GÜNCEL EGE YEREL YÖNETİMLER EKONOMİ POLİTİKA SPOR RÖPORTAJLAR YAZAR CAFE FOTO GALERİ VİDEO GALERİ
Metin ÖNEY
YAZARLAR
26 Nisan 2019 Cuma

Manzarayı umumiye

Anayasa Referandumu’ndan, yani 16 Nisan’dan bu yana tam “bir yıl dokuz gün” geçti.

24 Haziran Seçimleri’nden bu yana da 10 ay geçti.

Manzarayı umumiye “çok ciddi”dir.

Çok ciddidir, çünkü:

“Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi”nin ağır geldiği ve bir bakıma tutmadığı apaçık ortaya çıkmıştır.

Eğer bir ülkede muhalefet lideri bile şehit cenazesine “izin” ile katılacaksa, durum çok ciddi demektir.

Çok çok geçmişlerde “Fırat’ın kıyısında bir kuzuyu kurt kapsa bunun hesabı benden sorulur” zihniyetinden, nerelere geldik...

Hem Cumhurbaşkanı ve hem parti genel başkanı konumunun, işlev olarak fonksiyonel olmadığı açıkça anlaşılmıştır.

“Birliği, beraberliği, kurumlar arası uyumu, tarafsızlığı, birleştirmeyi” sağlamakla görevli kurum ve kuruluşların, bu işlevlerini mevcut yapı ile yerine getirilmesinin mümkün olmadığı da anlaşılmıştır.

Kurumlar parçalandıkça, ülkenin de her geçen gün ayrıştırıldığı anlaşılmaktadır.

Dış meselelerde ise her geçen gün çıkmaza girildiği de ortadadır.

Katar’dan başka dostumuz ve komşumuz(!) kalmamıştır.

İşsizlik had safhadadır.

Sadece okumuş gençlerin durumu bile konunun hangi boyutlarda olduğunu göstermektedir.

Enflasyon meselesinin en açık örneği “çadır manavları” idi ve şimdilerde ortalarda yok.

Suç işleme konusuna gelince:

Bütün zamanları gölgede bırakacak kadar vahimdir.

Bilhassa:

Çocuklara ve kadınlara karşı işlenen suçlar artık zihinlerimizi bile allak bullak etmektedir.

Batı cezaevlerini kapatırken, biz yeni cezaevleri inşa etmekteyiz.

İstanbul seçimlerinin bu güne dek sonuçlandırılmaması bir şey ifade etmiyor mu?

Partiler anayasa gereği demokratik rejimin vazgeçilmez unsurlarıdır. Ama partiler arası ilişkilere bakıldığında bu “vazgeçilmezliğin” ne anlama geldiği artık tartışılır olmuştur.

“Hukuk” ve “Adalet” konuların da çok ciddi sıkıntılar mevcuttur. Güven son derece azalmıştır.

Sonuç:

Başa dönelim ve diyoruz ki; “Manzarayı Umumiye” çok ciddidir.

Çıkış yolu yok mudur? Elbette vardır:

Demokratik Parlamenter Sisteme dönmek.

Bunun için:

TBMM’de bulunan partiler acil olarak bir araya gelmeli ve “zararın neresinden dönülürse kardır” prensibi gereği, demokratik parlamenter sisteme dönülmesi yolunda anlaşıp, Anayasa’nın 16 Nisan’da değiştirilen maddelerinin tekrar ve parlamenter sistemi güçlendirecek şekilde yeniden yazılıp hızla ve referanduma dahi gerek kalmadan yürürlüğe girmesi sağlanmalıdır.

Bu kafi midir?

Elbette hayır.

En kısa zamanda genel seçime gidilmeli ve normalleşmenin yolu bu şekilde açılıp, ülke içinde bulunduğu kaostan kurtarılmalıdır.

Bütün bunlar geçmişte yaşanılanlar dikkate alındığında “hayal” gibi görülebilir. Sorumluluk duygusunu sürekli taşıyan bir yurttaş olarak önerilerimizi sunuyoruz.

Meşhur sözü bir kez daha hatırlatıyoruz:

“Ya bir yol bulunacak ya da bir yol yapılacak…”