GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
30 Kasım 2018 Cuma

CHP İzmir’de ‘o tarife’ uyan Büyükşehir adayı sizce kim?

Yağmur hiç durmuyor, hava kasvetli…

Siyasi arena ise…

İzmir’in oynak havasından daha kasvetli!

AK Parti seçime 120 gün kala İzmir adayını takdim etti:

Nihat Zeybekci…

Denizli eski Büyükşehir Belediye Başkanı…

Denizli eski Milletvekili…

Ekonomi eski Bakanı ve son olarak da…

Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Politikaları Kurulu Başkanvekili…

Ne oldu?

Hoooop, diye İzmir’e geldi…

Peki, CHP’de İzmir Büyükşehir Başkan Adayını ilan etti mi?

“Af buyurun, daha zaman var!”

Peki, o zaman biraz bekleyelim…

Amma velakin…

“Yağmurla Gelen Adam” filmini hatırlatırcasına…

Dün akşamdan itibaren…

Nihat Bey kolları sıvadı, İzmir’de çalışmaya başladı bile…

***

İki ay önce…

Ana Muhalefet Lideri Kılıçdaroğlu…

Gönlünden nasıl bir Büyükşehir adayının geçtiğini tarif etmişti:

“Belediyenin parasını iyi kullanacak, geçmişte büyük organizasyonlara imza atmış olacak, iş yaşamı başarılarla dolu, uluslararası ilişkileri iyi, liyakat sahibi, tercihen genç ve hepsinden önemlisi Kurtlar Sofrası’nda dans etmeyi bilecek…”

Daha daha?

“Adayın partili ya da parti dışından olması pek mühim değil…”

Peki, en önemli kriter ne?

“Seçilecek isim olması şart…”

***

Hal böyle olunca, meydan “yiğitler” meydanı…

2014 yerel seçimleri öncesi…

(Aziz Bey’in henüz karar vermediği süreçte…)

Topu topu dört Büyükşehir aday adayı vardı bu kadim kentte…

Ya şimdi?

An itibarıyla dosya alan 11 büyükşehir aday adayı var:

Abdül Batur, Cevat Durak, Canan Arıtman, Aydın Özcan, Hasan Karabağ, Seniye Nazik Işık, Sefa Taşkın, Musa Çam, Ersu Hızır, Kemal Karataş ve Alaattin Yüksel…

Bi’de…

“Arzular Şelale” diyenler var:

Kamil Okyay Sındır, Oğuz Oyan, Tunç Soyer, Murat Bakan, Atila Sertel, Tacettin Bayır, M. Ali Çalkaya, Olgun Atila, Deniz Yücel, Hüseyin Mutlu Akpınar, Mehmet Gönenç, Selin Sayek Böke ve Dr. Buğra Gökçe… 

Tabloya bakıp…

“Bu CHP’nin demokrası zenginliğidir…” diyenlere…

Yerden göğe hak veriyoruz…

Ancak…

Bu konuda en taze gelişme…

Dün NTV’nin canlı yayınında konuşan…

CHP’nin Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun’dan geldi…

Sordular Torun’a:

“İzmir Büyükşehir adayı kim olacak?”

Karadenizli siyasetçi cin gibi maşallah, hiç isim verir mi?

Ne yaptı o zaman?

İsim vermek yerine…

Sunucuya zarif bir çalım atarak…

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı adayını tarif etmekle yetindi:

“Başarısını ispat etmiş, İzmir’i kucaklayacak, İzmir’in sorunlarını çözecek, yapılan hizmetlerin devamını sağlayacak, ilklerin gerçekleştirildiği hizmetleri büyüterek devam ettirecek bir isim olacak…”

Lideri Kılıçdaroğlu’ndan farklı değil sözleri…

İyi de…

Yukarda adlarını saydığımız…

Dosya takdim etmiş ya da…

Dosya takdim etmediği halde…

Koca Başkanlığı kalbinden geçiren onca isim…

Gönüllerde “fırtına” eserken…

Etkilenmez mi böylesi “özenli” bir tariften?

