GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
12 Eylül 2022 Pazartesi

Çarşı neden hep karışık?

Kimse kusura bakmasın ama…

Bunun adı, olsa olsa “zincirleme reaksiyon” olur!

Seçim 10 ay kala…

Hiç beklemediğimiz bir sırada…

Hatta…

“Ne alaka?” filan diyeceğimiz bir zaman diliminde…

CHP İstanbul Milletvekili Gürsel Tekin’e…

Canlı TV yayınında soruverdiler:

“İktidar olursanız HDP'ye bakanlık verecek misiniz?”

Yıllarını Altıok’a vermiş…

Atatürk’ün Partisi’nin Genel Sekreterliği’ni yapmış Gürsel Bey…

Bi’saniye bile düşünmedi; yapıştırdı cevabı:

“Elbette HDP'ye bakanlık verilebilir, her partiye verilebilir…”

*** 

Aslında…

Gürsel Tekin gibi kurt bir politikacı…

Bu cevabın nerelere gideceğini biliyordu ama…

“Günü zamanı gelince ayrıntıları konuşuruz!” filan demedi…

Önce…

TBMM'de başkan vekillerinin her partiden seçildiğini hatırlattı…

Ardından kalbinden geçenleri sıraladı:

“Meclis’te genel başkanlar dahil, elimizi kaldırıp, (Sayın başkanım söz hakkı istiyorum) demiyor muyuz? Şimdi bunu hak sayacaksınız ama ülkeyi yönetmek için bunu kabul etmeyeceksiniz... O zaman seçime sokmayın kardeşim... Milli irade nerede kaldı? Bu seçmen yarın nasıl oy verecek kendi partisine? Elbette HDP'ye bakanlık verilebilir, her partiye verilebilir…”

Doğrusunu mu yaptı?

Tartışmasız, evet!

Klasik siyasetçi “bilgiçliği” ile…

“O günler gelsin; düşünürüz…” filan da diyebilirdi…

Ancak…

Çıkmaz sokağa girecek bir politikacı değildi, Gürsel Tekin…

CHP geleneğine yakışan haliyle…

Siyaset’en “en anlamlı” cevabı koyuverdi masanın üstüne…

O cevap aslında her kesim için doyurucuydu ama…

Ama yetmedi…

Tam da İktidar Partisi’nin “arzu ettiği” gibi…

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar…

“Bi’dakika esas muhatap burada!” diyerek…

Sanki…

Bu sorunun CHP’ye sorulacağını bekliyormuş gibi…

Eteğindeki taşı döküverdi:

“Bizler bakanlık peşinde; mevki, makam peşinde koşacak insanlar değiliz… Çünkü burada siyaset yapmak, ateşten gömlek giymektir... Biz bu gömleği, bu ülkenin halklarının aydınlık geleceği için giyiyoruz…”

Vay canına…

Hin (Cin fikirli) bir sorudan nerelere geldik?

Farkında mısınız?

***

Açık ve net olan şu:

Çarşı’yı karıştıran…

“HDP’li Bakan” muhabbetini bitiren yine Kılıçdaroğlu oldu…

“CHP olarak, elbette HDP'ye bakanlık verilebiliriz” diyen…

Gürsel Tekin’i bile şaşırtan…

CHP Lideri’nin bu “Cin” soruya…

Verdiği karşılık…

Adeta…

Cevabını bildiğiniz soruyu neden soruyorsunuz, formatındaydı:

“HDP, Millet İttifakı’nın parçası değil… Bu durumda HDP’ye ne bakanlığı verilecek? Bizim mükellefiyetimiz (yükümlülüğümüz) Millet İttifakı’nın ortağı olan İYİ Parti’ye, Saadet Partisi’ne ve Demokrat Parti’ye... HDP’ye karşı bir mükellefiyetimiz yoktur…” 

Liderin cevabı “temiz”; kaçarı-göçeri yok!

Ancak…

Kılıçdaroğlu, bunları söylerken…

Neden?

Altılı Masa’nın, diğer iki ortağı “DEVA” ve “Gelecek Partisi”nin…

Adlarını anmıyor?

Cevabını bilen var mı?

***

“Karışık Çarşı”nın yıldızlarından Meral Hanım…

Kendinden o kadar emin ki…

CHP’ye selam yollar gibi…

Diyor ki:

“İstanbul ve Ankara alınmamış olsaydı bugün cumhurbaşkanlığını almayı konuşuyor olamazdık... Seçimlere ayrı ayrı girseydik İstanbul ve Ankara alınamazdı…

***

Bu tartışmalar niçin pazara dökülüyor?

Çünkü…

Seçim yaklaşıyor…

Zamanında yapılacak Cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimine…

Şunun şurasında 9 ay kaldı…

Biraz “erkene çekilirse” o tarih…

Belki heyecan dozu daha da yükselecek…

Peki…

Yakın seçime en hazır siyasi parti kim?

Aslında, hiç biri!

Bir “boşluk” hakim sanki…

Özellikle seçmende…

Bunun tek nedeni var!

“Tatsız Hayat”

İnsanın aklını uçuran hayat pahalılığı

Reçetesi bulunamayan yüksek enflasyon

Özellikle gençleri kahreden inanılmaz işsizlik

Ve hepsinden önemlisi…

“Yarın daha neler olacak?” sorusunun karanlıktaki cevabı…

Bugünün en tatsız örneği…

Liseye başlayan evladınızın sadece okul giysisi 1.000 TL.

Kitap, defter, yol parası ve günlük harçlığı hiç sormayın!

 

***

Dönüyoruz HDP’yle ilgili mesaja…

CHP Lideri Kılıçdaroğlu…

İzmir’in tanınmış sanayici ve iş insanlarıyla dertleşti…

Duygularını dile getirdi; sorulara cevap verdi…

Sonra basına kapalı toplantıda…

İddiaya göre şöyle diyor iş dünyasının temsilcilerine:

“Biz bütün partilerle görüşen tek partiyiz… HDP’yle de görüşüyoruz... HDP üçüncü büyük gruba sahip… Terörle arasına mesafe koyma noktasında sorun yaşıyor... HDP’nin marjinalleştirilmesi (aykırı hale getirilmesi) terör örgütünün işine yarar… Bunu marjinalleştirmekten çıkartıp Türkiye’nin çıkarları doğrultunda hareket eden bir parti haline getirmeliyiz…”

***

Bitiriyoruz…

Çarşısında kim “karışıklık” ister?

Hiç kimse!

Ama o Çarşı’yı “kıskanan” ne yapar?

Rahatsız eder…

O zaman…

CHP artık kendi Çarşısı’na yoğunlaşmalı…

Aksi olur da…

Benden sonra tufan…” demeye başlayanlar çıkarsa…

Yazık olmaz mı?

Şu sırada 99 yaşını kutlayan Atatürk’ün partisine?

Nokta…

Sonsöz: “Biz altı lider bir arada hareket ediyoruz… Elbette ki, HDP’yi şeytanlaştırmıyoruz… HDP ile de görüşüyoruz, AKP ile de MHP ile de… Biz demokrasiden yanayız… / CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu…”