CHP’’de daha çok mevcut vekilleri ya da vekil adaylarını yakından ilgilendiren ama henüz bir yıllarını bile doldurmamış belediye başkanlarının mücadele arenasına dönüşen kongre sürecinin sonuna gelinirken, kentin siyasi fotoğrafı netleşti.’¶
Kırılma noktası olan Buca kongresinden sonra Konak, Bornova gibi önemli ilçelerin de domino taşı gibi devrilmesi, Genel Sekreter Önder Sav ekibini 400’’e yakın delegeye hitap eder noktaya getirdi.
İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’’nun da destek verdiği ekip, Konak, Buca, Bornova, Karabağlar, Bayraklı, Gaziemir, Bergama, Ödemiş, Menemen gibi önemli ilçelerde mutlak delege üstünlüğüne sahip.
Kongresi yarın yapılacak Çiğli’’de de sonuç belli. Sav-Kocaoğlu ittifakının adayı Eski İlçe Başkanı Ali Rıza Koçer’’in zorlanmadan 25 delegesi bulunan Çiğli’’de zafere koşacağı tahmin ediliyor. Belediye Başkanı Metin Solak’’ın destek verdiği istifa eden eski başkan İsmail Arıcı’’nın delege seçimi sonucuna göre varlık göstermesi çok zor. Arıcı’’ya göre delege seçimlerinin iptali gerekiyordu, ancak İl Başkanı Nalbantoğlu tüm mahallelerdeki itirazları toptan reddetti.
Sav-Kocaoğlu-Nalbantoğlu ittifakının, Mart sonuna bırakılan il kongresinin favorisi olduğu bu koşullarda su götürmez bir gerçek. Bu yapının adayı belli zaten. Nalbantoğlu’…
Ancak ilçe kongrelerini kaybeden karşı ekibin de boş durmaya niyeti yok. Metropol alanda sadece Karşıyaka’’da zaferi gören Baykal destekli olduğu varsayılan/kabul edilen ekip, metropol alandaki önemli ilçelerin kaybedilmesiyle birlikte ciddi bir umutsuzluk tablosuyla karşı karşıya.
Ancak yine de seçime yönelik ofisler tutulmaya, kulis çalışmaları yapılmaya başlandı.
Sırtını Baykal’’a dayayan ekip, ilk etapta İl Başkanı Nalbantoğlu’’nu istemese de gelinen noktada zoraki kabul süreci yaşıyor.
Zoraki kabulcülerin yeni hedefi il yönetimindeki ağırlığı elde etmek. Kurultay delegasyonu listesinde mümkün olduğunca yer almak’…
Peki, netleşen fotoğrafta kimler kazandı, kimler kaybetti?
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başta kendi ilçesi Bornova olmak üzere İzmir’’in kazananlar listesinde’…
PM Üyesi ve İzmir Milletvekili A. Rezzak Erten, Karabağlar Belediye Başkanı Sıtkı Kürüm Sav ekibi adına tebrikleri kabul ediyor. Gaziemir Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol da öyle’… Tabi ki İl Başkanı Nalbantoğlu’… En azından ekibin adayı olmayı garantiledi.
Bayraklı Belediye Başkanı Hasan Karabağ, Karşıyaka Belediye Başkanı Cevat Durak da kazananlar listesinde’…
Yardımcısını İlçe Başkanı yapan Karabağ, Sav ekibiyle ittifak yaparken, Durak, Baykal cephesinin tek kazananı olarak İzmir kongre sürecindeki yerini aldı.
Delegasyon ağırlığı tartışılsa da Başkan Durak, ilçe örgütünün kontrolünü eline aldı.
Balçova’’da Mehmet Ali Çalkaya, Narlıdere’’de de Abdul Batur’’un dediği oldu.
Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, Ankara’’nın müdahalesiyle son anda taraf olup, kaybedenler listesinde kaldı.
