GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
2 Şubat 2010 Salı

Mısırı kuruttun mu, bunları unuttun mu?

Ne diyordu sayın bakan?
’‘Babalar gibi satarım’’
Sattı mı?
Sattı. ’¶
Kime?  
Amerikalıya, İngiliz’’e, Arap’’a, İsrailli’’ye’…
Türk’’e’…
Sonra?
SEKA işçisi ortada kaldı.
Direnip, sonuç aldılar.
Şimdi de TEKEL işçisi ayakta!
Tam 50 gün oldu. Dayak yediler, bomba yediler, cop yediler.
Havuza atıldılar’…
Kış kıyamet demediler. Üşüdüler ama yılmadılar.
Hükümete, AKP’’ye karşı ulusal tepkinin simgesine dönüştüler.
Unutulan, öldü denilen işçi sınıfını dirilttiler.
Kasımpaşalı kükrüyor.
’‘Tüyü bitmemiş yetimin hakkı var, 4 C’’ye razı olun’’
Peki, TEKEL’’i parça parça satarken hangi işçiye sordun?
Haşa! Kimin ne haddine!
Babalar gibi satarlar’…
Haşmetmeaplarına kimse hesap mesap soramaz.
Onlarda sorma/danışma huyu zaten hak getire.  
Burunlarının dikine gitme, kafalarına estiğini yapma, tüccar mantığıyla ülke yönetme huyları vardır bunların.  
Her daim haklıdırlar da.
Oğulları için özel ’‘darı’’ kanunu çıkarırken de, gemicik filosu kurarken de’…
Damatlarını medya patronu yaparken de’…
Çiftçiye ’‘al ananı git’’ derler,
’‘Bakkal dönemi kapandı’’ da derler’…
Fındıkçıya adeta küfür ederler’…
Eczacıya gözdağı verirler’…
Hastaneleri de hastaları da sınıflandırırlar’…
Emeklinin bir cebine 10 koyup, diğerinden 20 çekerler.
Hatta utanmadan, sıkılmadan asgari ücret üzerinden simit-çay polemiğine bile girerler’…
Askere, yargıya, devlet kurumlarına savaş açarlar’…
Sıkıştıkları yerde ’‘darbe’’ planı çıkarıp, açılım saçmalıklarıyla, suikast zırvalıklarıyla ustaca gündem değiştirirler.
Deniz Feneri yazanları vergi manyağı yaparlar!
Mücahitleri müteahhit yapıp, bürokratlara badem bıyık bıraktırırlar’…
Ilımlı ılımlı gelip, kurbağayı ürkütmeden haşlarlar’…
Ama yüzde 47’’yi de alırlar’… (muhalefet utansın)
Babalar gibi satarlar, arkalarına bile bakmazlar.
Baksalar da emeğinin hakkını, alnının terini arayanları görmezler’…
Ayakkabısı delik küçük Tayyip’’i unuturlar’…
Geldikleri yeri küçümserler, sınıf bunalımına girerler.
Lümpenliğin daniskasıdırlar.
20 bin liralık kol saati, 50 bin liralık eşarp takıp, kol düğmelerine isim yazdırırlar.
Sonradan gördüklerini herkese gösterirler.
Ancak bir Karadeniz türküsü özetler yaşanan durumu:
Mısırı kuruttun mu, ambarda duruttun mu?
Nenen çarık giyerdi, bunları unuttun mu?
(Bir zamanlar sendikacı olan, hatta grev sözcülüğü yapan, İETT işçisi genç Tayyip’’e atf olunur)
İşçi sınıfının ruhunu Ankara sokaklarında dirilten, geri getiren, kendini sendikacı zanneden bir grup zevata, sınıf dersi veren, ’‘ben sizin babanızım, ben ne dersem o olur’’ mantığıyla ülke yönetenlere muhalefet dersi veren TEKEL işçilerinin şanlı direnişini kutluyorum.
***
Ve diyorum ki TEKEL’’i babalar gibi satarken işçisine sormadıysanız, onları 4 C statüsüne razı etmeye hakkınız yoktur. Bu zorbalığın, dayatmanın ADALET ile uzaktan yakından ilgisi de yoktur. KALKINMA ile hiç yoktur.
Daha geçen gün İzmir’’deki tütün depoları satıldı?
Kime?
AKP’’li gökdelen müteahhitlerinin taşeronlarına’… Ortaklarına’… Meclis üyelerine, il genel meclis üyelerine’…
Birkaç yıl önce içki bölümünü sattınız.  
Kime?
Aralarında CHP MYK Üyesi Mehmet Ali Susam’’ın da olduğu 4 ortaklı konsorsiyuma’…
Ya onlar ne yaptı?
Ticaret yaptı tabi ki!
300’’e alıp bir yıl sonra 900’’e Teksaslılara verdiler.
Bu arada Tekel işçileri ne yaptı?
Gasp edilen emeklerinin peşine düştü.
Babalar gibi satışa geldiklerinin farkına varıp direnişe geçti.
Galiba CHP İzmir İl Başkanı Nalbantoğlu haklı’…
Bakkal dönemi değil Tayyip dönemi kapandı Türkiye’’de’…
Ya da kapanmak üzere’…