GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Martı CANITIN
YAZARLAR
2 Mayıs 2012 Çarşamba

Kır zincirlerini Fatmagül

Ben her şeyden önce tembel bir martıyım.
Tembelliğin şöyle bir avantajı var; istediğiniz yere, istediğiniz zaman gidebiliyorsunuz.
Canınız istemiyorsa da, hiçbir yere gitmiyorsunuz.
Geçen gün, arkadaşların peşine takıldım.
12. İzmir Uluslararası Film Festivali’nin Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde düzenlenen kapanış törenine katıldım.
Tören başlangıcında klasik protokol konuşmaları yapıldı.
Çok sıkıcıydı.
Sahneye çıkan protokolden üç konuşmacının üçü de, konuklar arasında yer alan tüm protokolü tek tek selamladı.
Yoklama alır gibi.
Zaten hepsi en önde oturuyor, en önden sahneye çıkıp, yanındaki koltukta oturan kişileri saymaya başlıyor.
Onlar saymaktan sıkılmadı.
Biz dinlemekten bayıldık.
İçimden “Kır zincirlerini Fatmagül” diye haykırasım geldi.
Biriniz bari kırın zincirinizi…
Farkedin işin vahametini ve “Değerli konuklar, değerli sanatseverler” diye kısa keserek konuşmanıza bir an önce başlayın ve bitirin.
Birbirlerinin adlarını tek tek, göz göze gelerek söylerken, “Burda” diye bağırdıklarını hayal ettim.
Sınıf yoklaması gibiydi.
Aslında kulaklarımız nasır tutmuş, resmi törenlerden filan alışığız bu aygın baygın hallere.
Ama iş Ahmed Adnan Saygun salonunda, bir film festivali töreninde sanatsever bir kitleye karşı çok bayat kaçtı doğrusu.
Açılış konuşması yapan protokolden bir büyüğümüz parlak bir de fikir öne sürdü.
Kendileri iyi niyetli olsalar da, “Efendim malum Adana’nın Altın Koza Festivali var, Antalya’nın Altın Portakalı. Diyorum ki, İzmir’in de bir altını olsa, mesela Altın Zeytin’i olsa “ diye ayaküstü bir film ödülü isim önerisi yapınca salonda fısıldaşmalara sebep oldu.
Nihayet ödüllerin açıklanmasına sıra geldiğinde ise ödül kazanan ve sahnede kısa bir konuşma yapan sanatçıların tümü İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yaşanan soruna değindi.
Oyuncu, yönetmen, senarist, yapımcı, sahneye çıkan herkes mikrofondan “Şehir Tiyatroları özgürdür” diye seslendi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yeni bir kararla, şehir tiyatrolarının yönetimine belediye bürokratlarını ataması, sahnelenecek oyun seçimini belediye bürokratlarının da bulunacağı bir kurula devretmesi infiale neden olmuştu.
Ahmed Adnan Saygun sahnesinde ödül alan sanatçılar ve jüri üyeleri de, İstanbul’da yaşanan tepkiyi İzmir’de seslendirmeye devam ettiler.
Ulusal Uzun Film Yarışması jüri üyesi Rıza Sönmez ödül vermek üzere çıktığı sahnede, “Bu ödülleri İzmir’de Büyükşehir Belediyesi’nin desteklediği bir festivalde vermekten mutluyuz. Çünkü İstanbul’da olsaydık, parklar bahçeler müdürlüğü, fen işleri daire başkanlığı, su kanal idaresinden oluşan bir film jürisi ile bu ödülleri veremeyebilirdik” dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin katkı koymak, destek vermek ile gasp etmek arasındaki farkı ortaya koyan tavrı nedeniyle memnuniyetlerini dile getirdiler.
Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nin kapılarını İzmir Uluslararası Film Festivali’ne açan İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne teşekkür ettiler.
Ve büyük alkış aldılar.