GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Martı CANITIN
YAZARLAR
11 Mart 2013 Pazartesi

İZSU'dan 'sal gitsin' politikası

Hayal etmek çok güzel
Hayal kurdurmak da güzel.
İzmir körfezinde yüzme hayali ise bu gidişle büyük bir hayal kırıklığı olacak.
Çünkü “I have a dream” (Benim Bir Hayalim Var) diye ortaya atılan körfezde yüzme hayali her geçen gün kirleniyor.
Nasıl mı?
Şöyle ki…
Elias Canetti’nin Körleşme romanına taş çıkartan günümüz İzmir basınının hayret edilecek şekilde ele aldığı Kordon’da körfeze akan kanalizasyon kirliliği haberi sonrası yaşananlar malum.
O ona onu dedi, öteki ona bunu dedi…
Biri, “Al sana ceza”, dedi.
Diğeri, “Sen o cezayı al da cebine sok”, dedi. “Sen git, Bakan’ın gelsin” dedi.
İZSU’cu, “Suç, körfeze akan kanalizasyon atıklarının üzerinde uçan martıların. Orada uçmasalardı, dikkatleri üzerlerine çekmeselerdi, kimse görmeyecek, basın haber yapmayacak, biz de Allah ne verdiyse denize salmaya devam edecektik” dedi.
Oysa bilmiyordu ki İZSU’cu, o martılar, yani ben ve arkadaşlarım Kordon’da menfezden denize oluk oluk akan lağım sularının üstünde uçarken ağlıyorduk.
Derken birkaç gün geçti.
İZSU’nun gizli elleri yine düğmeye bastı.
Bu kez de dün, 10 Mart Pazar günü, saat 14.00 sularında uçuyordum körfezde. Üçkuyular tarafına doğru. Güneşli Pazar günü, bütün İzmirliler deniz kenarına akın etmiş. Ben de salınıyordum keyifle üstlerinde. Hava Eğitim Komutanlığı binası hizasına varmamıştım ki, arkadaşlarımı gördüm. Denizin üstünde bağır çağır uçuyorlardı. Ne oldu demeye kalmadan baktım oluk oluk kanalizasyon akıyor yine denize.
İsyandaydı benimkiler. Korsan lakaplı, iri kıyım bıçkın martının çevresinde toplanmış, plan yapıyorlardı. İZSU’yu protesto planı. Ben içim bulanarak, daha fazla bakamayarak yoluma devam ettim.
İnciraltı’na gittim. Bütün İzmir sokağa çıkmış gibiydi. Çoluk çocuk, dedeler nineler, torun torba gezmekte, piknikteydi.
Güneş banyomu yaptıktan sonra dönüşe geçtim. Yine deniz kenarında uçuyordum. Saat 17.00 gibi Üçkuyular iskeleye doğru geldiğimde ayrı bir şok yaşadım. Bu kez farklı bir noktadan denize kanalizasyon akıyordu. Oluk oluk.
Vay be dedim kendi kendime içim kan ağlayarak; İZSU’ya bak. Ne kadar sistemli, ne kadar pratik çalışıyorlar. “Sal gitsin” politikasıyla saat başı farklı menfezleri açarak arıtma yapıyorlar.
Acaba, “Aç, kurtul” politikası mı yürürlükte?
Ya da ne bileyim, Pazar günü binlerce İzmirli’nin gözü önünde göğsünü gere gere, saat başı farklı menfezden denize lağım salan bu arkadaşları görünce… Bu kadar kör göze parmak olunca, acaba “Yeni bir İzmir suikastı mı” planlanıyor diye de düşünmedim değil doğrusu.
İzmirsever bir martı olarak 1 milyar dolar harcanmış Büyükkanal projesinde ve “Yüzülebilir Körfez” hayalinde gelinen “Sal gitsin” politikasına bakıp, körfeze hainlik ve aptallık akıyor diye geçirdim içimden.