GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
12 Haziran 2023 Pazartesi

Futbol, medya, siyaset mafyasının en önemli üyesi öldü…

Berlusconi’nin “bunga bunga” geceleri nasıl ortaya çıkmıştı? Bu cevap ile başlayalım. 2010 yılında Roma’da bir hırsızlık olayında 17 yaşındaki Kerime el Mahruk gözaltına alınır. 1 saat sonra komiserlik aranır. Arayan Berlusconi’dir “o kız Hüsnü Mübarek’in yeğeni, çabuk onu bırakın” der. Oysa kız Faslıdır.

Çoktandır seks ve uyuşturucu partilerinin yıldızı olan ve “menajerlerinin” elinde oyuncak haline getirilmiş kızın piyasadaki adı Rubi Rubacuori’dir, yani “kalp hırsızı Rubi”. Geceler ise Silvio Berlusconi amcaya ait villanın bodrumundadır. Seks partilerinde Silvio amca altın yaldızlı tahtında oturur. Önünden geceye katılacak kızlar tek tek geçer. Hepsi çıplaktır ve üzerlerinde sadece bir hemşire önlüğü vardır. (Bu konu hakkında sağlık emekçileri protesto gösteri yaptılar) Sonra geceyi bir işaretle Silvio başlatır. Rubi daha başka hangi liderlerin gecelerine katıldı bilinmiyor ama o villaya gelen kızlara gecede 2000 ila 7000 euro verildiği biliniyor. Aralarından bazıları Silvio’nun TV’lerinde çarkıfelek gibi programlarda hostes olmuşlar, hava durumunu hatta haberleri sunmuşlar. Bu arada “bunga bunga” adının Kaddafi’nin sarayındaki Arap usulü haremden geldiğini ekleyelim. Olay patlayınca Berlusconi’nin eşi boşanma davası açmış, “genç kızların canavara sunulduğu gecelerden” söz etmişti…

Bu sabah 86 yaşında hayatını kaybeden milyarder ve medya patronu Silvio Berlusconi, İtalyan siyasetini yıllarca domine etti. Üç dönem boyunca dört hükümetin başbakanı olarak, dahil olduğu çok sayıda dava ve çoğunlukla genç kadınlarla yaptığı rezil ‘bunga-bunga partileri’ ile de hatırlanacak. Ayrıca Rusya Devlet Başkanı Putin’i en iyi arkadaşlarından biri olarak nitelendirdi. Nedense Kaddafi – Putin gibi liderleri pek severdi…

Futbol, medya, siyaset çirkinlikleri yan yana getirildiğinde akla gelen ilk fotoğraf oydu. Bu sabah ölen Berlusconi’nin milyonları sayesinde AC Milan bir kez daha Avrupa zirvesine ulaştı ve futbol delisi İtalya’da futbol kulübünün başarısı Berlusconi’ye de yansıdı.

Birçok İtalyan onu bir kahraman, gerçek bir İtalyan ve ülkenin kurtarıcısı olarak gördü. Maço davranışlarıyla, herkesi alt eden zekasıyla, yandaş medyasının “kadın güzelliğine bakan bir büyücü” diye nitelendirildi... Ancak son yıllarda imajı çökmeye devam etti ve son döneminde popülaritesi tüm zamanların en düşük seviyesine indi.

Silvio Berlusconi, kariyerine hukuk eğitiminin masraflarını karşılamak için Akdeniz’de çalışan yolcu gemilerinde gece kulübü şarkıcısı ve şarkıcı olarak başladı. Ayrıca öğrenciyken elektrikli süpürge sattı. Mezun olduktan sonra hızla büyüyen inşaat şirketi Edilnord’u kurdu. 1960’ların sonlarında Milano’nun hemen dışında büyük ve modern bir yerleşim bölgesi inşa ederek ilk milyonlarını kazandı

İtalyan ticari televizyon pazarında tekel pozisyonu elde etti ama 1990’ların başında, solcu politikacılar onu yeni bir yasayla kanallarının bir kısmını satmaya zorlamaya çalıştıklarında medya imparatorluğu tehdit edildi. Berlusconi öfkelendi ve tüm kanallarında yasa değişikliğine karşı kampanya yürüttü. Siyaseti etkilemek için medya gücünü kullanıyordu.

İtalyan futbol taraftarlarının milli takım oynarken tezahürat yapmasından sonra kendi partisi Forza Italia’yı veya Go Italy’i de kurdu.

