- Yaziyooorrrr.
Yaziiiiiyooorrrr… Başbakan RTE, Gandi’ye “Rakınıza buz ister miydiniz” diye sordu yaziiyooorr.
- Sallama, ver bir gazete.
- Al canım kardeşim, Canıtın kardeşim.
- Oğlum Sallama. Nerden çıktı bu rakı işi?
- Sorma valla Canıtın, aynen böyle söylemiş işte Başbakan. Geçenlerde Gandi’yle bir yemekte
karşılaşmışlar.
RTE, rakısına su koyan Gandi’ye eğilip nazikçe “Buz da ister miydiniz” diye sormuş.
- Hadi ordan Sallama, atıyorsun.
- Oku işte. Gazetede yazıyor. Yalan mı?
- Bak Sallama, benim canımı sıkma. Başbakan öyle şey der mi? Dese dese, uyarmak için “Sayın Gandi alkollü araç kullanmayın filan demiştir” oğlum.
- Ya Canıtın, sende de hep böyle bir paranoya, bir güven eksikliği var bana karşı. Aynen yazıyor işte. Al
da oku.
- Ne yazmışlar bakayım…
Başbakan RTE, rakısını yudumlayan Gandi’ye “Bizim Rize’nin tulumu biraz tuzludur. Sizin İzmir tulumunun methini çok duydum. Gevrekliği, güzelliği malum. Ben de biraz almak isterim” demiş.
- Gördün mü işte. Atıyor muymuşum? Ne diyorsak o Canıtın. Sözümüz senettir. Basında güven yani…
- Dur be Sallama, rahat dur iki dakika…
Bak ne yazıyor. Gandi buzlu rakısından bir yudum daha alıp, “Çok latifsiniz Sayın RTE ama malum siz de çok iyi biliyorsunuz ki rakı susuz, İzmir tulumsuz olmaz” demiş.
- Vayyy…
- Bak devamı var…
Gandi, “Sayın RTE, İzmir tulumu lezzetlidir doğru. Ancak aroması çok güçlüdür. Geniz yakar. Her damağa gelmez. Keyfine varmak için yanında bir duble iyi gider” demiş.
Hımm… İzmir’de duble yani.
- Vay Canıtın, sen ne dedin öyle?
- Vaayy ya. Al sana yeni haber işte Sallama.
- Yaziiyyooorr yaziiiyooorr…
Martı Canıtın Duble İzmir’i yaziiyoorr…