1.Sanayi Sitesinde bir Servisçiye(1)nasılsın dedim, bin ah işittim… İşte o ahlar…
***
Böyle zorlu bir dönemde şehrin işçi, memur ve öğrenci taşımacılığı yükünü çeken servisçinin çilesi bitmiyor.
Çek servisçi çek!
Böyle düzensiz bir işleyiş ve böyle sahipsiz bir sektör olursanız daha çok çekersiniz!
Başta gazeteler, televizyonlar ve tüm haberciler servisçileri gözlüyor… Bir haberleri gelse de yayınlasak!
Şunu söylemek isterim ki bu bakış açısı gerçekten “sakat bir bakış açısıdır.”
Hem şehrin üretim, idare ve eğitim yükünü çekeceksiniz hem de potansiyel suçlu olacaksınız!
Burada tek söyleyeceğim şey; “adil olunuz beyler, adil olunuz!”
***
Dedim ya servisçinin çilesi bitmiyor!
Evet can taşıyor, canımızı ve en kıymetlilerimizi taşıyor servisçiler ama üzerine de bu kadar gidilmez ki?
Bu gidişat işi çözümsüzlüğe, kaosa ve şehrin işleyişini engellemeye götürüyor!
Bunun güvenlik tarafını gözden uzak tutamayız, tamam!
Lakin “S Plakalı” araç dediğimizde biraz durmalısınız beyler!
Bu araçları bu işleri yapsın diye siz tescillediniz. Vergiye bağladınız!
Şimdi, şimdi ortalık karışık… Evraklara kuma üstüne kuma evrak geliyor!
Bu araçlar sizin koyduğunuz “evrak fetişizmi” tarafından işinden men ediliyor! Binlerce lira cezaya çarptırılıyor. Bu araçlar trafikten men edilince de devlet dairelerinin personeli işine gidemiyor, çalışma engelleniyor, Fabrikalarda üretim aksıyor, öğrencilerin okula gidememesi ile de eğitim aksıyor!
Benim bildiğime göre ve üst düzey hukukçulara teyit ettirdiğime göre Anayasımız da “çalışma hakkı diye engellenemez, sekteye uğratılamaz ve men edilemez bir hak var.”
Ama maalesef evrak fetişizmi sebebiyle servisçilerin çalışma hakkını elinden alınabiliniyor.
Neden?
Uygulama hataları ve evrak fetişizmi sebebiyle!
Gerçekten de bu kadar evraka boğulan, bu kadar gereksiz işleme tabi tutulan ve üzerlerine bu kadar gidilen bir başka sektör de bulamazsınız!
Bir de bu araçlar “S Plakalı” yani servis yapma donanımına sahip…
Ama Belediye bu araçlar için bir sürü ölçü belirlemiş. Yapacaksınız! İyi de arkadaş “devlet benim aracımı ticari yolcu taşıma aracı diye tescillemiş, çalışmak için de S Plaka almışım, S Plakayı alırken de bütün şartları yerine getirmişim. Vergiye tabi olmuş, odaya kaydolmuşum… Her yıl da aracım muayene ediliyor, daha ne yapayım?...
Yok öyle olmaz diyor İzmir Valiliğimiz, Emniyet Müdürlüğümüz, Trafik Şube Müdürlüğümüz, Büyükşehir Belediyemiz, İl Trafik Komisyonumuz, Ulaştırma Koordinasyon Merkezimiz, Trafik Zabıta Müdürlüğümüz vs… Sen her birimizden evrak alacaksın, kalın kalın dosyalar teslim edeceksin. Bürokrasi böyle istiyor, geçtiğimiz yüzyıl böyle işliyor!!!
Tamam da nerede kaldı benim 1 Milyon Liraya aldığım S Plakam, Servis taşımaya elverişli en az 400.000 TL’ye aldığım tam donanımlı aracım, kendimin ehliyet, Psikoteknik belgesi ve SRC belgem, nerede kaldı?
Ne işe yarıyor şimdi bunlar? Bunları bana siz vermediniz mi? Şimdi neden geçersiz veya onun üzerine “kuma belge” istiyorsunuz! Anlamıyoruz ki…
Büyükşehir Belediyesi Ulaştırma Şubesine gidiyoruz, belgelerimizi vereceğiz ama vermiyoruz. Niye? Eksoz belgemizi istiyor? E öyle bir belge artık yok, kâğıda basılmıyor, sisteme yükleniyor. Yok ama memur anlamıyor, istiyor da istiyor! Memur ya devletin aldığı bu kararı bilmiyor ya da kurumlar arasında iletişim yok! Ya da…
Çek servisçi çek!
Sadece bu kadar mı?
Yok, olur mu dert bu kadar az olur mu?
Personel taşıyan araçların belgesi ertelenmiş, okul taşıyanların ise yürürlülükte… Okul yapabilen, personel de taşıyabiliyor fakat personel belgesi olanlar okul yapamıyor! Servis araçları sayısı böylelikle bölünüyor!
Okul belgesi alacaksan sadece tek bir okula tescillenirsin! İyi de arkadaş bu araçlar birçok işi müteselsilen yapabilirse ayakta kalabiliyor. Tek iş, tek okul ve tek fabrika olmaz ki!…
Bu nasıl belgelendirme, bu nasıl işi kolaylaştırma, bu nasıl esnafına sahip çıkma, bu nasıl mükellefini koruma bu nasıl iş arkadaş!
Hem de böyle bir dönemde…
Zamlar ortada, yakıt fiyatları sırtta hançer ve her alanda azami fiyat artışı var!
İşsizlik tavan yapmış durumda ama iş engelleniyor, iş yapan işinden ediliyor! Servisçinin aracı kapatılıyor, şoförü işsiz bırakılıyor!
Neden? İşte yukarıda saydığım sebeplerden! Belge fetişizminden, durumun gerçekliğinden uzak olan amir ve memurlardan, koordinasyonsuzluktan, ilgisizlikten…
Meslek Odası mı? Daha çiçeği burnunda bir ekip… Çok şey yapacaklarıdır, elbette Esnafına sahip çıkacaktır biraz vakit verilsin, verilsin ama çile bitmiyor işte!
Vurun servisçiye! Hem de hayatın bu kadar zorlaştığı bir dönemde sanki başka hiç kimse yokmuş gibi vurun servisçiye!
Dipnot:
1-27 Yıllık Servisçi H. D. ile sohbetimizden çıktı bu yazı.H.D’nin aracı da 2020 Model. Uçakta böyle konfor yok. Soğukta arabasını yıkıyordu. Atatürk Stadı karşımızda çay üstüne çay içtik. Üşüdüm de…