GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Tayfun MARO
YAZARLAR
26 Ekim 2017 Perşembe

İyiler ve Kötüler

Yaşanmışlığın bilgisidir, iyileri ve kötüleri birbirinden ayırt etmemizi sağlayan. Yani bilim değilse de bilgeliktir, böylesi farkındalığı yaratan.

İnsanlık, bilebildiğimiz bütün zamanlarda, iyiler-kötüler mücadelesiyle varlığını anlamlandırdı.

İnsanlığın söylenceleri, mücadeleleri, savaşları, kavgaları ve barışa, aşka, sevgiye özlemi hep bu çatışmadan beslendi. Sanatta ve edebiyatta, iyi ile kötünün çatışması yaratının esin kaynağı oldu. Şimdi de Türkiye’de siyaset arenasında “İyi bir Parti’nin” ortaya çıkışına tanıklık ediyoruz.

İyi Parti. Meral Akşener’in liderliğinde kuruluşunu beklediğimiz parti... Akşener, iyi insanlar, iyi bir Türkiye için bir araya gelecek ve Türkiye iyi olacak, diyor. Bu iyi dileğe katılmamak ne mümkün!

Parti’nin ilkeleri, amaçları, hedefleri ve kullanılan dil, siyasal konumu itibarıyla makul görünüyor. Cumhuriyet’in kazanımlarını, değerlerini savunan, kuruluş felsefesine bağlı, kuvvetler ayrılığı yeniden kurulmuş, fırsat eşitliği sağlanmış, çağdaş bir Türkiye vaat ediyor, Akşener.

Ayrıca, Parti’nin adındaki Kayı boyu bayrağının simgesini andıran İYİ ve güneş logosu, milliyetçilere iyi gelecek çağrışımlar yapıyor.

Macarların milliyetçi, Turancı, popülist “Jobbik Partisi” (Jobbik; İyi, daha iyi.) ile taşıdığı benzerlik tartışma konusu olacak gibi… Gerçi bu parti de artık merkezde siyaset yapıyor.

Kendisini 46 ruhuna hizalayan İyi Parti, Türkiye partisi olmak için muhafazakâr çizgisini özenle koruyacaktır. MHP’lileşmesini beklemek abestir.

Bu ülke kötülerden çok çekmiştir. Kötülüğün olağanlaşmış egemenliği, yeryüzünde hayata düşmandır. Ve Türkiye bunun dışında değildir. Buna karşılık, kötülerle mücadele eden iyilerin kalıcı kılabildiği başarı çok azdır.

İnsanlık durumuna ve yeryüzü yaşamı gidişatına bakınca başka türlü düşünmek mümkün olmuyor.

Akşener’in İyi Parti’si iyilere ne kadar iyi gelecek, bunu şimdiden söylemek mümkün değilse de, yeni Türkiye’yi inşa etmekte olan islamcı harekete iyi gelmeyeceği pekâlâ söylenebilir.

Gelelim İyi Parti’nin amaç, ilke, hedefleriyle ifade edilenin alt metnini okumaya; Dünya sistemi kapitalizmin uslu çocuğu olmak… Uluslararası sistemle uyumlu olmak… Şahin değil, güvercin olmak… Cumhuriyet Devrimi’nin getirdiği değerler çerçevesinde toplumsal mutabakat aramak… Fırsat eşitliği sağlamak suretiyle toplumsal barışın yolunu açmak…

İyi Parti, sistemin iyi partisi olmak için bir irade oluşturduğunu ve makul olanda toplumu buluşturmanın yollarını arayacağını hissettiriyor.

Bütün bu olan bitenin getirdiklerinin endişe uyandıran ve üstünde düşünülmesi gereken boyutu; siyasal yaşamda, İyi Parti’nin katılımıyla, milliyetçi eğilimlerin ağırlığının daha da artmasıdır.

AKP-MHP ittifakının yerli, milli, dini, ülkücü politikaları, İyi Parti’nin milliyetçi nüvesi, Vatan Partisi, Büyük Birlik Partisi derken Türkiye’nin tam bir milliyetçi kuşatma etkisine gireceğini görmek lazım.

Bu ahvalde, Erdoğan’ın Avrupa’ya yönelttiği aşırı milliyetçilik, ırkçılık eleştirileriyle çizdiği tabloda Türkiye de rahatlıkla kendine yer bulabilir…

Bu gelişmelerin ışığında, CHP’nin siyasal yaşamda yerinin ve rolünün çok daha önemli ve belirleyici bir konuma geldiğini söylemek abartı olmaz.

Her şey bir tarafa, iyiler ve kötüler arasındaki ezeli edebi kavganın akıllara gelmiş olması ve bu kavgada, Akşener ve arkadaşlarının iyilerden yana olacaklarını beyan etmiş olmaları, “iyi” bir şey.

Lakin Erdoğan bu beyandan hiç hoşlanmayacak… Alınganlık gösterebilir… Erdoğan’ın hışmını göze almışlardır, herhalde…

İyi Parti’nin yolu açık olsun.