Eski İl Başkanı Kemal Karataş, Bornova Belediye Başkanı Kamil Sındır, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı da kaybedenler listesinin önemli isimleri’…
Ve MYK Üyesi Mehmet Ali Susam’…
Hem kendi ilçesi Buca’’da hem Konak’’ta hem de Bornova’’da kayıp cephede yer aldı.
Baykal’’ın İzmir’’de özel yetkili kıldığı MYK Üyesi olarak, CHP örgütüne diş geçiremedi Susam.
İzmir Milletvekili Selçuk Ayhan siyaset yaptığı Bayraklı özelinde kaybedenler listesinde olsa da Konak, Bornova başta olmak üzere civar ilçelerdeki siyasi manevralarla durumu kotardı.
Ayhan, 30’’a yakın delegeye hitap etmeye başladı.
PM Üyesi Bülent Baratalı, oğlunun Urla’’daki koltuğunu korudu, Karataş’’ı çizerek ilginç bir de mesaj verdi. Aynı İlçede Selçuk Karaosmanoğlu’’nun da kayıpta olduğunu hatırlatmakta yarar var.
Milletvekillerinden Ahmet Ersin Buca’’da taraf olup kaybederken Genel Sekreter Sav’’ın da desteğini tamamen yitirdi. TBMM Grup Başkan Vekili Kemal Anadol, TBMM Başkan Vekili Güldal Mumcu’’nun da Sav ekibiyle kazananlar listesinde yer aldığı biliniyor.
Siyasi açıdan ’‘Sav’’ın sarmaladığı’’ İzmir’’de, Baykal-Sav arasında olduğu varsayılan çatışma senaryoları ya da hesaplaşma gerçeğine rağmen, kongre sürecinin fotoğrafı değişmedi.
Kongre sürecindeki çatışma/hesaplaşma senaryolarına rağmen kazanan ekibin üyeleri Baykal’’la bir sorunları olmadığını deklare ediyor.
Nalbantoğlu ve Kocaoğlu’’nun net açıklamalarını PM Üyesi Erten her fırsatta ifade ediyor.
Sonuçta tüm dereler yine ’‘Deniz’’e yani Baykal’’a akıyor. Sav ekibinin Baykal dışında başka bir genel başkan adayı da düşüncesi de yok.
Sav’’ın amacı örgütteki gücünü koruyup uygulanması gündemde olan yeni tüzükle birlikte en güçlü genel başkan yardımcısı olmaktı. CHP’’nin ikinci adamı yeni tüzükle en azından örgütten sorumlu genel başkan yardımcılığına razı’… İzmir’’deki sonuçlar da Sav’’ı bu noktaya taşıyacak gibi görünüyor.
Tepedeki hesaplaşma, dengeleme mücadelesiyle birlikte kongre sürecinde CHP İzmir örgütü ciddi bir travma yaşadı. Bu travma kimi zaman ekipler arası garip transferlerle kimi zaman da kürsüden yapılan, kalp kıran sert açıklamalarla kendini gösterdi.
Naylon üye tartışması sürecin sonunda ’‘adam-şalgam’’a dönüştü mesela’…
Delege seçimlerinden itibaren kimi zaman yumruklar konuştu kimi zaman da belediye başkanlarının elindeki iktidar gücü.
Tabi ki akıllarda hala yanıt arayan bazı sorular’…
İzmir’’in siyasi fotoğrafındaki netliğe rağmen Nalbantoğlu Baykal tarafından aday gösterilecek mi? İşaret edilmezse, aday olabilecek/olacak mı, olursa birlikte hareket ettiği ekip arkasında durabilecek mi? Kulislerin il başkan adayları Yüksel Çakmur ve Ertam Özen kentin siyasi fotoğrafına inat adaylığı deneyecek/deneyebilecek mi?
Bu ve benzeri soruların yanıtları önümüzdeki günlerde netleşecek. En iyimser tahminle Mart ortasına kaldığı gözlenen il kongresine daha 45-50 gün var. Siyasette uzun, hem de çok uzun bir süre. Köprülerin altından tonlarca su akar daha’…