GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
13 Nisan 2016 Çarşamba

Ege baharında zeytinyağı günleri…

Yağlar, karbonhidratlar ve proteinler gibi insanın temel besinidir. Vücudumuzda başka besinlerce de oluşturulabilen ve yedek enerji deposu görevi yapan bu maddeler, karbonhidratların iki katı kadar enerji verir. Çoğunlukla deri altında birikerek vücudun sıcak kalmasını sağlar, hem de iç organların çevresinde koruyucu bir yastık işlevi görür.

Ancak dikkat, bu yastık belimizde bir halka gibi oluşmaya başlarsa, tehlike başlamış demektir. (Mesela bu köşenin yazarı…) Ayrıca alınan karbonhidrat ve proteinin de fazlası vücutta yağa dönüşür. Yağdan zengin besinlerin dolaşım sistemi ve kalbiniz için risk teşkil ettiğini öğrendik te, ne cins yağ, ne kadar ve nasıl tüketeceğimiz konusunda hala bilinmeyenler var. Genel olarak doymuş yağ asidi içeren yağlar yerine, doymamış yağ asidi içerenlerin ve ısıl işlem görmeden tüketilmesi önerilir. Bildiğiniz gibi genellikle doymuşlar katı, doymamışlar sıvı oluyor. Ama o doymuşlara (tereyağı gibi) bu defa da bizler doyamıyoruz. Yanlış tür (trans yağlar) tüketirsek, aşırı karbonhidrat ve şeker tüketirsek bunlar genellikle bel çevresi ve kalçalarda konuşlanıyorlar. Vücut, enerjiye gereksinimi olduğu zaman (spor, vs. gibi) bu depoları kullanıyor. Ayrıca A ,D, E, K gibi yağda eriyen vitaminleri de saklıyorlar.

Günlük enerji gereksinimimizin (siz kalori okuyun) üçte biri yağlardan gelmeli, bu kalorinin yüzde 7’si doymuş yağlardan olabilir, gerisi doymamış sıvı yağlardan... Aslında doymuş (katı) yağlar hiç yenmese de olur.

Zira vücut gereksinim duyarsa kendisi sentez eder. Yanlış tür yağ, hidrojene yağlar (margarinler) ve ısıl işlem görmüş yağlar olarak genellenebilir. Ayçiçek ve mısırözü yağı sıvı yağlar olmasına rağmen ısıl işlemle (kızartma veya kavurma işlemi sırasında ) kolaylıkla trans yağ haline dönüşür, hidrojene katı yağlar olan margarinler ise süper risk grubundadır. Bizim sevgili Enver Olgunsoy’un dediği gibi “margarinlerden sinekler bile uzak durur, üzerine sinek konmuş margarin göreniniz var mı?”.. Bunlara moda ismiyle trans yağlar da deniyor.

Konu, “azı karar, çoğu zarar” doymamış yağlara gelirse, tabii ki zeytinyağı başköşeye oturtulmalı. Zira zeytinyağı, bir meyve suyudur. Bu özelliği onu diğer sıvı yağlardan ayırır.

Ancak bir yağ türü var ki onları vücut yapamıyor. Mutlaka dışarıdan almanız gerekiyor.  Onlara esansiyel yağlar diyoruz. (Omega 3 gibi) EPA’lı, DHA’lı kapsül peşinde de koşmayın. Haftada 2-3 kez balık yiyin ve 1- 1,5 gram civarında balık yağını her gün için, tüm bunları bir defada almış olursunuz.

***

Bu yağlı girişin nedeni bölgemizdeki yağ günleri… 14 Nisan Perşembe’den başlayarak Ege, baharı hatta yazı zeytinyağı günleri ile karşılayacak… Yarın Ayvalık’ta Başkan Rahmi Gencer’in desteği ile “Slow Olive”  Cunda Kültür Merkezi’nde başlıyor. İlk gün , BM Gıda Hakkı özel raportörü Hilal Elver’in,  , İklim İçin kampanyasından tanıdığımız Ömer Madra’nın, zeytin konusunda ülkemizin bir numaralı ismi Artun Ünsal’ın ve de Slow Food Biyoçeşitlilik Vakfı Başkanı Piero Sardo’nun konuşmaları var.

Zeytin Çekirdekleri Çocuk Orkestrası’nın mini konserinden sonra Nilgün Yanık Emiroğlu ve Ramazan Emiroğlu’nun “Ölümsüz Z” adlı belgeseli var. Cuma sabahı “Yeryüzü Pazarları” paneli ile açılacak olan etkinlik, “Tağşiş –Adulteration” ile, öğleden sonra da “İyi, Temiz ve Adil”  ve “Zeytin, miras varlığımız” panelleri ile sürecek. Gece de  ­ Ayvalık, Taksiyarhis Anıt Müzesi’nde Sema Moritz’in konseri var… Etkinlikler Cumartesi Pazar da konuşmalar ve tadımlarla sürecek.

18 NİSAN’DA SEFERİHİSAR’DA BULUŞUYORUZ

Türkiye’nin Sakin Şehir Başkenti Seferihisar’da, yerel üreticiye verdiği destekle dikkat çeken Belediye Başkanı Tunç Soyer bir süre önce zeytin üreticisi için önemli bir adım atmıştı. Belediye, kurduğu zeytinyağı fabrikasında, üreticiye daha çok kazandıracak bir uygulama ile özel fabrikaların verdiği payı iki katına çıkartmıştı. Ayrıca 500 yaş üzerindeki zeytin ağaçlarını tespit ederek, bu ağaçların zeytinlerini diğerlerinden ayırarak toplamaya başlamıştı.

Bütünşehir Yasası’yla birlikte kapatılan köylerden belediyeye devredilen malların içerisinde yer alan ve uzun yıllardır kapalı olan Beyler Köyü Zeytinyağı Fabrikası, Seferihisar Belediyesi tarafından yenilenerek tekrar kullanıma açılmışdı. Fabrikanın açılışı 10 Aralık Terra Madde (Toprak Ana) Günü’nde köylüler ve öğrencilerin katılımıyla yapılmıştı.

Bu “ölümsüz” ağaçlardan sıkılan zeytinyağları, 18 Nisan pazartesi günü düzenlenecek müzayede ile satılacak. Ama o gün Seferihisar’da tam bir zeytin şenliği yaşanacak...

Zamanınız uygunsa Ayvalık ve Seferihisar’daki etkinlikleri kaçırmayın derim… Zeytinyağının önemini yazının başında anlattım…