Söyler misiniz?

Siyaset bu…

Kim, “Yoğurdum ekşi?” der?

***

Öyle bir süreçten geçiyoruz ki…

Af buyurun, akıllara zarar…

Kocaoğlu, iki ay önce veda ederken şöyle dedi:

“Hep koltuğu işgal etmek bana doğru gelmiyor… Siyasetten başka da bir yaşam var… Gerektiğinde bırakmasını bilmek gerekiyor… Ben bu konuda da örnek bir davranış sergilediğim için kendimi mutlu hissediyorum… Koltuk bırakılmayacak bir şey değil…”

Bazı haberlere bu ifade nasıl yansıdı?

Şu başlıkla yansıdı:

“CHP’de ipler gerildi, İzmir’den mesaj var: Koltuğu işgal etme!”

Haberin üstünde de “sinirli” bir Kılıçdaroğlu fotosu…

Olacak şey değil, ama oluyor işte…

Algı yönetimi bu!

Hangi şehir için sergileniyor bu “fıstık” senaryo?

Bildiniz, İzmir!

***

Şimdi İzmirli’nin önünde iki adet…

“Koca Başkan” tarifi var…

İkisi de hemen hemen aynı…

Siz CHP seçmeni unvanıyla…

Bir listeye bakacaksınız, bi’de tariflere…

Sonra şöyle diyeceksiniz:

“İşte filanca isim bu tariflere uyuyor… Helal olsun CHP’ye…”

İyi de…

Ya o isimlerden hiç biri dikkate alınmaz da…

Bambaşka bir sima…

CHP’nin İzmir adayı olarak karşımıza çıkarsa?

Diyeceksiniz ki…

“İzmir’de AK Parti’ye gönül verenlerin bir kısmı da…

İzmirli olmadığı için…

İster istemez Nihat Zeybekci adına şaşırdılar!”

Vallahi, o AK Parti’nin sorunu…

***

Önemli olan şudur:

Meşhur atasözümüzde olduğu gibi:

“Geç olsun, güç olmasın…”

***

İzmir’deki son dört yerel seçime bi’bakın…

Yani, 20 yıl içinde…

AK Parti İzmir’de sadece üç yerel seçim yarışına girdi…

2004 seçimlerinde…

AK Parti Taha Aksoy’a görev verdi…

O ismi iktidar partisine gönül verenler de tanımıyordu…

Piriştina zorlanmadı; %47’i aştı, AK Parti %32.5’ta kaldı…

2009’da İktidar Partisi İzmir’e aday bulmakta sıkıntılıydı…

Aziz Kocaoğlu’nun karşısına yine Taha Aksoy geldi…

Aziz Bey, %56’yı gördü…

“Kocaoğlu’na cüzdanımı emanet ederim” diyen AK Parti adayı %30’da kaldı…

2014’te AK Parti, ağır topu Binali Yıldırım’a görev verdi…

Ulaştırma Bakanı kentte “sıcak hava” yarattı…

CHP Kocaoğlu ile %50’yi gördü; AK Parti %36’da kaldı…

Sıkı seçimdi, CHP sekiz ilçe kaybetti…

***

Bitiriyoruz…

Ekonomi sıkıntılı, işsizlik ağlatıyor, enflasyon zirve, mutfakta yangın var, etiketler uçuyor!

Şimdi ben sorayım:

İzmir’deki son 20 yıllık “yerel seçim” tablosu…

CHP İzmir adayını şimdilik…

Sadece “tarif” etmekle kalsa bile…

31 Mart 2019’da…

Sandık sonuçları…

Sizce “ne kadar” değişir?

Değişirse “kimin lehine” değişir?

Nokta!

Sonsöz: “Kalp denizdir, dil de kıyı… Deniz’de ne varsa kıyıya o vurur… / Hz. Mevlana…”