GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Mehmet KARABEL
YAZARLAR
2 Haziran 2021 Çarşamba

Sümerbank'ta neler olmuş neler!

Pazartesi sabahı 08.30’du telefonumu çaldırdığında…

Ses tonu her zamanki gibi zarifti…

Kısa bi’hoşbeşin ardından…

Yüreğinden geçenleri sıralayıverdi bi’çırpıda:

“Okudum, (Sümerbank böyle öldü!) yazını… İçim acıdı; ortaya çıkan tablo beni kahretti… Oysa, ne umutlarla vermiştim o güzelim araziyi İzmir’in İl Genel Meclisi’ne…”

Şaşırma sırası bana gelmişti…

Telefonun öbür ucundaki…

57’nci hükümetin Devlet Bakanı…

Doç. Dr. Yüksel Yalova’ydı…

“Nasıl yani?” deyivermişim…

Gerisini, siyasette iz bırakan Aydın’ın evladı o bakan anlattı:

“Devlet Bakanı olarak Özelleştirme İdaresi bana bağlıydı… Sümerbank’ın arazisiyle birlikte satışından başka çare yoktu… İzmir’in rahmetli başkanı Ahmet Piriştina arkadaşımdı… Ankara’da Bakanlık’ta buluştuk… Hemen söze girdim, (Bak Ahmet Başkan, Sümerbank’ın olduğu yeri sana verelim… Sen de buraya düşlediğin Yeni Fuar alanını taşı… İzmir’in bu köşesi pırıl pırıl parlasın…”

Dayanamadım, araya girdim:

“Bakanım, rahmetli Piriştina geri mi çevirdi teklifiniz?”

O günlerin Devlet Bakanı Yalova, tasdik etti:

“Sümerbank alanını istemedi ama Denizcilik İşletmesi’nin vapurlarına talip oldu… Efsane Başkan Ahmet, İzmir trafiğinin yarattığı sıkıntıyı çözmek için benim verdiğim vapurlarla İzdeniz’i yarattı; Körfez yine eskisi gibi vapur trafiği ile canlandı… İzmir’in trafik sıkıntısı şaak diye kesildi…”

Bir an önce Sümerbank arazisine dönmek istiyordum… Ses tonumdan anladı; “Oraya geliyorum Mehmet Abi” dedi…  İşte, “Sümerbank” deyince “filmi geriye saran” Doç. Dr. Yüksel Yalova’nın sözleri:

“İki yol vardı önümde; İzmir Sümerbank arazisini ya ihaleye çıkıp satacaktım ki, doğal olarak alıcı sekiz kat sanayi imarı uygulayacaktı ya da 4046 sayılı kanuna göre yetkimi kullanıp bir kamu kuruluşuna bedelsiz verecektim...”

Hikaye giderek heyecanlanıyordu…

Devlet eski Bakanı Yalova devam etti:

“Tam o günlerde İzmir Kültürpark’ta bir toplantı vardı… Toplantıya İzmir Ticaret Odası’nın o günkü başkanı Ekrem Demirtaş, Meclis Başkanı Necip Kalkan, Başbakan Yardımcısı rahmetli Mesut Yılmaz, Maliye Bakanı Sümer Oral ve Sanayi Bakanı Kenan Tanrıkulu vardı… İzmir’in ekonomisi konuşuluyordu… Gözümün önüne Ulu Önder Atatürk’ün 1923 Şubat’ında gerçekleştirdiği bu ülkenin ilk ekonomi buluşması İzmir İktisat Kongresi geldi… İzmir’e ve Ege’ye hitap edebilecek bir Ekonomi Üniversitesi için Sümerbank alanı idealdi… Ve…”

Ve, sonra n’oldu?

Bakan Yüksel Yalova…

163 bin metrekarelik, o günkü parayla 163 trilyonluk…

Sümerbank Fabrika arazisini…

4046 sayılı yasanın “2/i” maddesi gereği…

“Kamu Yararı Var” gerekçesiyle…

İzmir Valiliği’ne ücretsiz verdi…

Altını imzaladı ama…

Özel bir şerh (ayırma) koymayı ihmal etmedi…

Bu arazide…

Mutlaka bir Ekonomi Üniversitesi yükselecekti…

Bakan sözünü tutmuş…

Sümerbank arazisi bi’la ücret İzmir Valiliği’ne geçmişti…

(Önemli ayrıntı: O günün Özelleştirmeden Sorumlu Devlet Bakanı Yüksel Yalova, İzmir’de yaptığı gibi aynı şekilde Nazilli’deki 230 bin metrekarelik alanı Adnan Menderes Üniversitesi’ne verdi… Yine benzer nedenlerle ilerde yüksekokul yapılabilme ihtimaliyle o arazinin hemen yanındaki 172 bin metrekarelik yeri de Nazilli Belediyesi’ne bedelsiz verdi… Şimdi orada harika bir park var…)

***

Dönelim tekrar İzmir’in Sümerbank alanına…

Ahmet Piriştina’nın, “İstemem…” dediği fabrika alanına…

İzmir Ticaret Odası’nın…

O dönemdeki başkanı Ekrem Demirtaş

Hemen talip oldu…

İzmir Valiliği ile irtibat kurdu; “Varım…” dedi…

(İzmir Valiliği’nin – daha doğrusu – İl Genel Meclisi ve Özel İdare’nin tasarrufundaki o arazi için…)

Olmayacak şeyler yaşandı…

İZTO Başkanı Demirtaş’a göre…

İzmir Valiliği’ne belli miktarda bi’ödeme yapıldı…

Ancaaaaak…

Nasıl olduysa…

(Ekrem Demirtaş’ın iddiasına göre…)

Eski Sümerbank çalışanlarının bir kısmı o meşhur arsa için…

“Burası bizim evimiz; burayı asla sattırmayız!” diyerek…

Bacası tütmeyen fabrika önünde…

Gösteri yapmaya başladı…

Yine Demirtaş’ın iddiasına göre…

O dönemin İl Genel Mecisi’ndeki bazı DSP’li üyeler de…

Sümerbank arazisinin satışına karşıydı…

Ekrem Bey, baktı…

Olacak gibi değil; o günün İzmir’in Valisi’ne…

“N’apalım, kısmet değilmiş… Kim alırsa hayrını görsün…” deyip, çekildi…

Döndü…

Hiç zaman kaybetmedi…

Kafasına koyduğu Ekonomi Üniversitesi’ni…

Dönemin efsane başkanı Piriştina’nın desteği ile Balçova’da yarattı…

O üniversite…

20 yıldır (14 Nisan 2001) pırıl pırıl gençler yetiştiriyor…

***

Bitiriyoruz…

Belki inanmayabilirsiniz ama…

Bunca iyi niyete rağmen…

Acaba, diyorum…

İzmir’in Şehitler Caddesi’ndeki “Hayalet Sümerbank” arazisi…

Gerçekten beddualı mı?

Eski çalışanları…

20 yıl önce…

“Buraya kimseyi sokturmayız, sattırmayız!” diye bağırırken…

O günkü İl Genel Meclisi…

“Boşveeeer, bizden sonrakiler uğraşsın” şarkısı söylediyse…

Türkiye, böylesi hassas konularda…

Daha çooook “Biz n’aptık?” diyerek…

Başını duvarlara vurmaya devam edecektir…

Nokta…

Sonsöz: “Gönlüm dilime dargın, dilim gönlüme… Gönlüm duygularını anlatamadığı için kızarken dilime; dilim anlatamayacağı şeyleri düşündüğü için kızıyor gönlüme… / Hz. Mevlana…”