GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
22 Kasım 2018 Perşembe

CHP’nin İzmir bombası sakın o olmasın?

Yerel seçime neredeyse dört ay kaldı…

Adaylar söz konusu olunca ortalık harman yeri…

AK Parti elini çabuk tutuyor…

İsimlerin üstü kapalı olsa da…

Resmen “İstanbul ve Ankara adaylarımız belli” dediler…

CHP ise…

Hala İYİ Parti ile “sandıkta ittifak” turları atıyor…

İzmir başrolde…

Henüz “baba” partilerden…

Bizim kadim kentimiz için “tık” yok!

Hal böyle olunca…

Özellikle İzmir’in muhtemel “Koca Başkanı” için…

Kadere kısmet isimler “hazan yaprakları” gibi uçuşuyor!

 

***

 

CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun “kadın aday” dileği…

Küçümsenemez…

Nereleri için?

Özellikle büyük şehirler için!

CHP’nin elinde hangi Büyükşehirler var?

İzmir, Eskişehir, Muğla, Aydın, Tekirdağ ve Hatay…

Hangisinde kadın başkan var?

Sadece Aydın’da…

“Topuklu Efe”yi zaten işaret etti…

Eh, Eskişehir de…

81 yaşında olmasına karşın “malum” isimle yürüyecek gibi…

Demek ki…

Kılıçdaroğlu’nun kalbinden…

Harbiden…

İzmir ve Muğla için “kadın adaylar” geçiyor…

Muğla’da işi zor…

Ama İzmir’de öyle değil işte…

İzmir’i bir kadın başkan’ın yönettiğini bi’düşünsenize!

 

***

 

Çok sıcak bir Ağustos akşamında…

Buffalo, New York’ta doğdu…

Annesi hekim, babası tıp profesörüydü…

Anne tarafından Niğdeli, baba tarafından Arsuz, Hataylı…

Sonra Ankara’ya geldiler…

İlk, orta ve lise eğitimini başkentte tamamladı…

Üniversite diploması…

Orta Doğu Teknik Üniversitesi İktisat Bölümü’nden…

ABD’nin Duke Üniversitesi’nde…

Yüksek lisans ve doktora yaptı…

Döndü memlekete, Bilkent’te hoca oldu…

Ardından da doçentliği geldi…

Dersi derste en iyi anlatan hoca olarak ün yaptı…

Öğrenciye tepeden bakmadı, sevildi…

Gençler O’nu hep…

Dersi “jest” ve “mimikleri” ile anlatmasını unutamıyor!

Bir öğrencisi diyor ki:

“Bir dönem boyunca öğrendiğimiz iktisat formüllerini sormak yerine onların ne anlama geldiğini, gerçek hayatta nasıl kullanıldığını sorardı…”

Bu yetenekleri…

CHP’nin Çatısı’nın dikkatine çekti…

Dört yıl önce CHP’de Parti Meclisi’ne seçildi…

Haziran 2015 seçimlerinde…

Kılıçdaroğlu, O’nu İzmir’in vekil listesine yazdı…

Kasım’da yine İzmir’den aday yaptı…

Yetmedi…

O’nu…

Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcılığı…

Ve Parti Sözcüsü koltuklarına taşıdı…

 

***

 

2016’nın başlarıydı galiba…

O tarihlerde, O’nun için…

Doğduğunda vaftiz edildiği ve Hristiyan olduğu iddia edildi…

Cevap verdi, hiç çekinmeden:

“Soya sopa meraklı olanların merakını da gidereyim… Ailemin bir tarafı Hristiyan, diğer tarafı Müslüman... Her ikisi de, kültürü zengin Anadolu'nun çocukları… Ben o zenginliğin içinde büyüdüm… Bugüne kadar bu toprağın insanı ve Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olarak yaşadım… Bu nefret suçunu işleyenlere inat böyle yaşamaya devam edeceğim…”

 

***

 

İzmir’e çabuk intibak etti…

Kenti hızla tanıdı, esaslı bir dost çevresi edindi…

Sonra nasıl olduysa…

16 Nisan 2017 Referandumu’nun ardından…

Sonuçlara bakıp…

Kılıçdaroğlu’nun pasif davrandığını…

CHP’nin TBMM’den çekilmesi gerektiğini söyledi…

Liderle aralarına buzdağı girmişti…

6 Mayıs 2017’de kendi isteği ile…

Ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcılığı ve…

Parti sözcülüğü görevlerinden istifa etti…

 

***

 

Bir süre sessiz kaldı…

Ne zamana kadar?

Bu yılın Mart ayına kadar…

AK Parti ve MHP'nin “24 Haziran” için Meclis'te kanunlaştırdığı…

“İttifak Yasası”nı eleştirdi…

Sözünü dudaktan, gözünü budaktan esirgemiyordu:

“Adil ve güvenli seçim yok edildi… Ya izleyeceğiz ya da gerçek bir seçimin asgari koşulları sağlanana dek boykot veya çekilme seçeneklerini ele alacağız…”

Liderini bir kez daha şaşırtmıştı…

Nitekim…

O’nun bu sözlerine Kılıçdaroğlu…

Televizyondaki canlı yayında…

“Ne boykotu ya, zaten biz kazanacağız” diyerek…

Tepki gösterdi…

Şaşırırsınız, sonra birden hava yumuşadı…

Kılıçdaroğlu, O’nu bir kez daha “İzmir’in vekili olsun…” diye…

“Bir daha asla barışmazlar!” diyenlere inat…

Birinci Bölge ikinci sıradan aday gösterdi…

O da ne yaptı?

24 Haziran seçimlerine tam altı gün kala…

Lideri Kılıçdaroğlu ile…

Arsının açık olduğu yolundaki iddiaları soran İzmirli gazetecilere…

Yedi kelimelik şu cevabı verdi:

“Sorun yok, hiç yok… Süper, hiç yok…”

 

***

 

Madem CHP Lideri Kılıçdaroğlu ile…

İzmir Milletvekili Doç. Dr. Selin Sayek Böke arasında…

Sorun yok ve her şey süper…

Eh, o zaman…

Kılıçdaroğlu, İzmir için ısrarla üstünde durduğu iddia edilen…

“Kadın Büyükşehir Adayı”nı buldu, demektir…

Bilirsiniz, bazen…

“Bir dargın, bir barışık olmak…”

İyidir, dostlar…

 

***

 

Bitiriyoruz, ancak…

Bi’şi daha var…

Selin Sayek Böke, tipik bir “Başak” kadını…

Bu ne demek?

Şu demek…

Başak kadınlarının en önemli özelliği…

Akıllı olmalarıdır…

Ayrıca, doğruyu yanlıştan ayırabilme yetenekleri çok güçlüdür…

Dikkatlidirler, ölçüp biçerler, düşünürler, karşılaştırırlar…

Ve ondan sonra karar verirler…

Nokta…

 

Sonsöz: “Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur… Düşmem dersin düşersin, şaşmam dersin şaşarsın, öldüm der durur; yine de yaşarsın… / Hz. Mevlana…”