Forza Italia 1994 seçimlerini kazandı, ancak Berlusconi’nin kabinesi sadece yedi ay sonra düştü. O dönemde ticari hedefine ulaşmayı başardı: Medya yasasında kendi lehine bir düzenleme. Berlusconi 2001’de yeniden iktidara geldi ve 2006’ya kadar iki kabineye başkanlık etti.

O dönemde iş adamı ve siyasetçi uzun süre adeta dokunulmaz durumdaydı. En büyük ticari televizyon kanallarına sahipti ve çeşitli yayınevleri aracılığıyla İtalya’nın neredeyse tüm ulusal gazetelerini kontrol ediyordu.

Bu gazetelerde Berlusconi ile ilgili olumsuz haberler neredeyse sistematik olarak görmezden gelindi. Yabancı ülkeler onun büyük popülaritesine hayran kalırken, İtalya’da başbakana verilen destek uzun süre güçlü kaldı.

Berlusconi, başbakan olarak birkaç kez rüşvet ve dolandırıcılıkla suçlandı, ancak her seferinde yasadaki değişiklikler ve diğer yasal hileler sayesinde kovuşturmadan kurtulmayı başardı. Suçlar zaman aşımına uğradı veya geriye dönük olarak Ceza Kanunu’ndan silindi.

Berlusconi’nin görevdeki son dönemi 2008’de başladı. AB Parlamentosu seçimleri için herhangi bir siyasi deneyime sahip olmadan seçim listesine alınan genç kadınları tercih etmesine yönelik olara dedikodular ayyuka çıktı. 2009 yılında, o zamanki 72 yaşındaki başbakan ile 17 yaşındaki bir kız arasındaki ilişkiye dair ilk söylentiler sosyal medyada yazılıyordu.

Konvansiyonel medyanın modası geçtikçe sosyal medyanın gücü artıyordu ve bu durum en çok Berlusconi’ye zarar veriyordu.

Sonraki aylarda kontrol edemediği küçük gazeteler, başbakanın Sardunya’daki kır evinde ya da Roma’daki partilerine katılan genç kadınlarla yapılan röportajlarla doluydu. Berlusconi iddiaları yalanladı ancak eşi Veronica Lario onun masum olduğuna ikna olmadı ve boşanma davası açtı. Konu, görevi kötüye kullanma ve reşit olmayan birini fuhuşa teşvik etme suçlamalarına yol açtı. İstifa çağrısı giderek daha yüksek sesle başladı ve siyasi müttefikleri de onu düşürdü. Berlusconi Kasım 2011’de istifa etmişti. Üzerinde “sübyancılık” iddiaları hep kaldı.

Ve sonunda Berlusconi, Ağustos 2013’te hapis cezasına çarptırıldı. Hapse girmedi. Bunun yerine bir yıl boyunca Milano’nun bir banliyösünde Alzheimer hastalarına haftada dört saat yardım etti.

2013 yılında Berlusconi ve partisi PDL parlamento seçimlerine katıldı. PDL beklenenden çok daha iyi performans gösterdi ve Başbakan Letta’nın koalisyonunda eş yönetime geçmesine izin verildi. Berlusconi’nin kendisi senatoda bir sandalye aldı, ancak orada sadece kısa bir süre oturdu.

Kasım 2013’te Senato, vergi kaçakçılığından mahkum olması nedeniyle koltuğundan vazgeçmesi gerektiğine karar verdi. Ayrıca, yeni bir yolsuzlukla mücadele yasası uyarınca altı yıl süreyle görevden men edildi ve bu süre zarfında herhangi bir siyasi görevde bulunmasına izin verilmedi. Ancak hayatta kalan Berlusconi, geçen yıl Eylül ayında senatoya dönmeyi başardı.

Son yıllarda sağlığı kötüleşti. 2016’da açık kalp ameliyatı geçiren Berlusconi, 2017’de AC Milan’ı 31 yıl sonra Çinli bir yatırımcıya 740 milyon Euro’ya sattı.

2018 seçimlerinde 81 yaşındaki Berlusconi, başarısız bir şekilde Forza Italia ile seçime girdi ama seçilemedi. Başarısız olunca gözünü Avrupa’ya dikti. 2019 yılının başında Avrupa Parlamentosu’na en yaşlı milletvekili olarak seçildi.

Ve bu sabah hayatını kaybetti.

Allah affetsin demekten başka bir çaremiz yok ama bazı insanların arkasından kötü yazmak da mümkün. Zaten hem geleneksel medya hem de sosyal medya Berlusconi’nin ipliğini pazara çıkaran yazılarla doldu birkaç saat içinde…