GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
25 Mart 2022 Cuma

CHP’de NATO’culuk ve 6. filoya gizli aşk

a)Retorik Kayması Mı, Pusula Sapması Mı?

Önceden çok daha kolay tasnif ediliyorduk.

Sağcı veya solcu; Ülkücü veya Sosyalist…

Gerçi biz hususiyetle bu tasnife karşı çıkıyor, iki akımında gayr-ı milli olduğunu savunarak“biz ne sağcıyız ne de solcu, biz Türk Milliyetçisiyiz” diyorduk ama millet-i şahanemiz bizi sağ kulvarda görüyordu. Olsun.

Neyse…

Şimdilerde fikri tarifler, tercihler ve tasnifler çok zorlaştı. Hatta karıştı.

Geçenlerde bir hanım çıkıp kurduğu partinin milliyetçiliği için “Biz Renan Milliyetçisiyiz” demişti de o da neyin nesi diyen arkadaşlar google hücum etmişti. Bize soranlar da tafsilatlı cevabımızı almışlardı. (1)

Siyasette ekolcülük, temsilcilik ya da daha alafranga tabirle distribütörlük yeni çıkmış bir şey değil.

Eskiden beri İngiliz Muhipleri, Amerikan Mandacıları, Rus Dostları, Çin Arkadaşları, AB Yanlılarıve Arap Sevicileri siyasetimiz içinde hep önemli yerleri tutmuşlardır. (2)

Yakın siyasi tarihimizin ana bilim dalı da bence bu ekolcülüktür.

Çağımızın CHP’si, dolayısıyla Yeni CHP veya Kılıçdaroğlu’nun Partisi bu konuda önemli bir laboratuvar.

Üzerinde çokça araştırma yapılması iktiza eden bir kurum…

Bilemiyorum, belki de hata yapıyorumdur. CHP bildiğimiz CHP’dir de, şirazeyi kaçıran, pusula veya retorik kaymasını yaşayan sadece Kemal Bey ve çevresidir…

O da araştırmalarla zaten ortaya çıkar.

Biz şimdi semptomlara bakalım…

Bakınız Ulu Ceddim Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin Genel Başkanı Kılıçdaroğlu NATO için ne buyurmuş; “Biz NATO’yu sadece bir savunma aracı, kurumu olarak da görmüyoruz. NATO artık bugün 21. yüzyılda aynı zamanda demokrasinin de bir güvencesi”…

Bu ifadede Kemal Beyin muradının ne olduğu hususunda çok derin korkularım var. Zira NATO ile Demokrasiyi yan yana getirmek, bir de üstüne üstük NATO’yu demokrasinin bir güvencesi olarak görmek” nasıl bir ruh hali, nasıl bir bilgi dağarcığı ve nasıl bir siyasi tarih özümsemesidir?

Bırakın CHP liderini, Türkiye’de darbeleri, idamları, zindanları, mağduriyetleri ve mahkumiyetleri bilen, okuyan ortalama bir kişi bile bu lafı edemez. Vicdanı sızlar, kalbi kanar!

Fakat maalesef bu sözler içselleştirilmiş ve bu sözler edilmiştir.

Tabii ki NATO’ya girişimiz bir mecburiyetti. Ellili yıllarda saffımızı orada belirlemek ve soğuk savaş döneminde bu yerimizi korumak zaruretti.Geçmişin CHP İktidarını bu konuda suçlamak elbetteabesle iştigaldir.

Tamam da sonraki yıllarda NATO’nun iç işlerimize müdahalelerini kabul ederek, Türkiye’yi kanla darbelere hazırladığını bilerek ve dökülen kardeş kanlarının üzerine basarak, NATO’yu demokrasinin güvencesi olarak görmek nasıl bir şeydir!?

İşte bunu anlamak mümkün değildir!

Bu “6. Filo Hoş Geldin” demek değildir de nedir? Bu çok övünülen ABD emperyalizmi karşıtı bir dönem gençliğini ve hatırlarını hiçe saymak değil midir?

Bu turuncu, mavi ve kırmızı devrimleri Türkiye’de görmek isteği değil midir?

Bu SOROS ve NED ile aynı yerde durup ülkenin sırtına hançer saplamak değil midir?

b)CHP’de Bunun Diğer Örnekleri

Evet ekolcülük siyasi tarihimizin en önemli konusu…

Meşrutiyetler ve Tanzimat gibi siyasi adımlarda bir İngiliz tesirinin/müdahalesinin olduğu bilinmektedir.

Birinci Cihan Harbi öncesinde ve sırasında Alman tesirinin/ekolünün ne kadar derinlere indiğini ve İstiklal Savaşımızın da en büyük cephesinin “mandacılar”a karşı açıldığını hepimiz biliriz.

Cumhuriyetle başlayan yakın siyasi tarihimizin sıfır noktası CHP’dir desek hata etmiş olayız sanırım… Ve CHP ilk dönemden sonra yani NATO’ya girişimizle birlikte İsmet Paşamızın kontrolünden dahi çıktığını da sakın unutmayalım.

Bu nokta da fazla dağılmadan;

CHP’nin ABD Muhibi Genel Sekreteri Kasım Gülek ve Kasım Gülek’in Fetullah Gülen yakınlığı (3) konuları gerçekten çok esrarengiz ilişkiler içerdiğini de aklımızda tutalım.

Daha yeni günlere gelelim;

1)CHP’nin Türkiye’yi yabancı devletlerin konsoloslarına şikâyet etmesi;

2)Bir başka önemli CHP’li ABD muhibi Ünal Çeviköz’ün USA Başkanı Biden’e yine demokrasi vurgusuyla Türkiye’ye müdahale çağrısı yapması!

3)Kemal Derviş’in muavini ve eski İMF Komiseri olan Faik Öztrak’ın CHP’de üst düzey görevlerde olması,

Aslında hep CHP’nin NATO bağımlılığının retorik ve pusula kaymasının sebeplerinin birer ipucu olabilir…

Dipnotlar

1)Bu hanımın Türk Milliyetçiliği’nin bir ana kavram olduğunu anlaması ve herhangi bir kavramın arkasına takılamayacağını kavraması zaten zordur. Atatürk’ün “Biz doğrudan doğruya Türk Milliyetçisiyiz” demesi nedense hiç sorgulanamaz.

2) Erzurum ve Sivas Kongreleri’nde alının kararlar yeterlidir.

3) Bknz, https://www.egedesonsoz.com/yazar/baslik/15321 (CHP ve İP içindeki Amerikancı El)