GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
2 Eylül 2022 Cuma

Zeki Müren bizi görmeye başladı mı?

Taaa, 22 yıl önceydi…

Yılmaz Erdoğan, senaryosunu yazdığı “Vizontele” filmini…

Doğduğu topraklarda…

Doğu Anadolu’nun en doğu ucunda…

Hikaye…

70’li yılların başlarında…

Televizyon yayınlarının Hakkari’ye nasıl geldiğini anlatıyordu…

O bölge…

Her şeyin haberinin “en son ulaştığı” yerdi…

Kırsaldaki yöre sakinleri…

Televizyonun…

Yani “Vizontele”nin nasıl bi’şi olduğunu çok merak ediyordu…

Filmin “unutulmaz bölümü” şöyle gerçekleşti…

(Bi’zahmet gözünüzün önüne getirin lütfen…)

***

Belediye başkanı (Altan Erkekli), ilçeye “Vizontele / Televizyon” yayınlarının geldiğini müjdelemek için belediye binası önünde toplamış; balkondan konuşarak “Vizontele”yi anlatmaya çalışıyordu…

Belediye önünde toplananlardan biri…

O gülümseten soruyu sormaz mı?

“Vizontele, nedir ki?”

Belediye başkanı, sözü kesildiği için sinirleniyor:

“Radyonun resimlisi… Zeki Müren’i hem dinleyecek hem göreceksiniz…”

Kalabalığın arasından Fikri (Cem Yılmaz) dayanamaz ve filmin en ilginç üstelik yıllardır unutulmayan repliğini seslendirir:

“Zeki Müren de bizi görecek mi?”

***  

Döneceğiz, bu “Zeki Müren’le karışık” heyecanlı yere…

***

Tam olarak…

Üç yıl beş ay önceydi…

Takvimler 20 Mart 2019’u gösteriyordu…

Yerel seçim heyecanı gümbür gümbürdü…

Sandık başına gitmeye 10 gün kalmıştı…

Tunç Soyer…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için finale koşuyordu…

Temposunu hiç düşürmedi…

Önümüzdeki beş yıl içinde hayata geçirmeyi planladığı projelerini…

Anlattı… Anlattı… Anlattı…

Hiç “Yoruldum…” demedi…

O gün “Üçüncü Cemre Buluşması” için…

Kadifekale’deydi…

En heyecanlı bölümü seslendirirken, dikkat kesildim…

Şöyle dedi Tunç Soyer:

“Kemeraltı'nın Unesco Kültür Mirası olmasını sağlayacağız... İzmir'i tasarım şehri yapacağız... Şehir tiyatrolarını kuracağız... Kültürpark müzik okulu olacak... Ustalar gençlere ders verecek... Popüler Müzik Müzesi kuracağız, Zeki Müren de sizi görecek…”

Neydi bu, cümlenin sonundaki…

“Vizontele” filminden aklımızda kalmış…

“Zeki Müren de sizi görecek…” cümlesi?

Tunç Soyer…

Neden böyle demişti?

***

10 yıl Seferihisar’ı yöneten Tunç Soyer…

Hep şu hayalinin gerçekleşmesini istiyordu:

“Bu kent amfi tiyatroya benziyor… Yıllardır o tiyatro ön sıradakilere hizmet etti… Bu kentte bir de arka sıradakiler var…”

Bunu yaparken de…

Yılmaz Erdoğan’ın “Vizontele” filmiyle dillere pelesenk olan…

“Zeki Müren de bizi görecek mi?” cümlesine atıfta bulundu...

Çünkü, “Vizontele”de…

Türkiye’nin gündeminden düşmüş olaylardan yeni haberdar olan Hakkari’ye televizyonun gelişiyle bölge halkında yarattığı şaşkınlık işleniyordu…

Filmdeki, “Zeki Müren de sizi görecek” repliği…

Hiç unutulmadı…

Bilakis, yer yer dezavantajlı kesimler için…

Yaşanan / yaşatılan “olumlu gelişme” akıllara geldi…

Tunç Soyer…

İki saniye için de olsa…

Bir içim su “felsefe” yapmıştı…

O felsefenin izleri hala capcanlı!

