GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
14 Eylül 2019 Cumartesi

Üzüm bu coğrafyanın alfabesidir…

Günümüzde üzüm, bütün dünyada itibar ve ilgi kaynağı… Son yıllarda üzüm üretimine bağlı olarak bu mükemmel ürünün yarattığı katma değer dikkat çekici boyutlarda… Unutmamalı ki, Anadolu’da üzüm binlerce yıldır baş tâcı… Tarih boyunca üzümün bereket, inanç ve eğlence ile ilgisi olduğu düşünülmüş; doğanın cömertliği olduğuna inanılmış ve tanrının bir nimeti olarak kabul görmüş. Yaşadığımız topraklarda bağcılığın tarihi Traklara, Hititlere kadar uzanıyor. Yeryüzünde ilk ‘bağbozumu’ şenliklerini yapanlar da onlar…

Tek tanrılı dinlerin ilk büyük kitabı olan Eski Ahit’e göre, ‘Büyük Tufan’dan kurtulmak için ailesi ve hayvanlarıyla bindiği gemi Ağrı Dağı’nın tepesine oturduktan sonra, Nuh Peygamber’in ilk işi bir bağ kurmak olmuş… İşte o bağdan çoğalmış bugünün tüm üzümleri…

Ülkemizde üzümün üretimi çok köklü bir geçmişe sahip… Türkiye bugün bağlık alan bakımından dünya sıralamasında beşinci durumda… Yaş üzüm üretiminde ise dünyada altıncıyız. Şaraplık olarak üretilen üzüm miktarı da her yıl artarak büyüyor.

***

Şu dünyada en sevdiğim üç meyveden biri olan üzüm üzerine yazarak yazıya başlamamın  nedeni iki günlüğüne geldiğim Kırklareli’deki Yayla Bolluk, Bereket, Hasat ve Bağ Bozumu Şenlikleri…

12 yıl sonra gördüğüm Kırklareli’ndeki değişim müthiş… Kentin girişinde ve hemen her yerde Bağımsız Belediye Başkanı Mehmet Siyam Kesimoğlu’nun “"Nabzı Mustafa Kemal diye atanların Kenti Kırklareli" diye özetlediği sözler var… Tüm renklerin özgürce yaşadığı bir yer olduğunu da Başkan ile yaptığımız konuşmada öğreniyoruz. Güleryüzlü insanların, mutlu coğrafyası…

Yayla Meydanı’na ulaştığımızda Kent Konseyi Başkanı Dr. Ali Çakır dostumun davetine icabet ederek buraya gelmekle ne kadar iyi yaptığımı düşünüyorum…  Meydanda  Kırklareli yöresine ait ürünlerin sergilendiği stantları tek tek geziyorum.

Alanda neredeyse bütün köyler var, üzüm üreticileri, hardaliye yapanlar, kadın girişimciler, bal üreticileri, yerel gıda işletmeleri, yeniden canlanan Vize Citta Slow kasabası ve Trakya Slow Food…

İzmir uçağı bir saat gecikmeli olarak geldiği için Kırklareli Kültür Varlıkları Derneği tarafından düzenlenen Prof. Dr. Mehmet Özdoğan’ın “Avrupa’da Tarımın Başlangıç Noktası Kırklareli” konferansına yetişemedik ama ayrıntılarına vakıf olunca siz değerli okurlarımla paylaşacağım.

Gün batarken Yayla Meydanı’ndaki açılış töreninde tam Dionysos Şenliği yaşanıyordu…
Hardaliyeler içtik, Fatma Karaman Hanımın yapımı mükemmel “Bulama” nın tadına baktık… Deveçatağı Köyü’nden Feride Soydan ile Çiğdem Balım kuskus yaptılar…

Fotoğraf Sergileri birbirinden güzeldi: “Kırklareli’nde Tarım, İnsan ve Gıda” (KIFSAD) “Üzüm Bağından Sofraya Kırklareli Hardaliye’sinin Yolculuğu” (Ali Çakır ) “Bu Toprağın İzi ” Yağlıboya Resim Sergisi ( Nurdan Güven )

Şarkılar, türküler, halk oyunları, Rumeli ezgileri… Dedim ya tam bir Dionysos Şenliği..

Hepsini borçlu olduğumuz üzüm… Devamını yarın yazacağım…

Yazıyı tamamlarken aklıma geliveriyor  Haydar Ergülen’in haikusu: Üzüm… Rüyası şarap olan bağlar güzelidir… Baharın güze armağanı, sesi baharda, burukluğu güzde, tadı ruhumuzda. ..