GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
28 Mayıs 2019 Salı

Her şey güzel olacak

Evet.

Gerçekten her şey güzel olacak.

Sonsuz karanlık yoktur.

Tam tersine her karanlığın sonu aydınlıktır.

Ve hatta aydınlığın en yakın olduğu zaman, karanlığın en yoğun olduğu zamandır.

Ekrem İmamoğlu.

Genç bir insan.

Sevimli, sevecen, hoşgörülü, sakin ama kararlı…

Ve bir o kadar da yürekli.

“Hak yemedim ama kimseye de hakkımı yedirmem!” diyecek kadar yürekli.

Herkesi kucaklayan…

Ayrıştırmayan, ötekileştirmeyen.

Üslubunda en küçük bir sertlik yok. Ama belirttiğim gibi kararlılık var.

Seçileceği görevin şuurunda…

Bunun için çözüm yollarını da biliyor ve kendine has tavrı ile açıklıyor.

En önemlisi halkta büyük oranda karşılığı var.

Gittiği her yerde, salonda meydanda karşılık buluyor.

Seçimden sonra yazdığım yazıda, “Seçimi kim kazandı?” diye sormuştum ve cevabını da kendim vermiştim:

“Siyaset kurumu önemli ve farklı bir siyaset insanı kazandı…”

Ve dolayısıyla seçimi “siyaset kurumu” kazandı.

Bütün bunları Ekrem İmamoğlu’nu övmek için yazmıyorum.

Çünkü yazdıklarım bilinen gerçekler.

Bir kez daha tespit olarak yazıya döküyorum.

Ancak vurgulamak istediğim konu başka…

Başa dönelim:

“Her şey güzel olacak…”

Ama.

Açıkça söylüyorum ki; bırakın İmamoğlu bu seçimi 22 Haziran akşamına kadar bildiği gibi, yani bu güne kadar nasıl yürüttü ise aynen devam etsin.

İlk günden bu yana tavrı, söylemleri ne ise aynen devam etsin.

Yardımcı olunsun ama “tutumuna, tavrına, söylemlerine, çizdiği stratejiye” lütfen karışılmasın.

Yani, ne olur “pişmiş aşa su katılmasın”

Yalnız İstanbul’da yaşayanlar değil, ülkemizin her tarafında yaşayanlar “bu tavırdan, bu söylemlerden” çok çok memnun.

O halde:

Bilerek, bilmeyerek yanlış söylemlerle gölge düşürülmesin.

Seçimi kazanmanın elbette pek çok şartı var.

Bana göre en önemli şart:

Yardım edilsin ama ana stratejiye karışılmasın...

Bir de:

Ekrem İmamoğlu İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’na adaydır…

Gönüllerde, sevgi ve saygı sebebiyle O’nu çeşitli makamlarda görmek isteyebiliriz. Fakat bunu sesli dile getirmenin hiç bir faydası yok aksine zararı var.

Biz O’nu İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığı’nda görmek istiyoruz.

Sonrası?

Geleceğe mahsuben şimdiden ne üzülelim ve ne de sevinelim…