GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Gönül Soyoğul
YAZARLAR
26 Mart 2012 Pazartesi

Anan seni özel hastanede mi doğurdu?(2)

Yıllarca Türkiye’de sınıfların var olmadığını, ideolojik tartışmaların bizi iktidara karşı 'uyanık' tutmak dışında insanlık üzerinde sadece vicdani bir işlev taşıdığını öne süren sosyologlar, akademisyenler…

'Sınıf yok, orta direk var' uydurmalarıyla konuyu özünden çarpıtan politikacılar,
'Türk milleti her türlü sınıfın üzerindedir' gibi janjanlı kılıflarla devekuşuna rakip olanlar…
Devekuşu davranışına yakışır gazetecilik üreterek, bilgilendirme görevinden ziyadesiyle uzaklaşanlar…
'Sağcılık-solculuk bitti' öngörülerine, Berlin duvarının yıkılışını yapıştırıp doğrulayan köşeciler…
Bakalım AKP’nin sağlıkta yaptığı yeni devrime(!) ne diyecekler diye bekledim, dün ve bugün.
Şevk ve neşeyle uğurladığımız yıl, üzerimizden tank gibi geçip gittiğinden olacak, henüz esaslı bir ses çıkmadı siyasilerden ve de köşecilerden.
Neye karşı mı?
1 Ocak'tan itibaren 'sınıflandırılmamız’a…
Kimi eski solcuların AKP ile bu kadar iyi anlaşabilmesi, “tek ses/tek vücut” gibi olmasının sebebi hikmeti böylece anlaşıldı deyip, şahsım tarafından anlaşılmayanın üzerine gidersek…
Sağlı sollu yağan zamlarla tepe sersemi yapılan halkımız yılbaşı rehavetini atamamış ve yeni yılda başına geleceklerin vahametini henüz idrak edememiş olabilir ama siyasilerimiz ve köşecilerimiz?
Onlar da mı henüz uyanamadı?
Anadolu Ajansı’nın geçtiği, dünkü gazetelerde yer alan haberde şöyle deniyordu:
“Anlaşmalı olduğu özel ve vakıf hastanelerini hastadan aldıkları fark ücretini belirlemek için sınıflandırma yoluna giden SGK, hastanenin hizmet kalitesi, çeşitliliği ve yatak kapasitesine göre yaptığı puanlamayla hangi hastanenin, hangi sınıfta hizmet vereceğini belirledi.”
SGK ve Sağlık Bakanlığı’nın belirlediği kriterlere göre; hastaneler A, B, C, D, E grubuna ayrılıyor. (dolayısıyla bizler de)
Bu durumda, hastanelerin hastadan alacakları fark ücreti de 'sınıfına göre' belirlenecek.
Buna göre (en üstteki) A sınıfı hastane, hastadan yüzde 70 fark ücreti alırken, (en aşağıda kalan) E sınıfı hastane, hastadan yüzde 30 fark ücreti alabilecek.
'Özel hastaneleri SGK’lıların hizmetine açmaları’yla övünen AKP iktidarının yeni numarası da işte bu:
SGK’lıyı kendi içinde sınıflandırmak; “sağlığı da paran kadar al” demek.
Ya da “Paran yetiyorsa git A sınıfı hastanede kesil/biçil, paran azsa sana B, B olmuyorsa C, C büyük geldiyse D, D’yi de kaldıramazsan E grubu verelim.”
“E grubuna bile gücüm yok, yüzde 30 katkı payı da veremem’ mi diyorsunuz?
Devlet hastaneleri, sigorta hastaneleri ne güne duruyor? (Gerçi onlar da bedava değil ama katkı payları A,B,C,D,E gibi değil en azından.)
Ananı da al git” özlü sözüyle yakın tarihimize geçen Başbakanımız’ın, pek yakında, “sağlıktaki devrimleri’ne rağmen nankörlük yapan birilerine, şu cevabı vermesini bekliyorum şahsen:
Anan seni özel hastanede mi doğurdu?”
İdeolojisini “sınıflar” üzerine kuran Karl Marx’ın ruhunu bir kez daha şad eden AKP’yi seviyorum ben. “Akım derken b.k’um” dese de/yapsa da.
Seviyorum uleynnnnn!”
* * *
Bu yazıyı yaklaşık 2.5 yıl önce yazmıştım bu sitede.
O günden bugüne ne değişmiş dersek, şu:
0-200 puan hastanelerdeki yüzde 30’luk oran sabit kalırken;
201-400 puan arası hastanelerdeki ilave ücret yüzde 40’tan yüzde 45’e,
401-600 puan arası hastanelerdeki ilave ücret yüzde 50’den yüzde 60’a,
601-800 puan arası hastanelerdeki ilave ücret yüzde 60’tan yüzde 75’e,
801-1000 puan arası hastanelerdeki ilave ücret de yüzde 70’ten yüzde 90’a çıkarıldı.(ki, bunun bir adım sonrası da 'tamamını sen öde'dir, yazmış olayım...)
Çalışan hakları ve hukuki sorumlulukları, hasta hakları, hasta ve çalışan güvenliği, hastane kapasitesi” gibi kriterler göz önüne alınarak belirlenen hastane puanı ne kadar yüksekse, hizmet kalitesi ve yeterlilik de o kadar yüksek demektir ki... Haliyle iyi hizmet almak isteyen, daha daha para bastıracak.
Basacak para bulamayanlar da kös kös 0-200 puanlık alt sınıf hastanelerine... Tabii ki yüzde 30'larını ödemek ve yazılan her ilaç başına, 1'er lira vermek koşuluyla.
'Hamam ve tas', 2010'dan bu yana biraz daha pahalılaşmış durumda yani...
*
'Paran kadar sağlık' anlayışına tam gaz rücu eden, üstelik uygulamaları nedeniyle kamudan istifa eden 5 bin hekimin yerini nicelikte doldurduysa bile nitelikte dolduramayan AKP için, yazımın sonunu 'seviyorum uleynnnn!' diye bitirmişim ya.
'Ne değişti'nin bir cevabı da kendim adıma:
Ak Partiyi 'espri düzeyinde bile' sevmiyorum artık!