GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Cumhur BULUT
YAZARLAR
23 Eylül 2021 Perşembe

Cilalı Tunç Devri, EBSO, İZTO, AOSB ve Şoförler Odası

Cilalı Tunç Devri yaşıyoruz.

Cilası bol ama iş hak getire!

Neresinden baksanız hayretengiz, neresinden tutsanız elinizde kalıyor.

Olmamalı 21. Yüzyılın İzmir’i bu olmamalı, 21 Yüzyılda işler böyle yürütülmemeli…

“Yaptım oldu! Ben yapayım da olmazsa birkaç gazete haberi ve birkaç cadde afişiyle geçiştiririz” düşüncesi şu anda İzmir Büyükşehir Belediyesinin genel ilkesi…

Olmuyor ama yapıyor adam. Etraftan da çıt yok! Ezilen, sıkıntı çeken, işleri ters giden de hep insanlarımız, hep hemşehrilerimiz oluyor!

Ama sorsanız sevgi kelebeğidir kendisi, büyük emekçidir, emeğe saygısı sonsuz, emekçiye sevgisi sınırsızdır!

Hatta Bella Ciao şarkısını dahi bir emekçi olarak hoplaya zıplaya söyler durur…

Aslında bunlar Cilalı Tunç Devri’nin alamet-i farikaları ve mümeyyiz vasıflarıdır.

Bizden sonraki devirlerde bu dönem anlatılırken yazılı soru olarak çocuklarımızın karşısına bunlar çıkacağına eminim.

“Soru 1 Cilalı Tunç devrinin en önemli özelliklerini yazınız?” gibi mesela…

Neyse!

Haydi bizim matbuat erbabını geçtim. Yazan yok, çizen yok. Halkın derdine gönlünü açan, kulak kabartan ve durun, neler oluyor diyen yok. Yok da… EBSO’dan neden ses çıkmaz mesela?... Sonra İZTO’dan?... AOSB’den ve Şoförler Odasından?

Her şey yolunda mı sizce? İşler iyi gidiyor mu İzmir’de? Üyeleriniz memnun mu olan bitenden?

AOSB’de tramvay inşaatının sebep olduğu sıkıntılardan haberdar mısınız örneğin? Yoksa bihaber gömleği mi kuşandınız siz de?

Hani şu üretim ve ihracat rekorları kıran İzmir’in en önemli istihsal alanı AOSB’de işlerin nasıl çileden çıktığını hiç mi görmüyorsunuz sahi?

Sanayicinizin fabrikasına giremediğini, ürettiğini fabrikasından dışarı çıkaramadığını, işçisini fabrikasına getiremediğini ve bütün bunları yapsa bile bin bir türlü dertle saatler aldığını hiç mi söyleyen yok size?

Ya da söyleyen var da…

AOSB’de bir aydan fazla yollar kapalı efendim yollar kapalı! Hem de ben kapattım oldu anlayışıyla kapalı!

Sadece o kadar da değil, On binlerce aracın kullandığı Mavişehir-AOSB bağlantısı da kapalı! Hem de hiç kimseye haber verme gereği duymadan bir anda ben kapattım oldu, anlayışıyla kapalı! Binlerce araç, binlerce insan mağdur tabii…

Tunç Soyer veya avanesinin umurunda mı iş kaybı, trafik kazaları, zaman kaybı, gerilen sinirler, ulaşamayan araçlar,AOSB içinde yaşanan yol kavgaları ve işine gidemeyen işçiler veya amirler?...

Jakoben oldukları için, tepeden inme, ben yaparım sizde uyarsınız diyorlar, o kadar… (Yok yav ne jakobeni? Solcu bu arkadaşlar, halkçı ve emekçi!)

En azından EBSO, İZTO, AOSB ve Şoförler Odası; “biz buradayız ve siz bunları yaparken bizim üyelerimizin işleyişi engellenmemeli ve siz bu işleri yaparken bize uygun koşulları sağlamanız gerekli” diye bilmeliydi…

Kulak tıkamak, görmezden gelmek çözüm değil ki?

Bir iş yapılırken elbette mağduriyet olur, elbette zorluk çekilir ama makul düzeyde ve işleri aksatmadan…

***

Bu anlayış böyle sürüp gitmez!

Yazının başında dedim ya 21. Yüzyılda böyle bir iş anlayışı olamaz!

Daha üç aydır aralıksız sürüp giden Torbalı İZSU inşaatlarının sebep olduğu mağduriyetten söz etmiyorum!

Gerçi ne bekliyoruz ki?

Eski Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “parlattığı ve yukarılara taşıdığı” Tunç Soyer İzmir’e ne verebilir ki? CHP’li arkadaşların “Ceketimizi koysak kazanırız” dediği İzmir’de bir ceket kıymeti taşıyan birinden ne bekliyoruz ki!?

Geride bıraktıklarına bakmak lazım… Nasıl bir Seferihisar bıraktığına… Aşırı sol dergilerde yazdıklarına… HDP ile ilişkilerine? Üniter devlet düşmanlığına ve Yunan seviciliğine…

Ama sessiz kalmak, olmuyor işte... Olmuyor! Üyelerini, paydaşlarını ve çalışanlarını biraz olsun düşünmek lazım!

“Madem ki Türkiye’nin sayılı meslek kuruluşlarındansınız madem ki İzmir’in en önemli kurumlarısınız öyleyse İzmir’e sahip çıkmalısınız” diye düşünüyorum…