CHP İl Başkanı Ali Engin, Radyo Pause’de canlı yayın konuğumdu bugün. Her Cuma saat 14-15.00 arası yayınlanan Ümit Yaldız’la Ege’de Sonsöz programında. Kentte son dönem artan siyasi tansiyonu masaya yatırdık önce... Sonra da artık ufukta belirmeye başlayan yerel seçimi konuştuk.
Hafta başında bir gazetede yayınlanan anket ve de hemen sonrasında bir başka gazetede yayınlanan hatta Kılıçdaroğlu’nun kurmaylarına ait olduğu iddia edilen gizli İzmir raporuydu siyasi tansiyonu yükselten. Her iki haber/yazı da CHP’lilerin tepkisini çekmiş, başta Genel Merkez yöneticileri olmak üzere her koldan çok sayıda açıklama yapılmıştı.
Yeni Asır’ın ‘ele geçirip’ yayınladığı ankete ilişkin düşüncelerimi hem bu sütunlardan hem de Ege TV’deki ‘Söz Meclisten İçeri ve Güne Bakış’ programlarında açıklamıştım. Ve söz konusu anketin ‘yerel’ değil ‘genel’ seçim anketi olduğunu vurgulamış 13 ilçeyi AK Parti’de gösteren araştırmanın zamanlamasına da ayrıca dikkat çekmiştim.
Aslında o ankete ilişkin söylenecek çok şey vardı. Ama daha fazlası siyasilerin ilgi alanına gireceğinden topu onların önüne yuvarlamayı uygun bulmuştum.
Ali Engin de üç aşağı beş yukarı aynı şeyleri düşünüyordu.
Büyükşehir seçimlerinde AK Parti’yi yüzde 40, CHP’yi ise yüzde 43,5 gösteren söz konusu anketin önce teşkilata sonra da kamuoyuna ‘gaz/ayar’ vermeye dönük bir hamlenin ürünü olabileceğini savunuyordu yani. Lakin o da benim gibi bu çalışmalarda gazetenin/gazetecinin ‘kastından’ çok İzmir’de siyaset mühendisliğine soyunan kişi ya da kişilerin rol oynamış olabileceğini savunuyordu.
CHP İzmir’i karıştıran rapora geldi sonra sıra…
Üç genel başkan yardımcısı tarafından yazıldığı iddia edilen gizli raporu kaleme alan isim yakından tanıdığım bir meslektaşımdı. Sosyal demokrat kimliğinden ve de duruşundan emin olduğum mesleki birikimine de saygı duyduğum Milliyet Ege Yazarı Muhittin Akbel… Yeni Asır’la yollarını ayırdıktan sonra bir süre egedesonsoz.com çatısında birlikte olduğumuz Akbel’i uzun yıllardır ve de iyi tanıyordum. Yani bazı CHP’lilerin kapalı kapılar arkasında konuştuğu gibi AK Parti’nin ekmeğine yağ sürmeye niyetli/gönüllü bir kalem olma ihtimali milyarda bir bile değildi Akbel’in.
Zaten Ali Engin de böyle bir ihtimale ‘il başkanı’ olarak inanmıyordu.
Olsa olsa İzmir’i dizayn etmek isteyen siyaset mühendisleri tarafından yanıltılmış olabilir diyordu özetle. Ki bu tür durumları yoğun mesai içinde hemen her gazeteci yaşamıştır.
Kaldı ki Gökhan Günaydın, Gürsel Tekin ve Sezgin Tanrıkulu’na ait olduğu söylenen o raporun 3-5 saatlik bir İzmir turundan çıkma ihtimali son derece düşüktü.
Olsa olsa ceplerine birileri tarafından konulan incelemek üzere aldıkları bir evrak olabilirdi. Ve o çalışma ne yazık ki Yeni Asır’ın iki gün önce yayınladığı yerel seçim anketiyle pek çok açıdan paralellik gösteriyordu.
Raporda ‘kritik’ olarak tanımlanan 13 ilçe, ankette AK Parti’nin kazandığı ilan edilen ilçelerdi. Aslında 12 Haziran genel seçimlerinde AK Parti’nin önde tamamladığı ilçelerdi pek çoğu…
Zaten CHP’lileri öfkelendiren de hafta başında yayınlanan anket ile hafta ortasında yayınlanan ‘gizli raporun’ birkaç nüans hariç çakışması yani örtüşmesiydi. Gökhan Günaydın’la yani CHP’nin yerel yönetimlerden sorumlu patronuyla bizzat görüştüm. Gürsel Tekin’le arkadaşımız Fatih Yapar konuştu. Sezgin Tanrıkulu’na sorma gereği duymadık çünkü görev itibariyle yerel seçimle çok alakadar olmayacağını biliyorduk. Memleketi Diyarbakır’dan aday olmaya cesaret edememiş bir ismin İzmir’in siyasi tablosuna ilişkin rapor yazması da komik olurdu ayrıca.
