Tam beklediğim gibi oldu…
40 yıllık CHP’li Muharrem İnce…
Çiçeği burnunda “Memleket Partisi”nin lideri olarak…
İzmir’den yola çıktı…
Miting filan yapmadı ama…
(Pandemiye rağmen…)
Tarihi Kemeraltı Çarşısı’nda O’na “dokunma” yarışı vardı!
İzmir’in gençleri…
Ünlü politikacıyı “sevgi çemberi” ile sarmıştı…
***
Döneceğiz, Muharrem Bey’in…
İzmir’deki “ince” siyasetine…
***
Bir yıldır Türkiye’nin siyasi arenasında…
Dalga dalga yayılan bir “siyasi bakış” var…
Özellikle “Millet İttifakı”…
Yakın gelecekte veya tam zamanında yapılacak…
Genel Seçim ile Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nde…
Umutlarının bir kısmını…
“Z Kuşağı”na bağlamış durumda…
Aslında çaktırmıyorlar ama…
“Cumhur İttifakı”nın çatı katı da “Z Kuşağı”nın peşinde…
Meraklı olanlar iyi bilir…
“Z Kuşağı”nı
1997–2012 yılları arasında doğanlar oluşturuyor…
Bu kuşağın…
Ha’di dediğinizde sandığa gidecek olanlarının sayısı…
Altı milyondan aşağı değil…
Az mı, “6 milyon” oy?
***
Her şey iyi, güzel de…
“Z Kuşağı”nı “siyaseten” akıllara ilk düşüren kim?
Ha’di zorlamayın hafızanızı…
Kuantum Fiziği’ni yutmuş bir öğretmenden söz ediyoruz…
Muharrem İnce…
Kimseler farkında değilken…
O, bizzat “Z Kuşağı”nın kıskacındaydı…
Mesela…
Yıldız Tarihi: Geçen yıl, Ekim’in ortaları…
“Memleket Hareketi” gezilerinin Tokat durağında…
Meydanda kızlı-erkekli gençler ağırlıkta…
Neredeyse hepsi…
Siyasi arenanın müstakbel yeni lideriyle fotoğraf çektirmek istiyor…
Cevap hazır:
“Hay hay, gelin bakayım yanıma…”
Güle oynaya pozlar veriliyor; neşeli selfie’ler çekiliyor ama…
Muharrem İnce unutulmuyor…
Gençler, birer kopyayı hemen İnce’nin telefonuna yolluyorlar…
(İnce’yi, gönülden yakalamak işte bu…)
Türkiye’nin o günlerdeki yeni siyasi genel başkan adayı duygulanıyor…
Dudaklarından şu sözler dökülüyor:
“Gençlerin bu yönlerine bayılıyorum, düşünüyorlar... Gidip otobüsün önünden fotoğrafı çekip gönderince benim inmeme gibi şansım yok... Bu nezaketsizlik olur... Eğer o zahmete katlanmışsa kafayı da kullanmışsa, işte Z Kuşağı çocuklar… Memleketi bunlar kurtaracak, merak etmeyin…”
***
Haklıydı, “Memleket Partisi”nin lideri…
“Z Kuşağı”nı oluşturanlar…
Bireysel davranmaya…
İnadına “sorgulayıcı” olmaya…
Bayılıyorlardı…
En önemi ayrıcalıkları…
İnternet üstünden sosyalleşmedeki yetenekleriydi…
Bilgiye o kadar çabuk ulaşıyorlar ki…
İster istemez…
Her şeyden çok çabuk sıkılıyorlar…
Aslında…
Herkesin alkış tuttuğu bi’özellikleri daha var…
İstisnasız hepsi…
Anti-otoriter tiplerden oluşuyor…
***
Bu arada…
Yazar, akademisyen Evrim Kuran’a göre…
“Z Kuşağı”, aslında…
“Küresel Köyün Kaygılı Çocukları”…
Şu yaşlı dünyaya ait doğal kaynaklarının…
En hoyratça tüketildiği dönemde dünyaya gelmiş bir nesil…
Çevresel temalara hassasiyetleri yüksek bir kuşak…
Neden?
Çünkü fiziksel dertleri çok olan bir dünya bıraktık onlara…
Ve…
Onlar da bu yükün altından kalkmaya çalışıyorlar…
***
19 Mayıs'ta Memleket Partisi'nin kuruluşunu…
Türkiye’ye ilan eden Muharrem İnce…
Sizce neden ilk “lider ziyareti”ni İzmir’e yaptı?
Ve niçin bi’solukta şunları söyledi?
“İzmir’de zaten birinci parti olacağız... Sadece İzmir’de değil, Türkiye’de birinci parti olacağız…”
***
Muharrem İnce’yi, İzmir’deki saatlerinde…
Ege’de SonSöz’ün Politika Muhabiri Oktay Güçtekin izledi…
Gençlerin…
Türkiye’nin bu yeni liderine gösterdiği ilgiyi birebir yaşadı…
Gördükleri…
“Hatıra kalsın bi’selfie çekelim Başkanım” arzusundan öteydi…
Muharrem İnce ile…
“Z Kuşağı” arasındaki kıskandıran sıcak hava…
(Şimdilik görünen o…)
Başka liderlere nasip olamayacak kadar sahiciydi(!)
***
Bitiriyoruz…
Muharrem İnce’nin, İzmir’deki mini buluşmada sergilediği…
Coşku, kararlılık ve iddialı olma yetisi…
Kazanmanın kapısını aralayacak kadar samimi…
Ve yine…
Muharrem İnce’nin…
İzmir’de birkaç saat içinde yaşadıklarını…
CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı iken…
Gündoğdu’ya yığdığı “1 milyon İzmirli” ile ölçmek…
“O gece neden kayboldu?” diye kinlenmek…
“Adam kazandı…” diye mesaj atmanın…
Dayanılmaz hafifliğini yaşamak ve yaşatmak…
Yola çıkanlara haksızlık olur…
Rahmetli Neşet Ertaş, “Gönül Dağı”nı seslendirirken…
Hangi cümleler beynimize çakılıyor?
“Rızasız bahçenin gülü derilmez,
Kalpten kalbe bir yol vardır görülmez,
Gönülden gönüle gider o yol gizli gizli…”
Nokta…
Sonsöz: “Kusur bulmak için bakma birine, bulmak için bakarsan bulursun… Kusuru örtmeyi marifet edin kendine, işte o zaman kusursuz olursun… Hz. Mevlana…”