi de gösterse samimi bulurdum…)

***

İzlanda ile Konya’da oynanan milli maç öncesinde Ankara katliamında hayatını kaybeden 100’den fazla yurttaşımız için gerçekleşen saygı duruşundaki ıslıklama ve tekbir seslerini unutmadık henüz…
 
New York Times’ın o günlerdeki 'Türkler ne kederde ne de sevinçte bir araya gelemiyor' yorumları da tartışmayı alevlendirmişti. Başbakan Ahmet Davutoğlu yabancı basındaki yorumların doğruluk payının olduğunu söylemişti, Davutoğlu, "Bu yabancı bir gözlemcinin ifadesi ama maalesef doğru bir gözlem” demişti.
 
Hürriyet'ten Ahmet Hakan o günkü köşe yazısında “Maçta saygı duruşunda 'Ya Allah bismillah Allahu ekber' sloganları atıldı. Sessiz kalınsaydı çok daha münasip olurdu ama ben bu sloganın atılmasında dehşetengiz bir art niyet görmedim.” yazmıştı.  Şimdi ne düşünüyor acaba Ahmet Hakan…
 
Aslında o günü Mehmet Y. Yılmaz iyi özetlemişti; “Ankara'ya bak Konya'yı anla” başlıklı yazısında: “Bunu nasıl açıklamak gerekir bilmiyorum. Nasıl bir toplumsal ruh durumu buna neden oluyor? Dünyadaki bütün kültürlerin, bütün dinlerin ortak noktası ölüye saygı iken nasıl oluyor da bizim toplumumuz ölüleri arasında ayrım yapmak konusunda bir rahatsızlık duymuyor?..”
 
“Kutuplaştıranlar utansın”  demekten başka çaremiz yok.
 
İnsanlık bütün acılı savaşlardan sonra çoğulculuğu birlikte bir arada yaşamayı öğrendi.  Uygarlık varlığını çoğulculuğa ve birlikte yaşama kültürüne borçlu. İngiltere Wembley’deki insanlar bu olanağı sürdürmek için çabalıyorlar. İnsan bilmediği şeyi sevmez, sevmek için önce sevmek gerekir. 
 
Uygar insan horlamaz, dışlamaz, ötekileştirmez…  Her düşmanlık bir cehalettir. Ve ne yazık ki Türkiye’de futbol tribünler cahil sürüleri ile dolu. Literatürdeki karşılığı ile lümpen proleterya ile…