GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
28 Kasım 2018 Çarşamba

CHP asıl şimdi ‘İzmir çantada keklik’ filan demezse iyi olur!

Nasıl bir siyasetçi olduğunu daha iyi anlamak için…

Filmi geri saralım…

***

Beş gün önce…

Adı, AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı için geçiyordu…

“Ege’deSonsöz” sordu:

“İzmir’i istiyor musunuz?”

Nihat Zeybekçi, gülümseyerek cevap verdi:

“İzmir mahallenin en güzel kızı, kim istemez?”

…Ve, dün…

Cumhurbaşkanı, “Zeybekçi İzmir adayımız” dedi…

Anında gazeteciler sordu:

“İzmir’i alacak mısınız?”

Siyaseten “kıvrak” cevap:

“Almak söylemi biraz yanlış olur… İzmir’e kendimizi adayacağız, vereceğiz, sevdireceğiz, kabul ettireceğiz… Hizmetkar belediyeciliği İzmir’e getireceğiz…”

***

Mevlana’nın çok hoş bir sözü vardır, bilirsiniz:

“Dünle beraber gitti cancağızım,

Ne kadar söz varsa düne ait…

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım…”

Gelin şimdi…

“Hizmetkar belediyeciliği”

İzmir’e getirme sözü veren…

Nihat Zeybekci’yi…

Biraz daha yakından tanıyalım…

***

Yanlışa dayanamaz ama…

Yanlış yapana sadece üç kez şans verir…

En fazla üç, bilemediniz dört saat uyku ile günü geçirir…

Denizli için hep “Bizim Oğlan” olmuştur…

Belediye başkanlığının ilk dönemlerinde…

“Denizli’yi baştan yaratacağım” dedi…

İki yıl boyunca yolları kapattı; kimsenin gıkı çıkmadı…

Sinirlenirse bağırıp-çağırmaz…

Israrla “doğru”yu anlatmaya çalışır…

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, “Dert edinin!” sözü…

Adeta O’nun için söylenmiştir…

Her işi “dert” edinir ama bitirir!

Süslü cümleler kurmaz, “doğal” konuşur…

Bir yakını O’nu bir cümle ile anlattı bana:

“Nihat Bey’i seven çok sever, sevmeyen hiç sevmez!”

Neden acaba?

Tokalaşırken iki elini de kullanır… Diğer eli ile tokalaştığı kişinin elini sarar, bırakmaz, o kişinin gözlerinin içine bakarak konuşur…

Kadınlara çok saygılıdır… Kendine büyüklere “annem” diye seslenir, yaş olarak küçüklere “kardeşim” der…

Otomobil kullanmayı seviyor ama zamanı yok!

Şimdi 57 yaşında…

Evlendiğinde henüz 20 yaşındaydı…

İki hafta sonra oğlunu evlendirecek…

Yıldızlaştığı günlerde, kim sorsa…

“Amele çocuğuyum… Allah nasip etti, bugünlerde geldik” derdi, hala aynı prensipte…

Kendisinden bi’talepte bulunan olursa eğer…

Yapılabilecek bi’şi ise yapar…

Değilse, bunu da yüzünüze söyler!

Yoksul bir aileden gelmiştir; eğitimini zorlukla tamamlamıştır ama…

Para O’nun için sadece “hizmet aracı”dır!

Yakınları mesela…

Üç gün üst üste tatil yaptığını hiç görmemiş!

Derdi sadece çalışmaktır…

Siyaseten teşkilatları hiç boş bırakmaz…

Yakınları “ticari zekası”nın müthiş olduğunu söylüyor…

Söz konusu “hizmet” olduğunda ise…

Tevazuyu bir kenara bırakır ve…

“Yaptıklarım yapacaklarımın teminatıdır!” der…

Cumhurbaşkanı, O’nu neden bu kadar seviyor?

Cevap: “Çalışkan ve kasıntı olmadığı için!”

***

Biliyorum, merak edilen soru şu:

Zeybekci, 2014’te Binali Bey’in büyükşehir adayı olup, bir milyon İzmirli’nin oyunu aldığı performansı bir “tık” yukarı taşıyabilir mi?

O’nu 31 Mart 2019 gecesi göreceğiz!

Bi’de şöyle diyenler var:

“Zeybekci, İzmirli değil…”

Doğru ama…

Binali Bey de İzmirli değildi!

Ancaaak…

Binali Bey, hiç belediye başkanlığı yapmadı…

Amma velakin…

Zeybekci’nin 10 yıla yakın reislik yapmışlığı var…

Bazı CHP’lilerin…

Zeybekci’ye ait…

“Mahallenin en güzel kızını kim istemez?” sözüne karşılık…

“Zordur bizden kız almak” diyerek latife yapması…

Hoş olsa da…

Zeybekci’nin henüz “İzmir kantarı”na çıkmadığını…

Hatırlatmakta yarar var…

***

Ve, belki unutulmuştur diye…

Bi’minik hatırlatma daha…

2014 yerel seçimlerinde…

İttifak, mittifak yoktu…

Dirsek teması gönül bağı filan da yoktu…

AK Parti Binali Bey ile yürüdü…

İzmir’de %36 ile…

Tarihinin en yüksek oranını yakaladı…

950 bin oy çıkardı…

Karşısında CHP’den Kocaoğlu vardı…

CHP neredeyse %50’yi yakaladı…

1 milyon 307 bin oy çıkardı…

Aradaki fark…

350 binden fazla…

Binali Bey’in kazanabilmesi için…

180 binden fazla oya ihtiyaç vardı…

Olmadı…

AK Parti’nin İzmir’de “tek ilçesi” vardı…

Oldu, “altı” ilçe…

Ardından Kiraz’ın transferi ile…

O sayı hooop oluverdi “yedi” ilçe…

Aynı seçimde…

MHP’ye 210 bin oy çıktı…

Şimdi MHP’nin İzmir’de Büyükşehir adayı yok…

Çünkü “örtülü ittifak” var…

Peki, o 210 bin oyun ne kadarı AK Parti’ye gider?

CHP’nin asıl buna dikkat etmesi gerekiyor…

Diyeceksiniz ki…

CHP’ye de, İYİ Parti ve Saadet koltuk çıkmaz mı?

Ha’di, bi’miktar “koltuk çıktılar” diyelim…

İlaç olur da, rahatlatır mı CHP’yi?

Boşuna dememişler, “Vermeden almak Allah’a mahsus!” diye…

Bakalım İYİ Parti ile Saadet…

CHP’den İzmir için neler isteyecek?

Bu soruların ışığında…

Nihat Zeybekci ile sahaya çıkan AK Parti’ye bakıp da…

Ana Muhalefet’in…

“İzmir her zamanki gibi yine çantada keklik!”

Ön yargısı ile…

Rehavete kapılması “sıkıntı” yaratabilir!

Ancaaak…

Zeybekci eğer Binali Bey’in performansına yaklaşamaz ise…

Eh, o zaman…

AK Parti için İzmir’de yapacak fazla bi’şi kalmamış demektir…

Nokta…

Sonsöz: “Çalınan her kapı hemen açılsaydı, ümidin, sabrın ve isteğin derecesi anlaşılmazdı… / Hz. Mevlana…”