GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Ümit YALDIZ
YAZARLAR
23 Mart 2014 Pazar

31 Mart senaryoları!

Bu ortamda gel de yerel seçime odaklan… Proje de aday de…
Kentlerin geleceğinden söz et! Adayın neredeyse hiç önemli olmadığı bir süreç yaşıyoruz.
Partilerin ya da liderlerin de değil, neredeyse anlayışın, yaşam biçiminin sorgulandığı ı bir seçim bu…
Seçmen tam anlamıyla kilitlendi?
Kararsızın neredeyse hiç olmadığı, yüzde 1-2’yi geçmediği…
İktidardan muhalefete, muhalefetten iktidara geçişlerin neredeyse kapandığı… Herkesin elindekini muhafaza etmek için son düzlükte mücadele verdiği… En çok muhalefet partileri arasında geçişlerin mümkün olacağı bir süreç…
Meydanlara bakarsak…
Tamamına yakını dolu…
Seçmen politize…
Mesaj dinlemeye değil gövde gösterisinin parçası olmaya geliyorlar.
O fotoğrafta ‘ben de varım’ demeye…
AK Parti İzmir Büyükşehir Adayı Binali Yıldırım’la canlı yayındaydık geçenlerde…
Pek çok tespitine katılıyorum. Ama en önemlisi seçimin öngörülemezliği…
Hiçbir anket şirketine güvenemiyorum. 30 Mart’ta pek çok ezberin bozulacağına inanıyorum. Son gelişmelere bakarak şu kadarını söyleyebilirim.
İktidar partisinin kan kaybı tahmin edilenden büyük olacak. Çünkü seçim giderek Başbakan Erdoğan ve yakın çevresi için referanduma dönüşmeye başladı. Toplumsal psikolojideki bu algı değişmezse muhalefetteki oylar en büyük partide yani CHP’de toplanabilir.
Ve de CHP hiç de hak etmediği bir orana ulaşabilir.
Her halukarda 30 Mart bir milat olacak gibi görünüyor.
Türk siyasetindeki kartların yeniden karılacağı bir milat…
Ve 31 Mart her açıdan yeni bir dönemin adı…
AK Parti tüm olanların ardından sandıktan zaferle çıksa bile 17 Aralık sürecinin ağır yükünden kurtulmak zorunda… Yani ciddi bir özeleştiri ve de ciddi bir iç temizlik…
Yolsuzluk iddialarına bulaşanları adalete teslim edip yeni beyaz bir sayfa açmak…
Bunu yapmaz, yanlışların üzerini örtmeyi tercih ederse seçmen hesabı genel seçimde soracaktır. Çünkü Türk seçmeni son derece sabırlıdır. Kırmızı kartını hemen çıkarmaz, önce uyarır, ardından sarı kartla cezalandırır sonra da kırmızı kartını çıkarır.

Ve CHP… Umulanın üzerinde oy alırsa omuzlarındaki iktidar yükü artacak Kılıçdaroğlu’nun… Bu yükü taşıyıp taşıyamayacağı tartışılsa da son süreçte attığı adımlar umut verici. Toplumun her kesiminden ismi bünyesine katarak Erdoğan’ın bile gözünü korkutacak bir açılım sağlamayı başaran, Gülen Cemaati de dahil pek çok kesimin desteğini alan, gerektiğinde ülkücülerin işareti Bozkurt yapmakta bile beis görmeyen Kılıçdaroğlu, şu anda siyaseten en yüksek noktasına ulaşmış görünüyor. MHP’nin de genel seçim atmosferinden yararlanarak hemen her ilde ve de ilçelerdeki oy oranını muhafaza ettiğine şahit oluyoruz.
Bahçeli, beklenenin de üzerinde bir performansla süreci yönetmeye çalışıyor.
Muhalefet cephesinde hareketlenme sadece bu iki partiden mütevellit değil elbet… Merkez sağda yeni bir oluşumun tohumlarının atıldığını duyuyoruz. Sandıktan çıkacak sonuca göre ‘milli merkez’ mantığında bir oluşumun partileşme süreci başlayabilir.
Ayrıca AK Parti’nin içinden başka bir partinin çıkma olasılığı yabana atılmamalı diye düşünüyorum.
Ve son olarak Ertuğrul Günay gibi son sürecin öne çıkan isimlerinin hamleleri var.
Günay’ın İzmir’de cemaat referanslı bir vekili de yanına alarak yeni bir siyasal partinin müjdesini vermesi 31 Mart sonrasına dönük önemli bir işaret fişeğiydi.
Bir süredir sosyal medya hesaplarından Türkiye’nin ihtiyacına ilişkin saptamalar yapan ve son olarak İzmir’de gazetecilere ciddi bazı ipuçları veren Günay’ın 2. Müslüman Sol Parti için yollara düşme ihtimali söz konusu… Ve son süreçteki çıkışlarla belirli kesimlere kendi önemli ölçüde affettiren Günay’ın merkezde kuracağı bir yapının başarılı olma ihtimali de göz ardı edilmemeli.
Tabi ki yerel siyasette de 31 Mart senaryolarına ilişkin sürpriz detaylar var.
İzmir’in siyasal fotoğrafının topyekun değişeceğinden hareketle olası bir erken seçime dair de hareketlilik şimdiden başladı. Milletvekili adayları yerel seçimde başkan adaylarına yakın fotoğraflar vermeye özen gösterirken; Kocaoğlu’nun alacağı oy oranına göre genel seçim sürecinde oynayacağı rolün büyüyeceği değerlendirmesi yapılıyor.
Başta Konak olmak üzere CHP’de çok sayıda ilçede olağanüstü kongre sürecinden hatta İl Başkanı Ali Engin’e karşı bir imza hareketinden de söz ediliyor.
*
31 Mart Türk siyasi hayatında büyük bir ayaklanmanın tarihidir. Sanıyorum hem İzmir’de hem de ülkemizde benzer sonuçlar doğurmaya aday bir seçim yaşayacağız. Ve sonrası malum… Gördüğünüz gibi senaryolar muhtelif…
Tabi ki devam ederiz.