GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
16 Kasım 2015 Pazartesi

Biz yaşam tarzımızı değiştirmeyeceğiz

20 Temmuz 2015 Suruç… 20 Temmuz 2015'te saat 12’de civarında Suruç’da düzenlenen bombalı saldırıda 34 kişi öldü, 100'den fazla kişi yaralandı. Saldırı; aralarında ESP'nin gençlik kolu olan Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu (SGDF) üyelerinin de bulunduğu 300 kişinin Amara Kültür Merkezi bahçesinde IŞİD in neredeyse yok ettiği, Kobani kentinin yeniden inşa çalışmaları konusunda basın açıklaması yaptığı sırada meydana geldi. Canlı bombanın IŞİD ile ilişkisi olan Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi… Saldırıdan sonra intihar bombacısı olan Şeyh Abdurrahman Alagöz'ün, abisi ile birlikte "terör nitelikli kayıp" olarak kaydının olduğu 6 aydır kayıp olduğu, babasının 2 ay önce İl Emniyet Müdürlüğüne iki oğlu için ihbarda bulunduğu belirlendi… Ölenlerin tamamı Müslüman ailelerin çocuklarıydı. Cenazeleri camilerden ve cem evlerinden kaldırıldı…

10 Ekim 20.15 Ankara… 10:04 civarında Ankara Garı kavşağında Cumhuriyet tarihimizin em ölümcül bombalı saldırısında Barış Mitingine katılanlarına arasına giren iki canlı bomba 3 saniye kendilerini patlattılar. Patlamanın ardından ambulanslardan önce polis meydana ulaştı. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, canlı bombalardan birinin Suruç bombacısının ağabeyi Yunus Emre Alagöz olduğunu, diğerinin de fotoğrafla teşhisi yapıldığını ve açık kimliğinin belirlenmesi için çalışmaların devam ettiğini, bombacılara yardım ettikleri düşünülen toplam 20 şüpheliden 11'inin tutuklandığını açıkladı. Ölenlerin cenazeleri camilerde kılınan namazlardan ve cem evlerindeki törenlerden sonra toprağa verildi… Ölenlerin hepsi Müslümandı yani… Reyhanlı ve Diyarbakır saldırıları için de benzeri şeyler yazabilirim…

Paris’teki saldırıyı özellikle yurtdışındaki arkadaşlarımla konuşurken meseleyi getirip “islamafobi”ye dönüştürmemelerini söylüyorum. Charlie Hebdo’ya yönelik saldırılarda, dergi çalışanları Hz. Muhammed karikatüründen dolayı hedef olmuş, ifade özgürlüğü hedef alınmıştı. Cuma günü ise, bir konser salonu, barlar, restoranlar, stadyum kana bulandı. İnsanlar 'neden' sorusuna yanıt arıyordu konuşurken... IŞİD’in ne yazık ki Türkiye’de de kendilerine yaşama alanı bulan sapık katiller sürüsü olduğunu anlatmaya çalışıyorum… Dertlerinin Hıristiyanlar olmadığını Suruç ve Ankara örnekleriyle anlatıyorum…
Suriye sınırımızın altında maalesef IŞİD ülkesi var… Bundan sonra bütün iş istihbaratta yani… “Pauvre France” (Zavallı Fransa) diye sayıklamamak gerek evet “Paris bunu hak etmiyor”du… Ama ne yazık ki böyle gidilirse dünyanın bir çok kenti için de “zavallı” denilebileceğini düşünüyorum.
Mesela İtalya… İtalya'nın başkenti Roma'nın içinde bulunan Vatikan’ın lideri Papa Francesco, 8 Aralık 2015-20 Kasım 2016 tarihleri arasında "Olağanüstü Merhamet Jübilesi" ilan etmişti. Katolik Kilisesi'nde günahların affedildiği kutsal yıl olan "jübile" için Vatikan ve Roma'ya 30 milyonun üzerinde hacı ve turistin gelmesi bekleniyor. Halen IŞİD tarafından Hristiyanlığın kalesi olarak hedef gösterilen Vatikan ve Roma'nın jübile dolayısıyla başta Katolikler olmak üzere milyonlarca kişiyi ağırlayacak olması, tehdit algısını daha da artırıyor. Paris'teki saldırılar sonrası, İtalya'da hem siyaset dünyasından hem de medya ve halktan "Jübile iptal edilsin" çağrıları yükselmeye başlamış. Umarım böyle bir hata yapmazlar…

DW Başeditörü Kudascheff’in yazdığı altına imza atabileceğim tek yorum diyebilirim:  Umarım Hıristiyan dostlarım da okurlar. “13 Kasım Fransızların ve Avrupalıların üzerine çöreklenen bir kâbustur. Bu yenilginin, çaresizliğin aynı zamanda da hedefsiz bir öfkenin günüdür. Diğer yandan da eski kıtanın açık ve liberal toplumlarının gururla, "Biz yaşam tarzımızı değiştirmeyeceğiz" diyeceği gündür. Sakin ve mantıklı olunması gereken bir gün aynı zamanda…”
Benzeri çağrıları önümüzdeki günlerde başka ülkelerde de duyabiliriz…

Çok daha zor bir süreç başlıyor dünya için...