***

İzmir Enternasyonal Fuarı…

Bugün 91’inci kez dünyaya kapılarını açıyor…

Yenilenen Lozan Kapısı’ndaki tören saat 20.00’de…

Ortak açılışın sürprizi ise…

“Terra Madre Anadolu İzmir”

Çim Konserleri’nde yıldız yağmuru var…

İzmir’in renkli billboard’larından size gülümsüyorlar…

Tamam…

Eskiden Ekici Över vardı…

Göl Gazinosu vardı…

Akasyalar vardı…

Ancak…

O günlerle, bugünlerin “nesil farkı” ister istemez sıkıntı yaratıyor…

Bu önemli ayrıntıyı Başkan Tunç Soyer de biliyor…

Bildiği için de…

Yepyeni bir bakış yakıştırıyor 91 yaşındaki İzmir Fuarı’na…

Ve diyor ki:

“İzmir Enternasyonal Fuarı’nı zamana uydurmaya çalışıyoruz… Çünkü biliyoruz ki, İEF büyüdükçe tüm Türkiye’nin dünya ile bağları da büyüyecek ve gelişecek… Fuarımız’ı, bu yıl, Atatürk’ün vizyonundan ilhamla (90 yıldır birlikte kutluyoruz, geleceği İzmir’de birlikte kuruyoruz…) temalarıyla açıyoruz…”

***

Zaman sizin için sorun olmazsa…

Çim konserlerini kaçırmayın…

Hadise, Gülşen, Özcan Deniz, Bülent Ersoy, Tuğba Yurt, Gökhan Tepe,  Derya Uluğ, Çakal & Reckol, 100. Yıl İzmir Türküleri Senfonik Konseri ve  Haluk Levent sizleri bekliyor…

Gerisini yazmayalım; kentin her tarafında o yıldızların fotoğrafları var…

***

Bitiriyoruz…

Bize yakışan…

Türkiye’nin gururu İzmir Fuarı’nı…

Kendini “yenilemesine” yardım ederek…

Bir 100 yıl daha yaşatabilmek…

Fuar’ın sembolleri…

Bizi bebekliğimizden beri tanıyor…

Biz de onları…

Ancak…

İstemez misiniz?

Torunlarınızın da İzmir Fuarı’da düzenlenen konserleri izlemesini…

Benim kuşağımdakilere soruyorum:

Kalbinizden geçmiyor mu?

Torununuzu Lunapark’a götürmek?

Kendi çocukluğunuzu hatırlayıp…

Torununuzun da bileğine uçan balon bağlamak mutlu etmez mi sizi?

O zaman…

Bırakalım…

Fuar’ın miadının dolduğunu iddia edenlerin yaygarasını…

Fuar, İzmir’dir…

İzmir de Fuar’dır…

Bu akşam…

Açılış töreninde buluşalım…

91 yaşına gelmiş…

Büyük babamı, babamı, annemi ve beni büyüten…

Nazlı Sevgili İzmir Fuarı bizi bekliyor…

Bu arada…

İlk kez…

1967’de Fuar Manolya’da sahneye çıkan…

30 yıl sonra…

Son nefesini yine Kültürpark içindeki TRT stüdyosunda veren…

Sanat Güneşi’miz…

Zeki Müren’in…

Bulutların üstünden bizi seyrettiğini hiç unutmayalım…

Nokta…

Hamiş: “Nice yıllara… İEF’in (Dalya) diyerek dokuz yıl sonra da kapılarını açtığını görürüz inşallah…

Sonsöz: “Aşkı zikretmek için; söz dudağa gelmeden önce, cemre gibi yüreğe düşmelidir! / Hz. Mevlana…”