Özetle Ali Engin bu iki sansasyonel çıkışın CHP’yi kalesi İzmir’de çökertmeye dönük hamle olduğunu ancak bu hamlelerin gazetelerle/yazarlarla değil siyaset mühendisliğine soyunan kişi ya da kişilerce yapıldığına inanıyordu.
Anket haberini bilmem ama ‘rapor’ haberinin mühendisleri AK Partili değil bilakis CHP’liydi. Hatta rapor haberinde ‘çok kötü’ diye sınıflandırılan Çiğli ve Buca’dan sorunu olan biri ya da birileriydi. Özellikle de Çiğli ile sorunu olan ya da Çiğli’ye niyeti olan biri…
Beklenen soruyu sordum tabi ki… ‘Peki, Sayın Engin… Diyelim ki haklısınız. Hem anket hem de rapor gayrı ciddi, düzmece. Sizin elinizde ne var? İzmir’deki siyasi tabloya ilişkin sağlıklı bir veri, bir anket var mı mesela?’
Ellerinde bir anketin olduğunu söyledi Engin…
Büyükşehir’in İzmir genelinde bir üniversiteye yaptırdığı bir anketten söz etti.
‘2009’dan bile iyi durumdayız. 28 ilçeyi almıştık bu kez tulum çıkacağız İzmir’de…’
İnanmak kolay değildi. Lakin Engin ‘elimizde’ dediği anketten veri aktarıyordu.
Kent genelinde yüzde 50’nin üzerinde seyrettiklerini anlatan Engin, Büyükşehir’de uzak ara olduklarını iddia ediyordu. İşte o an Kocaoğlu’nun geçtiğimiz günlerde verdiği bir röportajın satır arasına sıkıştırdığı o cümleler geldi aklıma. ‘Aday olmam halinde benim/bizim için başarı 2009’daki yüzde 56,7’yi geçmektir’
Aziz Başkan’ın da aynı anketin referans değerleri üzerinden konuştuğunu anlamam zor olmadı.
Gelelim Engin’in yerel seçim duasına…
Bugüne kadar seçim öncesi işbaşına gelen il başkanlarının hemen tamamının ilk seçimde adaylığa soyunduğunu bilen bir gazeteci olarak kulislerde adı sıklıkla ‘Karşıyaka, Çiğli hatta Bayraklı’ adayı olarak zikredilen Ali Engin’in niyetini merak ediyordum.
Ve de CHP’de bu süreç nasıl işleyecekti?
Daha önce yaptığı açıklamaları hatırlattı Engin önce…
Anket yapılacak ama bu anketler daha çok ‘mevcut başkanların durumunu’ belirlemek için yapılacak. CHP’nin halen işbaşında olan 28 belediye başkanı anket yöntemiyle halkın kantarına çıkarılacak. CHP gibi ön seçim kültüründen gelen bir partide izlenebilecek ikinci yöntemin örgüt anketi olduğunu hatırlatan Engin, ‘Şahsen ben örgütün de görüşünün alınmasını arzu ederim. Adayımızın hem halk nazarında hem de örgüt nazarında tartılmasında yarar var’ dedi ve kendi adaylığına ilişkin soruma geçti. Bakın neler söyledi:
“Şu anda aday olmaya dönük bir niyetim yok. Asla böyle bir motivasyon içinde değilim. Ama uzun yıllardır Karşıyaka örgütü üyesiyim. Benim de kulağıma gelen bu yönde söylentiler var. Ben de duyuyorum bunları… Ama bunlar yakıştırma…
İsterim ki il yönetim kurulu üyelerimin tamamıyla bu süreci sonuna kadar götürelim. Yani yerel seçimde adaylığı değil süreci yönetmeyi arzu ederim. Tabi ki önümüzde daha 1 yıl gibi uzun bir süre var. Ancak ve ancak bana ihtiyaç doğması halinde adaylığı düşünebilirim. Ama inşallah bana ihtiyaç doğacak bir tablo ortaya çıkmaz. Bunu tüm samimiyetimle söylüyorum”
CHP kulislerinde hakkında özellikle Karşıyaka olmazsa Çiğli hatta Bayraklı adayı olmak için ‘can attığı’ yorumları yapılan Ali Engin’in o soruya canlı yayında verdiği yanıt böyleydi. Ve en önemli mesajı da potansiyel adaylara veriyordu devamında Engin…
Şimdiden başkanların ve örgütün huzurunu kaçırmayın…