GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
8 Ekim 2011 Cumartesi

AKP’nin yerli arabası

Başbakanın “yerli araba yapma zamanı geldi” yollu açıklamasının ardından, yandaş liberal ve muhafazakar çevrelerde bir yerli araba sevdasıdır gidiyor. Kimsenin önünü ardını araştırdığı yok.
Deneyimli büyük sermaye gurupları bu talebe ihtiyatlı yaklaşıyor; aceleye getirmenin sakıncalarını işaret ediyor.
 
Sormak lazım; “Neden ve nasıl bir yerli araba?” Bunu bilmek hakkımız olmalı.
Durduk yerde, rüyasında görüp yerli araba istemedi Başbakan. Konjonktür uygun olduğu için istedi.
Konjonktür neden uygun? Çünkü, metropol ülkeler, otomotiv üretimini, periferide yer alan gelişmekte olan ülkelere bırakıyor. Önce demir çelik endüstrisini terk ettiler, şimdi de otomotivi… Tıpkı tekstilde, çimentoda, beyaz eşyada ve çevre sorunu yaratan sektörlerde olduğu gibi.
Kapitalizmin metropolleri, teknoloji ilerledikçe, geri teknolojilerle üretim yapılan sektörlerde üretimi, kapitalist sistemin alt bölgelerinde (periferi, sömi-periferi) yer alan ülkelere bırakıyor.
Öncü teknoloji tekelini elinde tutan birkaç marka hariç, otomotiv endüstrisi, gelişmekte olan ülkelere bırakılıyor.
Yani, dünyanın büyük gücü olma yolunda doludizgin giden (!) Türkiye, ileri batı ülkelerinin terk ettiği sektörlerin üstüne atlıyor; ve ülkeyi yönetenler bunu bir başarı gibi halka sunmakta beis görmüyorlar.
Ürettiği bir tek teknoloji bile söz konusu değilken, bilişim teknolojileri üretiminde nal toplarken; Türkiye’ye otomotivin geri üretim biçimlerini layık görenleri alkışlayan AKP yandaşlarının durumu gerçekten içler acısı.
Karlılığı azalan, terk edilmiş geri üretim teknolojisini ülkeye getirip göz boyayacaklar; bizler de saf olduğumuz için sevineceğiz…
Dünyanın ikinci liginde, adını bile zor telaffuz ettiğimiz ülkelerin ürettiği markalarla rekabet ederiz artık.
AKP’li zenginler de batıda yüksek teknolojiyle üretilen lüks arabalara binmeye devam ederler.
 
Her yerinden ucuzluk akan bu şark kurnazlığının bizi götüreceği yerde büyük hayal kırıklıkları yolumuzu bekliyor.
ABD’nin özel iziniyle Ortadoğu ve Afrika’da kurtarıcılığa soyunup sömürgecilere atıp tutacaksınız, ABD’yi ve AB’yi sözüm ona yüksek sesle uyaracaksınız; sonra da, onların terk ettiği geri teknolojileri alıp, onlardan aldığınız borç parayla üretim yapacaksınız.
 
Ülkenin bu kadar tutarsız, günü birlik, yanar döner politikalarla yönetilmesi gerçekten çok can sıkıcı.
Bu ülkede birçok şey çok kötü yapıldı, ülke çok kötü yönetildi; ve bu halk, nedense kötü yapılan işleri hep destekledi: Ama bu kadar kötüsünü de hak etmiş olamaz.
 
Türkiye, yeni bir teknolojiyle araba üreteceğini dünyaya ilan etmiş olsaydı, ayakta alkışlardık. Elektrik enerjisiyle çalışan otomobil veya hibrit otomobil gibi…
Ama, miadı dolmuş eski teknolojilerle, -henüz fizibilitesi bile yokken satış fiyatı ilan edilmiş,- yerli araba üretilecek diye sevinecek kadar naif değiliz.
Türkiye gibi sermaye birikimi yetersiz olan bir ülkenin, verimsiz, karlılığı düşük sektörlerde yatırım yapması, doğru bir seçim olmasa gerek. Hele hele, lider ülke olma iddiası taşıyorsa…
 
Ne diyelim, Allah hepsine akıl fikir versin!..