GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Nedim ATİLLA
YAZARLAR
15 Haziran 2020 Pazartesi

İzmir’in turuncu şansı

Son üç ayda gördük ki bu lanet şey en çok solunum yolu ve kirlenmiş ellerle bulaşıyor.  Hastalığın bulaş hızını kapalı ve havalandırması yetersiz yerler artırıyor. Bütün dünya öğrendi, biz de öğrendik, hava sirkülasyonunu sağlayarak virüsü ortamdan uzaklaştıracak önlemlerin alınması çok önemli… Türkiye’de de ortaya konulan virüse karşı kontrol programının denetlenmesi çok önemli olduğunu anladık. Anlamayan Brezilya ile ABD’nin hali ortada.

Yineleyelim: Virüs bulaşmış eller hastalığın yayılmasında en önemli araçlar. Eller, hastaya direk temasla ve virüs bulaşmış yüzeylere temasla, virüsle bulaşabilir. Ve bu ellerin ağza,buruna veya göze teması ile virüs vücuda girmiş olur.

İşletmelerdeki tüm alanların düzenli olarak havalandırılması ve tuvaletler, kapı kolları, merdivenler ve tüm çalışma ekipmanlarının temizlenme sıklığı ve niteliği en üst düzeyde olmasını gerektiği de son günlerde öğrendiklerimiz arasında.

Bu arada turizm ve gastronomi ile ilgili “korunma önlemlerini” de hepimiz adeta hatmettik, yüzeylerin 1/100 sulandırılmış çamaşır suyuyla veya diğer uygun dezenfektanlarla temizlemenin yeterli olduğunu, ama hasta olduğu bilinen birinin temas ettiği yüzeyler ise, 1/10 sulandırılmış çamaşır suyuyla temizlenmesi gerektiğini herkes birbirine tekrar ediyor.

Yani hayatımıza hiç de ummadığımız bir anda “hijyen standardı” geldi. Hijyen olmadanturizm olmayacağı da anlaşıldı. Geçen hafta ilan edilen İzmir’deki turizm faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için Turuncu Çember sertifikası işini bu anlamda alkışlamak gerek…

İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koordinasyonunu yürüttüğü İzmir Turizm Hijyen Kurulu, küresel pandemi sonrasında kentteki turizm faaliyetlerinin sağlıklı bir şekilde devam edebilmesi için Turuncu Çember uygulamasını başlattı.Turizm Hijyen Kurulu’nun belirlediği hijyen standartları, İzmir’deki belediye ruhsatlı konaklama ve yeme içme tesislerinde uygulanacak ve bu standartlara sahip işletmeler Turuncu Çember sertifikasıyla ödüllendirilecek.

Turuncu Çember sertifikası, İzmir Turizm Hijyen Kurulu’nun belirlediği kriterlere uyan ve ilgili mevzuat çerçevesinde denetimleri başarıyla tamamlamış işletmelere verilecek. Turuncu Çember, işletmelerin Selluka ödülüne başvurması için de bir ön koşul oluşturuyor. İzmir’in hijyenik ve güvenilir bir turizm destinasyonu olmasını hedefleyen Turuncu Çember sertifikası, İzmir’deki işletmelerin normalleşme sürecine uyumunu kolaylaştırmayı ve Turuncu Çembere sahip işletmelerin yurtiçi ve yurtdışı platformlarda tanıtımını yaparak İzmir’in turizm sektörüne katkıda bulunmayı amaçlıyor.

Değerli turizm ve gastronomi bileşenlerinin bu sertifikaya başvurmalarını diliyorum.Turuncu Çember sertifikası almak isteyen işletmelerin Büyükşehir Belediyesi veya ilçe belediyelerine elden ya da çevrimiçi başvurarak taleplerini iletmesi gerekiyor. Değerlendirmeden geçecek işletmeler hijyen kriterlerini sağladıkları takdirde Turuncu Çember sertifikasını almaya hak kazanacak.  Turuncu Çember hijyen kriterleri yeme içme tesisleri ve konaklama tesisleri olarak iki kategoride verilecek. Yeme içme tesisleri kategorisinde 100 üzerinden asgari 75, konaklama tesisleri kategorisinde ise 200 üzerinden asgari 150 puan alan işletmeler Turuncu Çember almaya hak kazanacak.

Yeme içme tesisleri kategorisinde ekmeklerin ambalajlı olarak servis edilip edilmediği, suların ağzı kapalı şişelerde sunulup sunulmadığı, klima filtrelerinin yetkili şirket tarafından düzenli olarak temizlenip temizlenmediği gibi 52 kriter bulunuyor. Konaklama tesisleri kategorisinde ise otelde eldiven, maske, dezenfektan gibi koruyucu ekipman bulunup bulunmadığı, otele girişte misafirlerin vücut ısısının ölçülüp ölçülmediği gibi 101 kriter bulunuyor.

Turuncu Sertifika turizm kenti olmak isteyen İzmir için bir şanstır. Umarım işletmeler bu şansı iyi değerlendirir.