CHP İl Kongresi’’ne doğru gidilirken, iktidarda olmanın ve de delege seçimlerini çoğunlukla kazanmış olmanın avantajını taşıyan Rıfat Nalbantoğlu için ’‘imza’’ süreci başladı.’¶
Hedef 400-450 imza’…
Delege sayısı 600.
Hedef yakalanırsa kongreye tek adayla gidilecektir.
Burada önemli olan delege seçimlerindeki sürecin il kongresine yansıyıp yansımayacağı.
Yani ittifak cephesinin dağılıp dağılmayacağı’…
Nalbantoğlu kimin adayı?
Baykal’’ın mı yoksa Sav Grubu’’nun mu? Başka destek noktaları var mı?
Bu soruyu Nalbantoğlu’’na sorduğumuzda aldığımız yanıt ’‘örgütün adayı’’ olduğu yönünde.
Örgütün adayı olduğunu kanıtlamak için de ilçe kongrelerinden sonra oluşan fotoğraftaki ’‘delege’’ye başvuruyor.
İmza süreci bu yüzden başladı. Nalbantoğlu’’nun kaç imzaya ulaştığı ya da ulaşacağı merak konusu. Yukarıdaki sorulara yanıt ararsak;
Kongre sürecinde şu ana kadar ’‘ittifak’’ halinde olan (Bayraklı dışında) Kocaoğlu-Önder Sav ekibinin ayrışma ihtimali üzerinde duruluyor.
Dahası ikinci aday hesabı yapanların kurgusu bu cephenin dağılması üzerine’…
Çünkü Kocaoğlu’’nun da Sav ekibinin de adayı Nalbantoğlu’…
Aslında Sav ekibi ile Kocaoğlu ekibini aynı potada birleştiren de Nalbantoğlu’’nun adaylığının devamı’…
Ve de ortak düşmanlar’…
Kemal Karataş ve Mehmet Ali Susam gibi’…
Ve daha da önemlisi her iki yapı da Nalbantoğlu’’na destek noktasında irade beyan etmiş durumda.
Kocaoğlu’’nun Nalbantoğlu için Baykal’’a gittiğini biliyoruz.
Sav ekibinin 1 numaralı ismi PM Üyesi A.Rezzak Erten’’in de parti içi toplantılarda ’‘adayımız Nalbantoğlu’’ dediğini duymuşluğumuz var. Hal böyle olunca da her iki yapının da siyasi namusuna dönüşen Nalbantoğlu noktasında geri adım atma, manevra yapma şansları oldukça düşük.
Ama ’‘yok’’ diyemeyiz.
Aslına bakarsanız, şu ana kadar her iki yapıda da manevra sinyali yok. Yani Nalbantoğlu’’nun devamı noktasında bir sorunları olduğunu sanmıyorum.
Ve de Nalbantoğlu’’nun Baykal’’ın adayına dönüşmesi her iki yapıya da rahat bir nefes aldıracak.
Nalbantoğlu Baykal’’ın adayına dönüşür mü? Dönüşmemesi için ciddi çaba sarf edenler olmasına rağmen bu ihtimal son derece güçlü.
Nalbantoğlu Baykal’’ın da adayı olursa bu kez mücadele il başkanlığından çıkıp yönetim kurulu üzerinde yoğunlaşacak.
**
Tabi ki Baykal’’ın ne diyeceği, kimi işaret edeceği bu nedenle önemli.
İlçelerde CHP Lideri’’nin adını kullanarak siyaset yapanlar yüzünden ’‘Baykal’’a karşı’’ mücadele etmiş gibi görünen Sav-Kocaoğlu-Nalbantoğlu ittifakı, il kongresinde Baykal karşıtı damgası yemek de istemiyor.
Ve yarışın o noktaya gelmemesi, çekilmemesi için azami gayret sarf ediliyor.
İmza süreci bu nedenle ağırdan alındı. Nalbantoğlu’’nun adaylık açıklaması belki de bu nedenle son derece mütevazi şekilde yapıldı.
**
Ne diyeceği, kimi işaret edeceği merak edilmesine rağmen şu ana kadar İzmir için harekete geçmeyen, kendisinden beklenen sinyali vermeyen Baykal’’ın kentin siyasi fotoğrafına ilişkin sunum almaya devam ettiği belirtiliyor.
Siyasi fotoğrafın aksine tavır alması beklenmeyen ancak yine de ’‘sağı-solu’’ belli olmaz’’ denilen Baykal’’ın gelişmeleri dikkatle izlediği, İzmir’’deki en küçük gelişmelerin bile belirli bir cephe tarafından düzenli olarak önüne servis edildiği kaydediliyor.
Ve Baykal’’ın (İstanbul’’da yaptığı gibi) kongre öncesi kente gelip bir adayın elini kaldırmaması, siyasi belirsizliğin dozunu artıyor.
Hatta İzmir’’de olan bitene sert tepki gösterdiği, geçen hafta bu tepkisini makamındaki görüşmede Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’’na bile yansıttığı iddia edilen Baykal’’ın kongreye gelmeme ihtimalinden bile söz edilmeye başlandı. Bu gelişmeye paralel olarak da Baykal’’ın kenti, kendi dinamikleriyle baş başa bırakma ihtimalinin güçlendiği konuşuluyor.
**
Yarın yapılacak ilçe başkanları toplantısı bu nedenle çok önemli. Toplantı sonunda ’‘örgütün adayı’’ olarak Baykal’’ın önüne gitmek isteyen Nalbantoğlu amacına ulaşabilir. Adaylığa soyunan, soyunmaya hazırlanan adaylar ve arkalarındaki yapılar için bu toplantı hayal kırıklığına dönüşebilir.
Ancak kulislere düşen son bilgi toplantının iptale ya da ertelenmeye doğru gittiği...
Dikkatle izleyeceğiz.
**
Peki, belirsizliğin giderek arttığı kentin üzerindeki kara bulutlar nasıl dağılır?
Nalbantoğlu 400 imzayı geçerse;
Baykal bir aday işaret ederse; (kimi ettiği çok mühim değil)
Mahçup adaylardan biri açıkça irade beyan edip, ’‘Ben de varım’’ diyebilirse;
Bu üç gelişmeden biri ya da birkaçı olursa, siyasi belirsizlik sona erer. En azından saflar netleşir’…
**
Diğer adaylara gelince;
’‘Görevin küçüğü büyüğü olmaz’’ diyerek yola çıkan Yüksel Çakmur önceki gün canlı yayındaydı’…
Federasyon Başkanı Atilla Sertel’’in de sunuculuğunu yaptığı ’‘gazeteciler’’ programında’…
Neler söyledi, neler’…
Ama açıkça, ’‘adayım, ben de varım’’ demedi, diyemedi.
DEVAM EDECEK’…